Ankara
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, Anadolu Ajansı Genel Müdürlüğüne meydana getirdiği ziyarette, Türk savunma sanayisinin gündemindeki mevzulara bağlı soruları yanıtladı.
Türkiye ile Amerika arasında, savunma piyasasına bağlı birlikte dal film film madde bulunduğunu tabir fail Demir, kendisinin de aralarında bulunmuş olduğu birtakım Başkanlık personeline makbul CAATSA yaptırımları zımnında görüşmelerin Milli Savunma Bakanlığı kanalı ile yürütüldüğünü söyledi.
Demir, Türkiye'nin F-35'ten doğan haklarının, iştirak düşüncesince sunulan hacim ve uçaklar düşüncesince meydana getirilen ifa edinmek neredeyse hep 1,4 bilyon doları bulduğunu belirterek, bunun beraberinde ABD'den F-16 Blok 70 uçaklarının istenmesi bahis konusu bulunduğunu aktardı.
F-16 Blok 70 talebinin kişi mecrasında revan birlikte madde bulunduğunu dile getiren Demir, "Bu madde birlikte manada Amerika yönetimi ve Kongrenin Türkiye'ye gönül rahatlığı ne genişliğinde güzel oruçlu bulunduğunun da birlikte testi olacak diyebiliriz." dedi.
Demir, Başkanlık ve Türk savunma sanayisinin bu mevzuda Türkiye'nin kabiliyetlerini azami seviyede sahada tutmakla işyar bulunduğunu vurgulayarak, şöyleki bitmeme etti:
"F-16 modernizasyonunda kişi başımıza yapabileceğimiz değme şeyi, birlikte hamle ötesini de yapabilmekle ilişik yetenekleri daim şimdi da artırarak yürüyeceğiz. HÜRJET uçağımızın emek vermesi bitmeme edecek. Sadece birlikte tepkili tayyare görgü bilimi bilimi uçağı değil, açık savaşçı kabiliyetlerin de olabileceği birlikte tayyare olması düşüncesince tebeddülat yapıldı. Milli Muharip Uçağın şimdi da hızlandırılarak bitmeme etmesini söylüyoruz. F-16 ile ilişik arzu ecnebi askeri satışlar mekanizması çerçevesinde planlı birlikte mesele. O kişi mecrasında giderken bizim bağ alanımız ise F-16 Modernizasyon Projesi'nin Türkiye kabilinden azami seviyede yapılabilmesi, öbür yandan da kişi yerel unsurlarımızın ve projelerimizin şimdi da hızlandırılması. Kendi mecrasında revan işlemde neticeyi göreceğiz lakin Türk savunma sanayisi kendisine deriz ki Hava Kuvvetleri gereksinimi kendisine birlikte gerekseme gündeme getirildi, bu görüşülür lakin öbür çağcıllaşma ve bulunan uçaklarımızın yetenekleriyle ilişik Türkiye'de ince mükemmel unsurlar var, bunu da faz evre devreye koyacağız."
İrade ve oturma vurgusu
Demir, savunma sanayisinde geçmişe bakılınca neticesiz eskimiş projelerden bahsedildiğini, bunların illet hakeza kaldığına baş döndürücü nazarıitibar eylemek icap ettiğini söyledi.
Savunma sanayisi planlarında politik iradenin önemini vurgulayan Demir, şu değerlendirmelerde bulundu:
"En ehemmiyetli etken arzu ve destek. Devlet iradesi diyor ki 'ben bunun sonuna genişliğinde arkasındayım.' Bu iradenin başlangıcında da Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan var. Her ortamda bu desteklerini ve kararlılıklarını belirtiyorlar. Türkiye S400 almaya değişmeyen verdi, birlikte dal film film tartışma, şu genişliğinde mal kaybettik, şu oldu, bu oldu. Burada Sayın Cumhurbaşkanı birlikte kararlılıkla duruyor. Yorumcuları dinleseniz öldük, bittik. Burada önderlik ortaya çıkıyor. Evet buna değişmeyen verdi Türkiye, nadim olması geçişsiz diyenler vesaire... Bu birlikte strateji, değişmeyen ve bunun birlikte kararı var, bunun sonucunun artısını eksisini göreceğiz. Bir kararlılık, sonuçta bizlere birlikte eş istihsal olanağı getirecek, kendimize yeterliliğimiz imtihan ettirecek, iklim savunma sistemlerimizi muhtemelen birlikte seviyeye getirecek.
Kimse tayyare gemisinden bahsetmezken yassı diyerek tayyare gemisi çıktı. Hatta 'bir bugün illet çıktı' diyenler vardı. Çeşit cins tayyare gemileri var. Oturup masada ne olabilir, ne kabil diyerek tartıştığımızda akıllıca ve akıbet aşama dünyada da bağ çekici birlikte konsepte akıllıca gidiyoruz. Bu arzu bulunmadığı halde acep şöyleki mi olacaktı, hakeza mi olacaktı, filanca devletle aramız kötüleşti acep ne yapacağız, filanca şurası vermezse öldük bittik kabilinden korkular endişeler indinde kabadayı birlikte duruşu gördüğünüzde esasen bu gidişin peşinde birlikte başı çeken bulunduğunu hissediyorsunuz."
Demir, savunma sanayisi planlarında kadroların, ulusal vakfe ve alttan mevrut gençlerin dinamizminin ehemmiyetli olduğuna ayraç ederek, "Bu heyecanın gençliğe intişar mekanizmalarını gördük. Bu mekanizmalar da birlikte arzu sonucunda yayılabiliyor. Uçmadan kaçmadan, hayalperver olmaksızın hayallerimizi iri sara bu yola sürdürmek durumundayız. Devam ederken bu dayanak hissedilemezse çabucak vakfe mümkün. Türkiye bundan hakeza burada tünelin ucunu gördü. Devletin, büyüklük iradesinin bu mevzuda bundan hakeza art duramayacağını ve liderliğinin burada bundan hakeza Türk milleti kabilinden beklendiğini, bu iradeyi gösteremeyecek tek yönetimin olamayacağını, zira bundan hakeza milletin buna izin etmeyeceğini düşünüyoruz. Bu gidişatı inşallah bitmeme ettiririz." diyerek konuştu.