Sivas
Mehmet Paşa Mahallesi'nde canlı hepsi zamanını otizmli ve bire ortak sürede bedenî engelli bulunan evlatları Melih (13) ile 4 yaşındaki koşa kızları Ceren ve Ceylin ile nâkil Kelleci, geçinme bağlılığı ve fedakarlığıyla çevresinden ölçüm görüyor.
Mevlüde Kelleci, AA muhabirine, evlatlarının mutluluğu düşüncesince herhangi ortak şeyi yaptığını belirterek "Onlar benim delik bebeğim. Ağladıkları devir aşırı bahtsız oluyorum. Gülmelerini yeğleme ettiğim düşüncesince daima yanlarındayım." dedi.
Çocuklarının hususi pedagoji bilimi aldığını tabir fail Kelleci, "Çok elleme bakıyorlar fakat gine de ana yüreği dayanmıyor. Tek başlarına bıraktığım devir erinçsiz oluyorum. Başlarına ortak nesne doğacak korkusu yaşamaktansa yanlarında olmayı, işi, gücü bırakıp peşlerinden koşmayı yeğleme ediyorum." diyerek konuştu.
"Çok şükür söylediğim vakitler oluyor"
Kelleci, evde yaşamının aşırı dip geçtiğini anlatarak şöyleki bitmeme etti:
"Bir günüm aşırı tempolu geçiyor. Kendilerine dokunca vermemeleri düşüncesince daima peşlerindeyim. Eğitimlerini aldırmaya çalışıyorum. Gelecekleri ne derece elleme olursa bu benim düşüncesince o derece iyi. Çünkü üçü de hususi çocuk. Mutlu, temiz, dosdoğru olmaları benim düşüncesince herhangi ortak devir hâlâ elleme ve güzel. Çok şükür söylediğim vakitler oluyor. Devletin sağlamış olduğu imkanla sabahleyin iri oğlumu okula gönderiyorum. Okula gittikten sonraları kızların bakımı ile ilgileniyorum. Bu arada elbette ev işleri de var, onları da aksatmamaya çalışıyorum. Rehabilitasyon merkezine götürüyorum, yararını da aşırı gördüm. İkiz bulunan kızlarım on paralık yürümüyordu, hareketleri aşırı kısıtlıydı. Okulun verdiği dayanak ve benim yardımım ile aşırı tarz kıvrım ettik."
Anneler Günü'ne çocuklarıyla girmenin elleme ortak his bulunduğunu dile getiren Kelleci, "Bu her insana baht olmuyor. Demek Rabb'im taşıyabileceğim yüke güvendi ki bana bunu müstahak gördü. İlk başlangıçta kabullenmem ağır beli fakat muahharen acele atlattım. Evlatlarımı bırakıp ortak yere gidemiyorum, kendimden vazgeçtim. Dışarı çıktığım devir bahtiyar olmuyorum. 'Acaba ne oldu, kesinlikle ortak dokunca geldi?' diyerek bizar oluyorum." ifadesini kullandı.
"Üç evladı düşüncesince elinden geleni olağandan yapıyor"
Melih, Ceren ve Ceylin'in hususi pedagoji bilimi almış olduğu merkezde memur bilirkişi hür Koç ise 8 salname çabanın peşi sıra Melih'e öz hizmet becerisi kazandırdıklarını söyledi.
Melih'in imitasyon becerileriyle musahabe etabına geldiğini tamlayan Koç, "Şimdi üç kelimelik cümleleri ferah ferah kuruyoruz. İsteklerimizi iletebiliyoruz." dedi.
Koç, "Otizmli ortak çocuğun anası edinmek aşırı zor. Melih'ten sonraları 2 kardeşi hâlâ oldu. Kardeşler de bire ortak biçimde otizmli, bire ortak sürede fiziki engelli doğdu. Melih'in bu düzeye gelmesinde en iri hastalık annesi. Annesi verdiğimiz emekleri evde gine etmiş olduğu düşüncesince bu neticeleri elde ettik." halinde konuştu.
Fizyoterapist Yasemin hür de annelerinin desteği sebebiyle evlatların volta etabına derece geldiğini anlattı.
Mevlüde Kelleci'nin mücadeleci, aşırı çelimli ve korkunç ortak ana bulunduğunu vurgulayan Özgür, "Mevlüde Hanım'ın ne derece başarılı, ne derece elleme ortak biçimde çocuklarına baktığını bilmeyen yoktur. Çocukların buraya ortak sefer bile hasta, halsiz veya beğenilmeyen geldiğini görmedik. Bu sebeple anneye aşırı minnettarız. Bu derece güçlükler içinde bu derece elleme ortak ana olabilmek, ona aşırı yakışıyor." dedi.
Fizyoterapist Mustafa Sefa Gültaş ise annenin üç engelli çocuğunun alıştırma programlarını on paralık aksatmadığını aktardı.
Merkez müdürü ve bilirkişi belletici Tuğba Yıldırım da Mevlüde Kelleci'nin sağlam ve özverili ortak ana bulunduğunu dile getirerek "Üç evladı düşüncesince elinden geleni olağandan yapıyor. Onun aşırı uykusuz kalmış olduğu dönemleri gördüm. Çocuklar dersteyken onları beklerken uyukladığını gördüm. misal gösterilecek ortak anne." ifadesini kullandı.