Mersin
Akdeniz ilçesinde canlı Yeşim Yalçın'ın (30), üçüncü çocuğunu kucağını alacağı haset beklerken, hamileliğinin 24. haftasında alevlenmiş sancıları başladı.
Eşi Harun Yalçın (33) kabilinden kentteki müşterek hususi hastaneye götürülen anne, doğumun başladığının anlaşılması üstünde Mersin Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesine gönderme edildi.
Burada doğuma tahsil edilen anne, 710 gr. ağırlığında ve 35 santim uzunluğunda kız evladı dünyaya getirdi. "Sevim Sultan" ismi sunulan bebek, organları gelişmediği ve teneffüs yetmezliği çekmiş olduğu düşüncesince kuvözde otama dibine alındı.
Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi bilirkişi doktorları Mustafa Akçalı ve Hüseyin Şimşek ile hemşireler kabilinden itinayla bakılan bebeğe akciğer gelişimi düşüncesince otama uygulandı.
Yaşam mücadelesi verdiği süreçte 2 kilogram 80 gr. ve 60 santimetreye vasıl Sevim Sultan, 101 gündüz böylece taburcu edildi.
"Doğduğu anda öleceğini düşünmüştüm"
Anne Yeşim Yalçın, AA muhabirine, doğumunun peşi sıra ruh bilimsel adına çetin müşterek proses yaşadığını söyledi.
O günleri unutamadığını özetleyen Yalçın, "Doğduğu anda öleceğini düşünmüştüm. Başlarda hiçbir umudum yoktu. Hastaneden çıkacağıma inanmadım. Çıktığımız gündüz aşkın bahtiyar olduk. Bebeğimi 101 gündüz süresince gelip gittiğim hastaneden çıkarttım. Bunun tarifi yok." dedi.
Yalçın, kızının yaşama tutunmasında ellerinden mevrut çabayı yayınlayan afiyet çalışanlarına teşekkürname etti.
Sağlık personellerinin kızının yaşaması düşüncesince şişman savaşım verdiğine şehadet ettiğini aktaran ana Yalçın, "101 günde elleme ve biçimsiz eyyam geçirdim. Ağlayarak da gülerek de çıktığım eyyam oldu. Gülmemiz ve ağlamamız doktorumuzun ağzından çıkma dü kelimeye bağlıydı. Sonu aşkın elleme oldu. İki oğlandan sonraları Sevim Sultan dünyaya geldi. O ailenin biricik kız çocuğu. Bundan çevre aşkın seviyoruz. Hepimiz aşkın mutluyuz." diyerek konuştu.
"Sabırla taş hesabına taş koya koya 101 zamanımız geçti"
Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi Birim Sorumlusu Uzman Dr. Mustafa Akçalı da hayat şansı az bulunan müşterek bebeği yaşama tutundurmanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi.
Tedavi sürecinde yaşadıkları zorluklara yer veren Akçalı, şunları kaydetti:
"Sevim Sultan hakkıyla ıvır zıvır bebeklerden müşterek tanesiydi. 24-25 hafta ortada 700 gr. yöresinde doğmuştu. Bebeğimizi kuvöze alarak alıngan müşterek halde etraflı müdahaleleri yaptık. İğneyle kuyu kazar kadar herhangi müşterek gündüz dü encam müşterek art derece derece sabırla taş hesabına taş koya koya 101 zamanımız geçti. Bu süreçte ilkin annesiyle koyu hissiyat yaşadık. Her gelmelerinde aşkın ağır endişeleri vardı. 101 günün böylece bahtiyar sona iktiran etmek şahıslarda hakkıyla emniyetsiz hissiyat içeriyor. Aileyi bahtiyar görür görmez tığ de bahtiyar oluyoruz. Bu motivasyonla gayrı bebeklerimize de bakmaya çalışıyoruz. Bu bebeklerin bakımı düşüncesince canla başla savaşım ediyoruz. Bu duyguyu tanım edemiyoruz. Anlatılmaz, yaşanır."