Yaşam

Oğluna konulmuş olan teşhisle disleksi bulunduğunu 53 yaşlarında öğrendi

Kapalıçarşı'da 40 senedir giranbaha taşları yapan Aharon Küçükmatar, ne işe yaradığını körlemeden sürdürdüğü, yaşamını aksi etkileyen hastalıkla yıllar sonradan çocuğuna konulmuş olan kişileştirme zımnında yüzleşmek mecburiyetinde kaldı.

Oğluna konulmuş olan teşhisle disleksi bulunduğunu 53 yaşlarında öğrendi
25-04-2022 12:45
İstanbul

Kapalıçarşı'da kalburüstü taşları fail cevahirci Aharon Küçükmatar, çocuğuna uzmanlar çeşidinden kişileştirme konulunca kendisinin de hususi öğrenme güçlüğü şekilde bildik disleksi bulunduğunun 53 yaşlarında farkına vardı.

Kapalıçarşı'da bildik adıyla "Roni Usta", çocukluğundan itibaren disleksi bulunduğunu kazara yaşamını sürdürdü.

Rahatsızlığı ailesi ve öğretmenleri çeşidinden ayırt edilmediği düşüncesince eğitimini yarıda bırakan ve kuyumculuğa yönelen Küçükmatar, 7 yaşındaki çocuğuna disleksi tanısı konulunca esasta öz hastalığının ne işe yaradığını seneler sonradan anlayabildi.

Küçükmatar, AA muhabirine meydana getirdiği açıklamada, disleksi hastalarının değiştirilmiş düşündüğünü ve ayrı ayrı göz açısına ehil bulunduğunu söyledi.

İlkokulda öğrenme zorluğu yaşadığını ve çocukluktan kalma travmaların aklından hala çıkmadığını tabir fail Küçükmatar, "Okuma zorluğum giderilemediği ve bana araştırma görevlisi olunamadığı düşüncesince okumayı aşırı sonradan çözdüm. Harfleri ve sayıları kusur yazıyordum. Matematikte harfleri söz gelişi '123' yazacağıma, '321' yazıyordum. Çocukluğumuzda disleksinin ne bulunduğu bilinmediği düşüncesince hepimiz 'aptal' şekilde yaftalandık. Halbuki disleksi olanlar birlikte salname çalışmayla kıraat ve yazmasını gereğince yapıyor." dedi.

Küçükmatar, defterlerinin al işaretlerle kırcı olduğunu, kılık yapmayı aşırı sevdiğini dile getirdi.

İlkokul üçüncü sınıftayken aşırı çirkin kılık yapanların 4-5 aldığını özetleyen Küçükmatar, "Bana geliyor, 1-2 derece veriliyor. Öğretmene 'Niçin bana bu notu veriyorsun? diyerek sorunca 'Bunları sen yapmıyorsun ki, annen baban yapıyor' diyordu." ifadelerini kullandı.

Küçükmatar, küçüklüğünde namına söylenen "aptal" kelimesinin 53 yaşına derece iç dünyasından ve aklından çıkmadığını söyledi.

Disleksi bulunduğu düşüncesince yaşamış bulunduğu teessürat zımnında eğitimine bitmeme edememesinin arkası sıra babasının yönlendirmesi ve kendisinin talebiyle 12 yaşlarında kuyumculuğa başladığını aktaran Roni Usta, mesleğini 40 yılı aşkındır bitmeme ettirdiğini belirtti.

Küçükmatar, disleksi bulunan insanların aşırı değiştirilmiş olması zımnında kuyum sanatının mekanik ve zanaat yönünün kendisini doygunluk ettiğini vurguladı.

Şimdiye derece iş zanaat ve yöntem dünyasından aşırı sayıda ünlüye hulliyat tasarladığını özetleyen Küçükmatar, oğlu 7 yaşına ulaştığında birtakımı belirtilerinin görülmeye başladığını aktardı.


Amir Khan'ın filmini seyrederken çocukluğu canlandı

Hastalıkla yüzleştiğini dile getiren Küçükmatar, oğlu düşüncesince danıştığı uzmanlar sebebiyle disleksi bulunduğunu 53 sene sonradan öğrendiğini tabir etti.

Küçükmatar, birlikte uzmanın Hintli oyuncu Amir Khan'ın oynadığı Yerdeki Yıldızlar (Taare Zameen Par) filmini izlemesini önerdiğine değinerek, "Filmle beraberce kaldığımda geçirdiğim travmalar aklıma geldi. Filmi seyrederken çocukluğumda yaşadıklarım gözümde canlandı ve disleksinin ne işe yaradığını anladım, kendimi tanıdım." dedi.

Oğlu düşüncesince disleksiyle mücadeleye bitmeme ettiğini, onun daima telafi eğitimine gittiğini özetleyen Küçükmatar, kendisinin yaşadıklarını onun yaşamayacağını dile getirdi.

Disleksi düşüncesince toplumda farkındalık oluşması hesabına Mahrec Sanatevi'nde mücevhercilik eğitimi özgülemek istediğini aktaran Küçükmatar, şunları kaydetti:

"Gelecek nesillere, disleksi bulunan yahut sıfır herkese, kuyumculuğu öğretmeyi, bu sanatı elan ileriye götürmeyi hedefliyorum. Disleksi olanlara çektiğim ızdırapları çekmemeleri düşüncesince öğüt özgülemek istiyorum. Disleksi olanlara anne şeyleri öğrettikten sonradan ondan sonrası kendilerine kalmış. Aklı rastgele şeye yeter. Sadece aklını nite çalıştırması gerektiği öğretilecek. Ben de bunu öğretebileceğimi düşünüyorum. Kuyumculuk çirkin bir hale gidiyor ve usta da yetişmiyor. Dileyen hacısı hocası derslerimize eklenmek düşüncesince başvurabilir. Herkese kapımız açık. Disleksi birlikte maraz değil, tersine alım çalım duyulacak birlikte şey."

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?