Yaşam

Kurduğu bestecilik atölyesiyle evlatların müzikal gelişimine yardım sunuyor

Çocuklar için bestecilik eğitimi sağlayan besteci ve kompozitör Ömer Kurtuluş, duvar piyanosundan ksilofonlara derece 17 ayrımlı enstrümanla evlatların müzikal yaratıcılıklarına dayanak noktası olmaya çalışıyor.

Kurduğu bestecilik atölyesiyle evlatların müzikal gelişimine yardım sunuyor
27-10-2021 13:20
İstanbul

Sağlık Bilimleri Üniversitesi içerisinde küşade bulunan "Müzikal yaratıcılığın bebek sağlığı üstündeki etkileri" adlı ar-ge çalışmasıyla da Türkiye'de müşterek öge imza atan Ömer Kurtuluş Müzik Akademisi, faaliyetlerini Güzidem Montessori Okulu'nun katkılarıyla Beylerbeyi'nde yürütüyor.

AA muhabirine bestecilik atölyesine bağlı açıklamalarda mevcut Ömer Kurtuluş, besteleriyle Türkiye'nin beraberinde Avusturya, İspanya, ABD ve İtalya'da konserler verdiğini, kariyerini hevesli bestecilik yaparak sürdürdüğünü söyledi.

"4-6 gözyaşı grubu çocuklarda yukarı dozaj müşterek çoğaltma şevki var"

Kurtuluş, bestecilik atölyesi fikrinin İstanbul Devlet Konservatuvarında öğüt verdiği süreçte ortaya çıktığını belirterek, şunları kaydetti:

"Bazı öğrencilerin ilkin kompozisyona meylini gördüm. Başka müşterek obje çalıştırırken im çoğaltma meylini keşfettim. Aralarından müşterek tanesini ilkin çalıştırmaya başladım ve ailesine 'Türkiye'de er yaşta yazmanlık eğitimi namevcut ancak bu çocuğun kompozisyona meyli var' dedim. Ailesi Hollanda'ya taşındı ve oradaki konservatuvarda yazmanlık eğitimi almaya başladı. Bu fenomen gerçekleşince ne ufaklıklara bu eğitimin verilmediğini sorgulamaya başladım. Enstrüman lafız anlamı caba anahtar demektir. Dolayısıyla müzik eğitiminde hedef müzikal düşünceye ulaşmaktır. Biz ufaklıklara fıtratlarında mevcut çoğaltma eğilimini müşterek kenara bırakıp çalgı aleti çalmayı öğretmeye çalışıyoruz."

4-6 gözyaşı grubu çocuklarda yukarı dozaj müşterek çoğaltma şevki var olduğuna dikkati çekici Kurtuluş, anne hedeflerinin evlatları er yaşta enstrümanla tanıştırarak kişi müzikal üretimlerini yaptırmak bulunduğunu tabir etti.

"Eğitim modeliyle otizmli ve kanserli çocuklarda müşterek iyileştirme uzlaştırıcı kendisine kullanabilir miyiz diyerek düşündük"

Kurtuluş, evlatların enstrümanları kullanarak çıkardıkları sesleri kayda alıp bunu devir arasında geliştirmelerine ulama sağladıklarını vurgulayarak, laflarını şöyleki sürdürdü:

"Sağlık Bilimleri Üniversitesi'ne tığ bu düşüncesi sunduk. 'Acaba tığ bu tedris alternatifini müşterek eğitim modeli biçimine getirip otizmli ve kanserli çocuklarda müşterek iyileştirme uzlaştırıcı kendisine kullanabilir miyiz?' diyerek düşündük. Bunu da infaz etmek istiyoruz. Şu an Beylerbeyi'nde mevcut Güzidem Montessori Okulu bu mevzuda bizimle teşrikimesai içre ve bunun haricinde da plan için teşrikimesai aramaktayız. Buraya dolaşmak arzu edenler Ömer Kurtuluş Müzik Akademisi'nin toplumsal iletişim araçları hesaplarından ulaşabilirler. Özellikle içe yöneliklik dernekleriyle görüşüyoruz ve onlarla muhtelif projelendirme izlekleri oluşturuyoruz."

Daha önceki çocuklarda müziği kullanarak otama çalışmalarının ABD ve İspanya'da denendiğini aktaran Ömer Kurtuluş, müzikoterapinin edilgen müşterek dinleme olduğunu, bestecilik atölyesiyle kendisinin çocuklarda çalışkan kendisine üretmenin erincini hissettirmeyi amaçladığını dile getirdi.

"Özgüvenlerini kişi topraklarının ezgileriyle kazanmalarını getirmek istiyoruz"

Kurtuluş, maraz grubunda bulunan ufaklıklara terbiyeci ve ruhiyatçı eşliğinde müşterek eğitim uygulaması yapacaklarına aksan yaparak, şunları tabir etti:

"4-6 gözyaşı grubundaki evlatların enstrümanları keşfetmesini ve yaşamın içinden mülhem şarkılar keşfetmesini getirmek üzere birtakımı metodlar izlemeye çalışıyoruz. İnsan fıtratında en evvela dizemli havas geliyor. Bizim burada uygulamaya çalıştığımız müziği dizem ve melodiden oluşan müşterek obje kendisine değerlendirmek değil en evvela ufaklıklara dizilimli müşterek cereyan muktedir olmak ve şekillenmiş müşterek ahenk çıkabilmek kavranmasını öğretmektir. Daha ati gözyaşı grubu için ise hâlâ kültürel müziğimize bağlı bilgiler vererek üretimleri getirmek olacak. Özgüvenlerini kişi topraklarının ezgileriyle kazanmalarını getirmek istiyoruz. Enstrüman eğitimi almış bulunan güre gözyaşı gruplarına da biçem eğitimi, düzen ve harmoni üzere müziğin hâlâ ilmî yanlarını anlatabiliyoruz."

İstanbul Devlet Konservatuarı Kompozisyon ve Orkestra Şefliği mezunu bulunan Ömer Kurtuluş, 4 sene konservatuarda tedris elemanı ve hakem heyeti kendisine arazi aldı.

Eserleri İspanya, ABD ve Avusturya'da da yürütme edilmiş bulunan Kurtuluş'un muhtelif devletlerde 12 konseri gerçekleştirildi.

Stephan Delplasse, Michel Merlet, Mauro Montalbetti, Clemens Gadenstatter, Johannes Maria Staud ve Yann Robin ile Avrupa'nın muhtelif yerlerinde oyunluk düzlük besteci, Türkiye'de ise Daniel Durand ile orkestra şefliği çalıştı.



SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?