İran meclisinde, çekirdeksel müzakerelerin neticelerini ve beklenen birlikte çekirdeksel anlaşmayla ilişik değerlendirmede mevcut peyda etmek kabilinden Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Genel Sekreteri Ali Şemhani, Atom Enerjisi Kurumu Başkanı ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Muhammed İslami, Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Başmüzakereci Ali Bakıri'nin katılımıyla basına düşkün hususi birlikte derinti gerçekleştirildi. İran Meclisi Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu Başkan Yardımcısı Muktedayi derinti sonrası meydana getirdiği açıklamada, “Nükleer müzakereler sona erdi, anlaşma süreci ise devam ediyor. İran politik kararını aldı. Şimdi değişmeyen vermesi müstelzim ABD. Washington yönetimi anlaşmaya art deveran noktasında politik kararını vermeli” dedi.
"İran ulusunun menfaatlerini delik uğrunda bulundurarak değişmeyen verirlerse birlikte anlaşmaya varılabilir"
Muktedayi, “Şimdiki sonuç, anlaşma döneminin devam ettiği, müzakerelerin bittiği ve İran'ın politik kararının alındığı yönünde. Ancak zat politik kararını vermesi müstelzim ABD'dir. Eğer İran ulusunun menfaatlerini delik uğrunda bulundurarak politik değişmeyen verirlerse birlikte anlaşmaya varılabilir. Ama lafla birlikte nesne söyler ve uygulamada buna uymazlarsa topu topu günah erinç tarafa aittir” ifadelerini kullandı.
"Karşı yan hâlâ ilk de gır verdi ve lafında durmadı”
Sürecin ciddiyetle izleme edildiğini kail Muktedayi, “Meclis, İran ulusunun çıkarlarının korunduğundan tehlikesiz peyda etmek düşüncesince süreci ciddiyetle izleme ediyor. Çünkü erinç yan hâlâ ilk de gır verdi ve lafında durmadı. Bugün benzeri birlikte durumun tekrarlanmasına müsaade vermemeliyiz. Bugünkü toplantımızda yaptırımların kaldırılması, kaldırılan yaptırımların İran ekonomisinde doğrulanması ve buna ilişkin öbür topu topu mevzular bariz birlikte biçimde ele alındı. Hem sedir bununla birlikte müzakere heyeti, meclisin İran ulusunun menfaatlerini dulda ve yaptırımların kaldırılması yasasının uygulandığından tehlikesiz peyda etmek istiyor” dedi.
Aynur Sena Çabuk