Yaşam

Girit Türklerinin mübadele anıları nesilden nesle hafızalarda yaşıyor

Türkiye ve Yunanistan ortada 30 Ocak 1923'te imzalanan sözleşmeye layıkıyla meydana gelen popülasyon mübadelesinde Adana'ya yerleştirilen Girit Türklerinin yaşadıkları, mübadillerin ikinci kuşağı çeşidinden acemi nesillere aktarılıyor.

Girit Türklerinin mübadele anıları nesilden nesle hafızalarda yaşıyor
29-01-2022 11:42
Adana

Yunanistan'da emin dirim olanağı kalmayınca mübadeleye müteveccih söz kapsamında Girit'ten Türkiye'ye dönen aileler, Çanakkale'den Hatay'a denli bulunan deniz boyu şeridinde ayrışık iskân yerlerine getirildi.

Mübadiller, anne vatanda toy birlikte yaşama başlarken, yaşadıklarını da kısaca birlikte asırdır nesilden nesle aktararak hafızalarında sakladı.

Babası 1 yaşlarındayken ailesiyle mübadele kapsamında ilkin Mersin'e, şimdi sonradan Adana'ya mevrut Çukurova Girit Mübadilleri Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Selma Kırançeşme, AA muhabirine, o senelerde yaşananları anlattı.

Kırançeşme, Kurtuluş Savaşı'nın zaferle sonuçlanmasının arkası sıra Girit'te Yunan çeteler dolayısıyla Türklerin dirilik tehlikesi yaşadığını söyledi.

Bir Rum'un, köylerine dominant yapılacağına ilişkin bilgelik vermesi üstünde ailesinin iç kesimlerden deniz boyu şeridi yakınlarına yerleştiğini özetleyen Kırançeşme, bu olanağı olmayanların kısaca birlikte sene sahilde kurulan çadırlarda fıkdan ve yoksulluk ortamında doğacak gemileri beklediğini tabir etti.

Kırançeşme, buradaki gemilerde familya başına 500 kilo pırtı sınırı getirildiğini, şimdi birlikte tomar ağırbaşlılık düşüncesince arzu edilen tutarı baş döndürücü sayıda ailenin karşılayamadığını anlatarak, "Günümüzde 'Seni birlikte hafta sonradan şu ülkeye göndereceğiz. Yanına en birlikte tomar 5 pırtı alabilirsin.' deseler, duygudaşlık kuruyorum ego ne alabilirim? Çocukluğumun, gençliğimin geçtiği, birlikte derinti anılarımın bulunduğu birlikte yerden 5 sayı ne götürebilirim? Bu, o tarihte canlı insanoğlu düşüncesince iri birlikte travmadır. Bu travmayı birlikte halde atlattılar." dedi.

Aileler parçalandı

Kırançeşme, muhtemelen sayıya ulaşılınca sıradaki ferdin gemiye alınmayıp gayr düşüncesince bekletildiğini dile getirerek, "Tüm Ege ve Akdeniz sahillerine bu aileler zerre lime dağılıyor. Kardeşler birbirlerini 50-60 sene sonradan bulabiliyor. Anneler evlatlarından ırak kalıyor. Babaannemin tek akrabası kendisiyle gelmemiş. Kendisi Mersin'e gelmiş. 4-5 sene ilkin dayılarımın evlatlarının torunlarını bulduk. Dedemin amcasının çocuklarını Bodrum’da bulduk." niteleyerek konuştu.

Yolculuğun, gemilerin limanlara uğraması dolayısıyla kısaca 1 ay sürdüğünü tamlayan Kırançeşme, "Ölenler denize atılmış. Yeni doğanlar olmuş. Mübadilleri haiz Gülcemal angın vapurla gelenlerden, doğan evlatlarının isimlerini Cemal koyanlar olmuş." ifadelerini kullandı.

"Tüm aileler bu vatanı baş döndürücü sevdiler"

Kırançeşme, mübadil neslin Türkçe bilmediğini ve anne vatanda bunun zorluğunu yaşadığını anlattı.

O neslin, içlerine bulutlu bulunduğunu tamlayan Kırançeşme, şu halde konuştu:

"Normalde akraba birlikteliği yapmayan aileler akraba ve akraba birlikteliği hazırlamaya başlamışlar. Tabii ki mevrut bu insanoğlu hoş, insancıl insanlar. İnsanları muhip insanlar. Bir farklılık gözetmiyorlar hemen o çağda zat içlerine kapanmışlar. Bizim kuşaklarda bu az buçuk küşade ve düzelmiş. Atalarımız yaşadıkları onca acıya karşın muhabbet dolu, kullanmakta olanları muhip birlikte batın geride bıraktı. Acılarını bizlere anlatmadılar. O acıları içselleştirip meyus birlikte duruma girmememiz düşüncesince tek halde Girit'te ve burada dört dörtlük adına ne yaşadıklarını bizlere aksettirmediler. Tüm aileler çocuklarını okutmak, birlikte bölgelere iletmek bunun şeklinde bizlere envestisman yaptılar ve bu vatanı baş döndürücü sevdiler."

Kırançeşme, mübadillerin başta ekincilik hesabına nitelikli olduklarını, yanlarına getirdikleri zeytin, demet telkih kalemleri ve zerzevatçılık bilgileriyle Çukurova'da zirai üretime iri ulama sağladığını tabir etti.

Tarım arazilerine gidemeyen mübadillerin de kentte sanatkar ve sanayiye iş gücü adına ulama sağladığını aktaran Kırançeşme, "Adana'nın kültüründe, sosyal, kazançlı hayatında mübadillerin baş döndürücü emeği var. Milli Mensucat Fabrikası'nda ıvır zıvır füru fark çalışmışlardır zira baş döndürücü çalışkan, üretmeyi muhip insanoğlu bunlar." biçiminde konuştu.

"Mübadele olmasaydı genosit yaşanacaktı"

Kırançeşme, mübadelenin yaşattığı tamamı acılara karşın o devre düşüncesince gerektiğini, başta Girit'te Türklerin bulunmayan olma tehlikesi yaşadığını vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Mübadele olmasaydı orada genosit yaşanacaktı. Bu, savaşın getirmiş bulunduğu birlikte şey, eğer olmazsa olmazı. Mutlaka yaşanacaktı. Mustafa Kemal Atatürk bu kullanmakta olanları anne vatanlarına getirerek iri birlikte selamet yaptı, onun düşüncesince de mübadillerin anılarında Atatürk'ün hususi birlikte noktayı var. Hatta o çağda kıyıda beklerken Rumlar 'Atatürk sizi almaya gelmeyecek.' niteleyerek kışkırtıyorlarmış. Onlar da sabırla 1 sene süresince o yoklukta Atatürk'ün onlara sefine göndermesini bekliyor. O çağda doğan kızlarına Kemaliye ismini vermişler. Çok yoğundur Giritlilerde Kemaliye ismi. Erkek çocuklarına da Kemal ismini vermişler. Teşekkürlerini birlikte nebze hakeza gösterdiklerini düşünüyorum."

Kırançeşme, mübadelenin, kişilerin para varlıklarının pırtı dibine katılması kabilinden ayrıntılı ve dobra birlikte plana erbap bulunduğunu anlatarak, "Sıkıntılar rahat hemen neticede insanoğlu canlarını kurtarmış. Bu fark baş döndürücü önemli. Yapılan planlamalar dobra ancak Cumhuriyetin ilkin zamanlarında aksaklıkların olması da baş döndürücü normal. Bence bu mübadeleyi yapmış olup kullanmakta olanları ülkeye, anne vatanlarına getirmeleri dehşetli birlikte olay. Onun düşüncesince kılıç bu zamanda imzası bulunan her insana baş döndürücü teşekkürname ediyoruz." ifadelerini kullandı.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?