Gündem

Dokuz Eylül’den yeni deprem raporu

Kahramanmaraş ve Hatay merkezli gerçekleşen depremlerin arkası sıra nice bölgede ayrışık ilmî tetkikat örümcek Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ), depremlere müteveccih degaje çerçeveli müşterek rapor henüz yayımladı.

Dokuz Eylül’den yeni deprem raporu
04-03-2023 11:06

DEÜ'lü uzmanlar raporda, depremlere bağlanmış meydan gözlemleri, sismolojik ve jeodezik veriler ile oluşan çatı hasarlarına bağlı belirgi ve değerlendirmelere arsa verdi. Depremden etkilenen vilayetlerde 9 binden aşkın çatı incelenerek açılan raporda, bir çok kez 2000 yılı evveliyat binaların yıkıldığına nazarıitibar çekildi.
Türkiye'nin deprem araştırmalarındaki kredili yükseköğretim kurumlarından Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ), Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 ile Hatay merkezli 6.4 büyüklüğündeki depremlere müteveccih yeni müşterek deprem raporu yayımladı. DEÜ Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği, Jeofizik Mühendisliği ve Jeoloji Mühendisliği bölümleri ile Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DEÜ-DAUM) bilgi kullanmakta olanları çeşidinden hazırlanmakta bulunan 72 sayfalık raporda, depremlere bağlanmış meydan gözlemleri, sismolojik ve jeodezik veriler ile oluşan çatı hasarlarına bağlı belirgi ve değerlendirmelere arsa verildi.

DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar'ın direktifiyle gayret sunulan deprem araştırmalarının müşterek parçası kendisine dört bölümden oluşan raporun önce bölümünde “Jeolojik-Jeomorfolojik Arazi Gözlemleri”, ikinci kısımda “Jeofizik ve Jeodezik Ön Değerlendirme Sonuçları”, üçüncü kısımda “Bina Hasarları Ön Değerlendirmesi” ve ürün kısımda “Sonuçlar ve Değerlendirmeler” arsa aldı.

“Raporumuz emin kentlere fırsat olacak”

Raporla bağlanmış değerlendirmede mevcut Rektör Hotar, “Deprem felaketinden etkilenen bölgelerdeki kuruluş stokunun halini belirleme geçirmek şartıyla DEÜ Rektörlüğü kendisine müşterek emek vermek başlattık. Bu noktada alana revan üniversitemizin bağlanmış sahalarında memur bilgi insanlarından oluşan ekiplerimiz, meydan emekleri yürüterek 9 binden aşkın binayı incelediler. Ekiplerimizin elde ettikleri bulgulara gereğince bağlanmış ad ve kurumlara kılavuzluk edeceğini düşündüğümüz müşterek rapor oluşturuldu” dedi. Yapılan tespitlerin mutedil ve levent boylu vadede Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeline tavsiye mektubu sağlayacağına inandıklarını kaydeden Rektör Hotar, “Cumhurbaşkanımızın önderliğinde yurt çapında başlatılan çalışmaların, şimdi emin kentlerin ve yapıların oluşmasına fırsat olacağına inanıyoruz. Bu noktada raporumuzun deprem ve afete tedarik politikalarıyla bağlanmış çalışmalara yardım sağlayacağına inanıyoruz” gibi konuştu.

9 bin çatı incelendi

Raporda, DEÜ Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü tedrisat üyeleri çeşidinden açılan meydan tetkik ve müşahede kadrosunun Kahramanmaraş, Adıyaman, Malatya ve Gaziantep illerinde tahminî 9 bin binada tetkik yaptığına nazarıitibar çekildi. Binalardaki müşahede ve tespitler kararında maddeler biçiminde ürün paylaşan DEÜ'lü bilgi insanları, hasarlı ve göçen binaların bir çok kez 2000 yılı evveliyat yapıldığına nazarıitibar çekti. Raporda şu ifadeler arsa aldı: “Hasarlı ve göçen yapılar bir çok kez deprem yükleri altında sıvılaşabilen mefruşat üstünde arsa almakta ve esas sistemlerinde ehliyetsizlik bulunmaktadır. Bu binalarda beton ve teçhizat gereç kalitesi ile iş ürün basamak yetersizdir.”

Yumuşak büküm vurgusu

Depremlerde binaların çökmesinde çalışan görevi gözlemlenen “yumuşak kat” düzensizliğine de aksan meydana getirilen raporda, “Hasarlı ve göçen bir çok binanın mefruşat katında ayrışık dükkanlar arsa almakta olup, okşayıcı büküm düzensizliği bulunmaktadır. Hasarlı ve göçen bazısı binalarda çekilme büküm bulunması sebebi ile rijitlik düzensizliği bulunmaktadır. Kolon kiriş toplanma bölgelerinde etriye sıklaştırması yapılmamış binalarda hasarın bu alanda yoğunlaştığı ve binanın ağırbaşlı hasar almasına hastalık bulunduğu ayrıca bir çok devir binanın ağız ağıza göçmesine hastalık bulunduğu görülmüştür” ifadeleri arsa aldı. DEÜ'nün bölgedeki incelemelerinin sonucunda, deprem yönetmeliklerine akıllıca kendisine nesir edilen, beton ve teçhizat kalitesinin ehliyetli bulunduğu binalarda ise ehemmiyetli hasar oluşmadığına nazarıitibar çekildi.

İskenderun merkezi güçsüz mefruşat niteliğinde

DEÜ'lü uzmanlar, mikrotremor ve SPAC faaliyetlerinden elde edilmiş önce jeofizik bulguları değerlendirdiklerinde, İskenderun site merkezi ve periferi kesiminin mefruşat bilgili ihtizaz periyodu değerlerinin faziletli bulunduğu ve güçsüz mefruşat durumunda bulunduğunu belirledi. Raporda, emek vermek dalında elde edilmiş az VS30 gayret değerlerinin de bunu desteklediğinin gözlemlendiğine aksan yapıldı.

Hatay depremi sismik deposu oluşturdu

Raporda, Dünya'nın esmer kısmında ürün yüzyılda meydana mevrut en iri depremlerden bir tanesi kendisine değerlendirilen Kahramanmaraş depremlerinde, önce anne hayret esnasında üç fayın ansızın (Amanos, Pazarcık ve Erkenek fayı); ikinci anne şokta ise Çardak ve Doğanşehir faylarının baş başa kırıldığına nazarıitibar çekildi. 20 Şubat tarihindeki Hatay Defne depreminde ise Antakya Fayı'nın yıldız segmentinin, depremin sismik kaynağını oluşturduğu tabir edildi. Küresel Konum Belirleme Sistemi (GNSS) verilerinden elde edilmiş alana müteveccih sonuçların da değerlendirildiği raporda, “GNSS verilerinden elde edilmiş neticeler delik önüne alındığında Kahramanmaraş, Hatay, Osmaniye, Malatya, Elazığ'daki GNSS istasyonları güneybatıya doğru, Kahramanmaraş Ekinözü, Adana Feke, Adana Tufanbeyli'deki istasyonlar kuzeybatıya doğru, Gaziantep ve Kilis'teki istasyonlar kuzeydoğuya akla yatkın Adıyaman'daki istasyon ise güneydoğuya akla yatkın akıntı etmiştir” ifadelerine arsa verildi.

GNSS istasyonlarında depremin etkisiyle sürekli biçimsizleşme oluştuğu tamlanan raporda, “Bir apayrı ifadeyle, depremin tesirinin ortadan kalkmasıyla akıntı fail noktalar önce konumlarına arka dönmemiş; semt sürekli deformasyona uğramıştır. 6 Şubat 2023'de meydana mevrut 7.7 ve 7.6 depremlerinin, GNSS devir serilerindeki değişimlerin gözlemlenmesiyle açık müşterek alanda can alıcı bulunduğu ortaya konmuştur” açıklamalarında bulunuldu.

Deprem riski

Raporda, muhtemelen bölgelerdeki deprem risklerine de nazarıitibar çekilerek, “Coulomb gerilimi diyagramının al mülevven bölgelerine yanıt mevrut kuzeybatıda Sivas ve çevresi, kuzeydoğuda Malatya ve çevresi, güneydoğuda Gaziantep'in güneyi ve Suriye, güneybatıda Hatay ve çevresi, batıda ise Aksaray'a genişliğinde gerginlik artımının olması dolayısıyla deprem riskini faziletli bulunduğu söylenebilir” denildi.

Büyük yıkıma hastalık bulunan depremlerin elden arkası sıra DEÜ'nün tamamı birimleriyle yaraları sarmaya başladığına ve depremlere müteveccih ilmî tetkikat gerçekleştirdiğini kaydeden DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, deprem bölgesindeki arsa emekleri ve deprem tahlillerinin bitmeme ettiğini, oluşacak yeni sonuçların tutanağa ekleneceğini belirtti.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?