Politika

Cumhurbaşkanı Erdoğan ödül töreninde konuştu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde meydana gelen Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri Töreni'ne katıldı. "Bundan sonraları kültür, zanaat ve terbiye bilimi bilimi sahalarına yoğunlaşmamız geçişsiz ve yoğunlaşıyoruz" diye

Cumhurbaşkanı Erdoğan ödül töreninde konuştu
21-12-2021 22:04

Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri Töreni'ne dahil bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bilim-kültür dalında rahmetli Teoman Duralı, musiki dalında İdil Biret, plastik sanatlar dalında Alev Ebuzziya, beyaz perde dalında Cüneyt Arkın, gökçe yazın dalında Gürbüz Azak, hüsnühat dalında Etem Çalışkan, sahaflık dalında İbrahim Manav, vefa ödülüne ise rahmetli Kemal Tahir müstahak görüldü.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde planlı törende mütekellim Cumhurbaşkanı Erdoğan, ödüle müstahak tanıdık esame kendisince bilgelik verdi.

Erdoğan, “Sözlüklerde kültürün, ‘insanın naşir ve ihtimai etrafına hakimiyetinin ölçüsünü yayınlayan vasıtalar bütünü' bulunduğu yazar. Bu tanım, kişiden topluma uzanan o enli bölgede kültürde ve sanatta ne derece güçlüyseniz, çevrenizi ayrımsız derecede ağırlık dibine alabilir, yönlendirebilir, yönetebilirsiniz demektir. Nitekim eskiden şişman medeniyetlerin ortaya çıkışına, yükselişine ve yıkılışına baktığımızda, zahirdeki faktör ne olursa olsun temelde sürecin belirleyicisinin hars bulunduğunu görürüz. Günümüzde de global sistemi yönetenlerin en çelimli silahlarının müziği ile sineması ile edebiyatı ile modası ile hars araçları bulunduğu açıkça yan yana gerçektir. ‘Yumuşak güç' niteleyerek tanım ettiğimiz bu araçlar, noktayı vardığında askeri güçten, teknolojik güçten, mali güçten aşırı hâlâ çarpıcı paradigma eylem vasıtalarına dönüşmektedir. Günümüzde bunlara yan yana de uygulayım bilimi destekli, genel ağ tabanlı enstrümanlar eklenmiştir. Öyle ki, dünyada genel ağ içeriğini kimlerin yönettiği, kimlerin elinde atom bombası olduğunda aşırı hâlâ ehemmiyetli bir duruma gelmiştir. Ancak ne derece aşırı kişiyi içinde eritirse eritsin, ne derece aşırı zımni üretimi yaparsa yapsın bu vasıtalar hala anadan görme hars ve sayaç faaliyetlerinin insanoğlu ruhunda bıraktığı etkiyi oluşturmanın aşırı uzağındadır. Teknolojinin ve netin sunmuş bulunduğu doyumsuz denebilecek olanaklar insanoğlunun ruhundan, kalbinden, gönlünden süzülüp gelmiş şekilde şekillenen eserlerin yerini dolduramaz, dolduramayacaktır. Bir bilgisayara lazım yazılımı yüklediğinizde anlatı da yazdırabilirsiniz, fotoğraf de yaptırabilirsiniz, musiki de besteletebilirsiniz. Ama bu katiyen yan yana insanoğlunun ürettiği kültür-sanat yapıtı olamaz olamaz.

Bilgisayar yan yana insanoğlunun hayatında edinemeyeceği derece enli yan yana uygulayım ile çalışabilir fakat ortaya çıkan verim yazılımı kodlayan ferdin ve o koda layıkıyla etkin sistemin ufku kadardır. Halbuki insanoğlu zihninin ve kalbinin üretebileceklerinin sınırı tanıdık ölçülerle tabir edilemeyecek derece geniştir, derindir, büyüktür. Çünkü Rabbimiz insanı öbür tamamı yaratılmışlardan üstür kılmıştır. Dolayısıyla insanoğlunun aklı ve yetenekleri dair kıyas edilebileceği başka yan yana servet yoktur. Bunun düşüncesince de uygulayım bilimi ne derece ilerlerse ilerlesin insanoğlunun hars ve zanaat eserleri üstünden ortaya koyduğu mahareti, derinliği, nezaketi, nefaseti, letafeti aşamayacağına inanıyorum. Ruhu tutsak yan yana insanoğlunun gövdesi engellenmeyen olamaz. Kültür ve sanatta yapacağımız atılımla ruhumuzu esaretten kurtaracağız ki, bedenimizi de engellenmeyen kılalım. İşte bunun düşüncesince medeniyetimizi baştan arttırmak istiyorsak ilk önce bakacağımız, vaktimizi, enerjimizi, kabiliyetimizi koyulaştırma edeceğimiz meydan hars ve sanattır” niteleyerek konuştu.

19 yılda el erki ve kalkınma dalında gerçekleştirdikleri şişman atılımın hakkıyla tarihe geçecek yan yana başarının ifadesi olduğunu, bundan sonradan bundan sonradan kültür-sanat ve onun nesillere aktarıcısı bulunan yetişek sahalarına yoğunlaştıklarını tamlayan Erdoğan, “Bunun fiziksel mekanlarını şuanda inşa, bayındırlık ve canlandırma ettiğimiz üzere bu fiziksel mekanların içini de değme yönüyle doldurmamız gerekiyor. Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılına atfettiğimiz 2023 hedeflerimiz, hâlâ aşırı maddesel kalkınma unsurlarımızdan müteşekkildi. İnşallah 2053 vizyonumuzun anne taşıyıcısı yetişek ve hars olacaktır. Kültür-sanat insanlarımızın değme birinden 2053 vizyonumuzu şekillendirecek konkre teklifler, konkre planlar bekliyoruz. Çünkü bu herkesin ve bizlerden ahir nesillerin kuma geleceğinin meselesidir” biçiminde konuştu.

“Teröristlerin brandalarını oranın gövdesine asmışlardı”

Kültür sanatın da yan yana maddesel madun yapısı olduğunu, Türkiye'ye kazandırılan hizmetler ortada maddesel hars eserlerinin ehemmiyetli yan yana noktayı olduğunun altını çizen Erdoğan, Erdoğan, “Şehirlerimizi kültür-sanat merkezleriyle, kütüphanelerle, ibdai mimarlık eserlerimizle donatırken çabucak yapım yapmadık, aha bu altyapıyı da oluşturduk. Ankara'daki Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Konser Salonu, İstanbul'daki Mustafa Kemal Atatürk Kültür Merkezi üzere birçok yapıtı ülkemize kazandırdık. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi bünyesindeki ulus kütüphanesi, hars ve Kongre merkezi, Sergi Merkezi üzere eserleri doğacak nesillere bıraktığımız en ehemmiyetli miraslarımız ortada görüyoruz. Türkiye'nin 81 vilayetinde faaliyete geçirdiğimiz hars merkezlerini, kütüphaneleri, müzeleri ve hâlâ birçok eserleri medeniyetimizin üstünde yükseleceği sütunlar şekilde tasarladık. İnşallah aşırı çelimsiz yan yana devir içinde zamanı Rami Kışlasını da bu cins eserlerden biri şekilde bitiriyoruz. Aynen Millet Kütüphanesinin İstanbul versiyonu şekilde yapımı bitmeme ediyor, sona erecek ve gençliğimize orada bu hizmetler verilecek. Bunların çoğunu da sözde hars zanaat yerine önümüze çıkartılan birçok engellere, planlı birçok yağız kampanyalara karşın yaşama geçirdik, geçiriyoruz.

İstanbul'daki dünkü AKM binasının safahatını hatırlayın. O yapının gövdesine ne cins afedersiniz brandalar asmışlardı. Teröristlerin brandalarını oranın gövdesine asmışlardı. Onları kılıç indirdik. Emniyetimiz onların hepsini indirdi, müstahak bulunduğu yere gönderdi. Şimdi kılıç ne yalanlarla ne iftiralarla boğuştuğumuzu bu eserlerle hem ülkemize hem dünyaya tanıt ediyoruz. Kararlılıkla yolumuza bitmeme ettik, hamdolsun İstanbul'u evren çapında yan yana hars merkezine kavuşturduk. Ülkemizin kelimesiz süreksiz yan yana biçimde dünyanın ciharıyek indinde rakamları milyarları bulan kişilerin evlerine girmiş bulunduğu hars çalışmalarından biri de bizim göstergeç dizilerimizdir. Geçmişte bizim göstergeç kanallarımız değme biri üretildiği ülkenin kültür-sanat ideolojisiyle beraberce mevrut ecnebi dizilerin işgali altındaydı. Şimdi bizim öz tarihimizi anlatan, öz vatanımızda imal edilen göstergeç dizileri 150'ye yaklaşan ülkeye ihraç ediyor. Dünyada Amerika'dan sonradan en yan yana tomar saf ihraç fail diyar durumundayız. Aynı biçimde değişik kültür-sanat dallarında sert aşırı doyurmak insanımız dünyanın ciharıyek indinde ülkemizi temessül ediyor. İnşallah bu iyi iklimi daima güçlendirerek bitmeme ettireceğiz” ifadelerini kullandı.

Tören böylecene Cumhurbaşkanı Erdoğan, ödüle müstahak tanıdık adların ödüllerini verdi.

Derya Yetim-Hülya Keklik
 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?