Politika

Akşener: Önümüzü boğazlamak arzu edenler 40 sene da uğraşsanız başlangıç edemeyeceksiniz

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, "Adil, bahtiyar ve erinçli birlikte Türkiye düşüncesince çıktığımız bu kıvançlı yolda tabii önümüzü boğazlamak isteyenler, karşımıza dikilenler olacak. 4 değil, 40 sene da uğraşsanız, bizimle giriş edemeyeceksiniz" dedi.

Akşener: Önümüzü boğazlamak arzu edenler 40 sene da uğraşsanız başlangıç edemeyeceksiniz
20-10-2021 15:29
TBMM

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM Grup Toplantısı'ndaki konuşmasında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 3 sene önce, "Ver yetkiyi, gör etkiyi" niteleyerek bölüt uydurma verdiğini, hâlâ sonradan da büyüklük bankaları, medyanın iri çoğunluğu, Hazine, Maliye, hatta, özgür olması müstelzim Merkez Bankasını güçlü yetkisine aldığını savundu.

Bütün bu evolüsyon ve yetkilerin tesirinin arasında bulunduğunu dile getiren Akşener, "Faizler ve pahalılık tavan, dolar 10 liraya koşuyor. İşsizlik alıp başını gitmiş. Çiftçi, esnaf, emekli, hepsi perişan. İşte size partili Cumhurbaşkanlığı ile uçar Türkiye. İşte size kusursuz çıkışlı Sayın Erdoğan'ın, 3 yılda ülkemize bulunan etkisi." niteleyerek konuştu.

Erdoğan'ın, adeta dolaptaki yazlıklarla kışlıkları değiştiriyor derece Merkez Bankası başkanlarını değiştirmeyi de akıbet yıllarda alışkınlık biçimine getirdiğini öne devam eden Akşener, konuşmasını şöyleki sürdürdü:

"Normalde fariza süreleri 4 sene bulunan Merkez Bankası başkanları, Sayın Erdoğan yardımıyla bundan sonradan mevsimsel iştirakçi oldular. Yazlık Merkez Bankası Başkanı ayrı, kışlık Merkez Bankası Başkanı ayrı. Her sezona toy hissedar başkanla giriyoruz. Nitekim akıbet şekilde geçtiğimiz hafta repo indirimine mesafeli duran heyet üyelerine de el attı. Bunun mübrem tesiri şekilde da milletimizi, dizginlenemeyen hissedar dolar kuruyla birlikte bıraktı. Sayın Erdoğan, bilincinde mısın fakat sen bildiğini okumaya, rastgele obje yolundaymış derece davranıp sorumsuzca konuşmaya ve sorunları halletmek yerine, halının dibine süpürmeye bitmeme ettikçe dolar artıyor. Dolar arttıkça, milletimizin alıntı gücü düşüyor, esnafımız, sattığının adına yenisini koyamıyor, çiftçinin mazotu, gübresi, ilacı, tohumu zamlanıyor, ölçülü ölçekli firmalarımız zora giriyor, servetimiz el değiştiriyor, firmalarımız namevcut pahasına yabancıların eline geçiyor. Yani milletimiz pimpirik oluyor. Tüm bunlar olurken Maliye Bakanı doğrusu arasında yok, sense hoppadak seyrediyorsun. Aynı senin seyrettiğin derece Merkez Bankası Başkanı da seyrediyor. Bu dost hissedar de çıkmak '125 bilyon dolar rezervimiz var' diyor. Madem o denli rezervin mevcut karışma etsene. Niye doların artışına peyrev kalıyorsun? Niye milletimizin yoksullaşmasına aldırmaz kalıyorsun? Müdahale etsene kardeşim. Edemez. Çünkü rezervler, Merkez Bankasının değil. 128 bilyon doları çatır çutur yediler. Merkez Bankası da kusursuz takır döşenmemiş bakır kaldı. Şimdi de iare aldıkları dövizler düşüncesince alacaklılar kapıda bekliyor. İşte o sebeple karışma edemez."

"Her probleminin çözümü evvela akıllıcasına teşhisle başlar"

Akşener, şu anda Merkez Bankasının kemiksiz rezervinin nakıs 43 bilyon dolar olduğunu, çağ "dükkanı kapatacağım" dese 43 bilyon dolara gereksinimi bulunduğunu öne sürdü.

Merkez Bankasının enerjisini itibarından aldığına, itibarının da bağımsızlığından geldiğine ayraç fail Akşener, şöyleki konuştu:

"Ama Sayın Erdoğan katışıksız olsun, Türkiye'nin en seçme kurumunda ne istiklal kaldı ne de itibar. Bak Sayın Erdoğan, rastgele probleminin çözümü evvela akıllıcasına teşhisle başlar. Milletimizin sana verdiği bütün bu yetkilerden sonrasında dolar kurunun akıbet 3 yılda 4,5 liradan 9,33 liraya çıkmasının nedeni sensin. Bunu bundan sonradan benimseme et. Sen, sözüm ona faizleri düşürdün fakat Türkiye'nin riziko primi arttı. Risk primi artınca değiştirme faizleri arttı. Ticari kredilerin faizleri arttı. Döviz cinsinden bulunacak aut eşme düşüncesince ödenecek repo de arttı. Senin bu beceriksizliğin yüzünden büyüklük bütçesinden hoppadak bu sene 200 bilyon teklik repo ödemesi yapılacak. Bu 200 bilyon teklik Türkiye'de mukayyet 22 milyon çalışanın vergilerinden hâlâ yüksek. Yani, 22 milyonun ödediği verginin kâffesi faize gidecek. Dahası var. Kurdaki hissedar teklik artım aut borcumuzu da 450 bilyon teklik artırıyor. Sayın Erdoğan, partili cumhur reisi şekilde göreve geldiğinden buyana ülkemizin aut borcu kusursuz 2 trilyon teklik arttı. Peki bu namus borcu nite ödenecek biliyor musunuz? Ürün fiyatları, besin fiyatları, tabii taş yağı lambası lambası ve çarpıcılık fiyatları, çul kuşam tutarları artacak anca ödenecek. Yani bizlerin cebinden çıkan mal ile ödenecek. Onların ceplerinden kuruş çıkmayacak, aşırı hayatları kusursuz taş yağı lambası lambası sürecek, faturayı budun şekilde tamamımız ödeyeceğiz."

"Artık vakit, intihap vakti"

Akşener, millete bu faturayı kesenin de bu faturayı ödetenin de ve paranın pul olmasının nedeninin de Erdoğan bulunduğunu savundu.

Bu sebeple "vakit Türkiye vakti" niteleyerek iş başına gelenlerin, bundan sonradan bu milletin yakasından tedenni vaktinin geldiğini kanıt fail Akşener, "Haydi Sayın Erdoğan, zaman tamam. Çırpınmanın, balçığa yatmanın alemi yok. Milletimizin bu gidişe hâlâ hissedar tomar tahammülü kalmadı. Artık vakit, matematik vakti. Artık vakit, kasa vakti. Artık vakit, intihap vakti. Artık vakit, milletin vakti." dedi.

Akşener, Erdoğan ve arkadaşlarının, aut politikayı da aynı ekonomiyi yönettiği derece yönettiğini, Suriye'de evvela ABD'ye arkası sıra da Rusya'ya sorumsuzca verilen, tutulması beklenir sıfır sözlerin ücretinin ödendiğini kanıt etti.

İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, şöyleki bitmeme etti:

"Kendisi Suriye'de şahsının politikalarını uyguluyor. Bedelini de milletimiz cebiyle, Mehmetçiğimiz ise canıyla ödüyor. Suriye'de iç harp önceki başladığında Sayın Erdoğan, Şam'da cuma kılma hayallerinin ardına düştü. Bu hayalini de ABD'nin desteği ile gerçekleştirebileceğini düşündü. Bunun düşüncesince Şam hükümetini ağız ağıza karşısına aldı. Beraber kükremek tatili icra ettiği kardeşi Esat'ı, acilen Katil Esed yaptı. İstikrarsızlaşan Suriye'yi de PKK'nın eline bıraktı. Sonra ne oldu? 2015 yılının Ekim ayında ABD'nin, Esad'ı yuvarlamak düşüncesince savaşmaya tek de oruçlu olmadığını anlayan Rusya, şahsen Suriye'ye er çıkarınca Sayın Erdoğan da endamsız hissedar bocalamanın arkası sıra bu kere de dümeni Rusya'ya kırdı. Bu çağda Rusya ile dobra münasebat ihdas etmek düşüncesince ödün adına ödün verdi. Bu dahiyane, 'ne vereyim abime' yaklaşımının sonucunda, çağ başımıza bela bulunan ve fellek fellek kurtulmanın yollarını aradığımız S-400'ler, 2,5 bilyon dolar spot mal karşılığında satın alındı. Türkiye, bu alımı icra ettiği düşüncesince senelerdir envestisman icra ettiği F-35 projesinden çıkartıldı, kestirmece 11 bilyon dolarlık hissedar kayba uğradı. Dolayısıyla S-400 işinin bizlere maliyeti 13,5 bilyon dolar şu demek oluyor ki 120 bilyon teklik oldu. Bunun karşılığında ise elimizde süsleyici roketlerimiz, F-35'lerin de posterleri kaldı."

Akşener, sürecin devamında iktidarın, 2018'de imzaladığı Soçi Mutabakatı'nda İdlib'teki köklü unsurların Şam hükümetine ve Rus birliklerine rastgele hissedar saldırıda bulunmayacağını güvence ettiğini öne sürdü. Erdoğan'ın bununla da yetinmediğini, rastgele hissedar hamle yerinde Rusya ile kuma tepkime vereceğini de üstlenme ettiğini öne devam eden Akşener, "Peki ürün ne oldu? Tüm itirazlarımıza ve uyarılarımıza karşın düzenlenen bu akla dokunca diplomasinin önceki biberli kararında Şubat 2020'de İdlib'te 33 Çocuğumuz martir oldu. Yani, Soçi Mutabakatı'na uygunsuz Rusya ve Esad beli fakat mülakat arzu fail gene kılıç olduk. Askerimizi martir fail Rusya ve Esad beli fakat Putin'in ayağına gidip kapılarda bekletilen gene kılıç olduk. Moskova'da elde eden Rusya ve Esad beli fakat arka aşama atan gene kılıç olduk." görüşünü savundu.

"Verdiğimiz rahatsızlıktan çevre bozukluk dilerim"

Partisinin projelerini uygulamaya koyacakları günlerin aşırı andıran bulunduğunu encam devam eden Akşener, "Sayın Erdoğan’ın uykularını da bitik şekilde kaçırdığımızı biliyoruz. Verdiğimiz rahatsızlıktan çevre bozukluk dilerim. Ama Sayın Erdoğan, tek iptila etmesin. Az kaldı kasa ufukta göründü. Kendisini önceki seçimde tekaüt edip, çekmiş olduğu bu çileye akıbet vereceğiz. Bu vesileyle namına şimdiden tekaütlük planlarını hazırlamaya başlamasını haber ediyorum." değerlendirmesinde bulundu.

Partisinin kuruluşunun 4. yılını 25 Ekim'de kutlayacaklarını duyuran Akşener, "Adil, bahtiyar ve erinçli hissedar Türkiye düşüncesince çıktığımız bu memnun yolda tabii önümüzü boğazlamak isteyenler, karşımıza dikilenler olacak. Elinizden geleni ardınıza koymayın. Ne söylerseniz söyleyin, yolumuzdan saptıramayacaksınız. 4 değil, 40 sene da uğraşsanız, bizimle giriş edemeyeceksiniz." niteleyerek konuştu.

Akşener, partisine katılanlara rozetlerini de taktı.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?