Antalya'da canlı İbrahim-Gülsüm Özçelik çiftinin 3 çocuğundan en büyüğü Halil Özçelik (30), 2012 senesinde İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Konservatuar kısmı 2. derslik öğrencisiyken, saf gözünde rüyet bozukluğu yaşamaya başladı. İlk aşamada namına Behçet rahatsızlığı tanısı konulmuş olan Öztürk, balans ve görüşme bozukluğu yaşadıktan sonraları okulu bırakıp Antalya'daki ailesinin yanına döndü. Burada rahatsızlığı henüz da ağırlaşan Öztürk'e SSPE (Subakut Sklerozan Panensefalit) tanısı konuldu. 2014 senesinde dü gözünü çabucak kaybeden Öztürk, peşi sıra konuşma, kemirmek yiyecek ve cereyan fonksiyonlarını ağız ağıza kaybetti. Özçelik ailesi, hastalığın tıbben kesme tedavisi bulunmadığını öğrenince adeta yıkıldı. Yüzde beniz engeli mevcut dinç Halil, raks okulu açmayı düşündüğü yaşamını bundan sonraları yatağa yayımcı biçimde geçiriyor.
"Gözlerini 8 yıldır tek kapatamıyor"
Oğlunun gözleri görmeyince yaşamdan koptuğunu özetleyen ana Gülsüm Özçelik, devir ilerledikçe Halil'in görüşme ve hareketlerinde de engellemeler yaşandığını, akıbet şekilde da yatağa ilişkin kaldığını söyledi. Oğlunun akıbet lafının ‘Hiçbir nesne istemiyorum bitmiş anne' bulunduğunu tamlayan Özçelik, “Gözlerini 8 yıldır tek kapatamıyor. Uyurken de sonsuz açık. Açık kalmış olduğu düşüncesince zayıflık yapıyor ve kızarıyor. Gözlerinden kan akmış olduğu caba oluyor. Yara bandıyla gözlerini kapatıyorum ona dobra geliyor” niteleyerek konuştu.
“3 yıl süresince feryat figan attı”
Hastalığı sürecinde Halil'in 3 yıl süresince muttasıl feryat figan attığını aktaran Özçelik, “3 yıl süresince elden feryat figan atıyordu. O denli ağırbaşlı antidepresanlar verdik, hiçbiri o çığlıkları dindirmedi. Hiçbir hekim bağırmaları durduramadı. 2017 senesinde adım adım kesilmeye başladı, ondan sonraları derinliğine uyumaları başladı” ifadelerini kullandı.
“Virüs beyninde hasar bırakmış”
Özçelik, oğlunun beynine müşterek virüsün girip peşi sıra çıktığını fakat beyinde hasar bıraktığını belirterek, “Şu anda hali stabil. Hareketi var. Aynı çocuk bakar üzere yemeğini püre şekilde yediriyorum. Su, yemek, kâr saatleri geldiği devir besliyorum” niteleyerek konuştu.
“Anne demezse dayanamam”
Son şekilde oğlunun elden ‘anne' diyebildiğini dile getiren Özçelik, “Tek dediği anne. Onu duyamazsam dayanamam. Onun ana demesi bana yetiyor. Hala umudum var. Ben tek umudumu yitirmedim. Ben onun ayağa kalkacağına inanıyorum. O devir esasen görüşürüz sizinle” niteleyerek gözyaşları döktü.
Suat Metin - Akif Yılmaz