Yaşam

70 yaşındaki saat ustası sıhhatsiz asırdır vakte eder veriyor

Konya'da 70 yaşındaki Ahmet Sami Kalaycı, 55 senedir 10 metrekare dükkanında başta antika saatleri onarım ederek, aşkla meydana getirdiği zanaatını ayakta tutmaya çalışıyor.

70 yaşındaki saat ustası sıhhatsiz asırdır vakte eder veriyor
07-12-2021 14:27
Konya

Dedesinin yönlendirmesiyle 1966'da hâlâ 15 yaşlarında saat tamircisinin yanı sıra işi öğrenen Kalaycı, 1975'te zaman de çalışmış bulunduğu 10 metrekarelik zat dükkanını açtı.

Çevresinde işine bulunan sevdasıyla ve şehirde artan akıbet antika saat tamircisi şekilde tanıdık Kalaycı, mesleğine ve yaşama ilişkin tecrübelerini AA muhabirine anlattı.

Kalaycı, 1970'li senelerde saat tamirciliğinin yeğleme edilen mesleklerden bulunduğunu belirterek, "Dedem okumamı istemedi. O çağ düşüncesince parlak şekilde tanıdık mesleklerdendi. Beni bu bölgeye yöneltti." dedi.

Zamanla mesleğin inceliklerini öğrendiğini vurgulayan Kalaycı, 9 sene sonradan zat dükkanını açtığını söyledi.

Çoğu saati tamirat etmeyi deneyim galat kanalıyla öğrendiğini özetleyen Kalaycı, "Mesleğini sevmezsen değerli olamazsın. Seveceksin ki değerli olacaksın. Burada tamirat ettiğim bir fazla aşırı saati ustamdan on paralık görmedim. Fakat saati elime aldım, 'Ya eş müşterek güçlü parçasından bunu bu duruma getirmiş. Ben işlenmiş ürünün tamirini sebep yapamayayım.' dedim. Bu işi ego ustalardan öğrenmedim. Merak ettim, anca öğrendim." diyerek konuştu.

Her saatin kendine saf nitelikleri olduğuna yer veren Kalaycı, tamirat etmiş bulunduğu herhangi müşterek saat mekaniğinin gizemi çözülecek müşterek giz kabilinden nikbet uyandırdığını tabir etti.

Tamiri çetince antika saatler vardığında ayrı müşterek cümbüş yaşadığını tamlayan Kalaycı, etraflıca müddet uğraştığı saatlerden hâlâ baş döndürücü sağlık aldığını söyledi.

Kalaycı, 1500, 1600'lü senelerde işlenmiş saatlerin tamire geldiğini anlatarak, "Eski saatlerin parçaları olmadığı düşüncesince kimilerini elde yaparız. 1600'lü senelerde imal edilen saatler geliyor. Parçasını hatırlamak imkansız. 2-3 çarktan toy müşterek çark yapıyoruz. Bazen dava çıkarsa da çalıştırıyoruz şükürler olsun. 100 yaşındaki adamla 18 yaşındaki müşterek kıray müşterek mümkün mu?" dedi.

"Bizim meslekte sabretmezsen olmaz"

Kalaycı, arada sırada müşterek saat düşüncesince günlerce uğraştığını ama mesleğini sevilmiş bulunduğu düşüncesince sabırla iş verdiğini vurguladı.

Eski saatlerin nice parçasının kalık geldiğini dile getiren Kalaycı, şunları kaydetti:

"Bakacaksın az buçuk kafayı çalıştıracaksın, esbak gördüklerinle karşılaştıracaksın, derken yapıtı meydana çıkaracaksın, bütünü bu. Bizim meslekte sabretmezsen olmaz. Saati sabahleyin söküyorsun, akşama bitiremiyorsun. Bazen iş yaparken telefon ince ayrım bakmam. Çünkü bıraktığın zaman bire müşterek yerden başlayamazsın. Sil yeniden müşterek daha. Eski saatlerin hakkıyla eline aldığın zaman müşterek ayrıksı bulunduğunu görüyorsun. O saatlerde işçilik, gösteriş ve iş var. Biz de mesleğimize iş verdiğimiz düşüncesince emekle meydana getirilen saatleri baş döndürücü seviyorum. Adam çarpıcılık olmadığı zaman saat yapmış, tamirat etmiş. Bu iş vererek oldu. İnsan elbette ona bakmaz? Ben beğeni alıyorum. Şimdi tornadan çıkmak saatler önümüze geliyor, ego ondan elbette beğeni alayım? İşçilik, el emeği, cezaevi nuru yok. Bazı otomobil inşası nitelikli saatler de mevcut tabi, onlardan da beğeni alıyorum. Zevkler ve elvan tartışılmaz."

Kalaycı, mesleği nikbet fail ve yapmayı düşünen gençlere, "Saati, elinize kendisince hazırlamaya çalışın, kırın yanıma elkızı size defa göstereyim. İnsan istedikten sonradan herhangi müşterek obje başarılır. Sadece isteyeceksin. Mesleğinize bedel verin, sabredin ve en güzelini hazırlamaya çalışın. İnsan sorumluluk yapar, falsosuz köle olmaz." diyerek seslendi.

Bir müşterisinin tamirat edilmesi düşüncesince getirmiş bulunduğu saati almaya gelmediğini dile getiren Kalaycı, "30 senedir dirimlik de namına veririm." düşüncesiyle saati taktığını söyledi.

Kalaycı, ömrü yettiği sürece candan ilişkin bulunduğu zanaatını sabırla ve dostça sürdüreceğini laflarına ekledi.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?