Pandemi çağında hareketsizlik, sosyalleşememe, iş kaybı, kilogram yahut kemirmek yemekle ilgili daima düşüncelerin artmasının kayıt bozuklukları oranının artmasına kaynak bulunduğunu kaydeden İstanbul Arel Üniversitesi Dâhili Tıp Bilimleri Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ercan Abay, kayıt bozukluklarının; genetik, dirim bilimsel ve psikososyal sebepleri olabileceğini belirtti. Prof. Dr. Ercan Abay, ilkin azalmış gurur saygısı, depresyon, vıcık vıcıklık hissi, fasile içi çatışmalar ve nefis sorunları canlı bireylerin kayıt bozukluğuna yatkın olduklarına değinerek, uyarılarda bulundu.
Prof. Dr. Ercan Abay, kayıt bozukluğunun münteşir şekilde 15-19 gözyaşı grubunda rastlandığını söyleyerek, “Kadınlarda 10 kıvrım elan kalın görülüyor fakat bu zamanlarda baylarda de görülme sıklığı derece derece artmaktadır” dedi.
“Yaşamlarında rakiplik olanların kayıt bozukluğu ihya riskleri yüksek”
Yeme bozukluklarında sosyokültürel etkenlerin de görevi bulunduğunu tamlayan Prof. Dr. Ercan Abay, “Diyet etme davranışı ile kayıt bozuklukları ortada ehemmiyetli ortak alışveriş vardır. Günümüz camiasında uslu bedene eş edinmek maksut ortak durumdur. İsteyerek perhiz yapanların gayesi elan çeken olma çabasıdır. İsteyerek perhiz yapanlar genel anlamda mankenler, balerinler, sporcular, jokeyler denli iş hayatlarında rekabetin bulunduğu kişilerdir ve kayıt bozukluğu ihya riskleri yüksektir.” açıklamalarında bulundu.
“Pandemi çağında elan da arttı”
Pandemi çağında yaşanmış bulunan artışlarla ilgilendiren mütekellim Prof. Dr. Abay, “Yeme bozukluğu belirtileri ile başvuran marazlı sayısı pandemi çağında artmıştır. alaka alanlarının daralması, değişik etkinliklere katılamama, yalnızlaşma, iş kaybı, hepsi fasile bireylerinin ortak arada olması, gövde ile ilgilendiren uğraşların çoğalması ile evde aşkın alıştırma etme eğilimleri, ortak tane meşguliyet noktalarının kemirmek kayıt yada yememe olması bu artışın sebepleri ortada toprak alır.” ifadelerini kullandı.
“Yeme bozukluğu bulunan erat asosyal ortak hayatı yeğleme ediyor”
Yeme bozukluğu bulunan insanların sosyalleşmekten kaçındıklarını kail Prof. Dr. Abay, “Yalnız kemirmek yemeyi yeğleme ederler. Aile yada dostlarıyla ortak araya gelmiş şekilde kemirmek yemeyi istemezler. Bu nedenle, ofis, okul, sosyal ortamlardan ırak kalarak, istedikleri ortamın onlara sunulması baskıcı kayıt yada tıkınırcasına kayıt davranışlarını temin de oluşturucu olabilir” ifadelerinde bulundu.
Stres ve çöküntü denli negatif durumlarla başlangıç edememenin insanları aşkın yemeye heveslendirme ettiğini kaydeden Prof. Dr. Ercan Abay, “Pandemi periyodunun oluşturduğu kaygı, namına ve sevdiklerine dokunca geleceği ihtimali nedeniyle, filhakika ırak durdukları sosyal hayattan elan da uzaklaşırlar. Bu da bekâr başına tıkınırcasına yada baskıcı yemelere kaynak olabilir.” dedi.
“Mutluluk duygusundaki artış, negatif duygularda kayıt davranışının tekrarlanmasına kaynak olur”
Stres ve kayıt bozuklukları ortada ortak alışveriş bulunduğunu kail Prof. Dr. Ercan Abay, “Stres yerinde kortizol hormonu faziletkâr oranda salgılanarak tuzlu, şekerli ve besili gıdaların tüketimi artar. Stres ne derece ortak tomar olursa, birey deşarj düşüncesince bu cins yiyeceklerin istihlak miktarı da artar. Yemek kayıt isteğini oluşturucu aktif fiil ezgi duygusudur. Beyin ihsanıhümayun sisteminde gıdalar tüketildiğinde dopamin ve serotonin nörotransmitterleri salgılanarak büyüklük hissi oluşur. Bu büyüklük duygusundaki artış, negatif duygularda kayıt davranışının tekrarlanmasına kaynak olur.” ifadelerini kullandı.
Duygusal kayıt açlığı namına değişik şeylere odaklanılması icap ettiğini vurgulan Prof. Dr. Abay, “ Her ortak duygunun tetikleyicileri ve yatıştırıcıları vardır. Yemek bu duyguları iyileştirmez. Belki, endamsız ortak müddet yatıştırabilir lakin hal sağlamaz. Duygusal kesat zımnında yenilen herhangi ortak şeyden sonraları insan kendini elan da biçimsiz hisseder ve nedamet duygusu ile başlangıç başa yemeye iten sebebe ortak de aşkın yemenin huzursuzluğu eklenir. Duygusal yemenin bilincinde edinmek ve kişiyi bu davranışa iten şeyin ne işe yaradığını idrak eylemek gerekir.” dedi.
“Beslenmeye sert yasaklar ayırmak akla yatkın değildir”
Yeme bozukluğuna erinç tavsiyelerde de mevcut Prof. Dr. Abay, “Yemek yerken bilincinde şekilde hepsi duyular yemeğe odaklanır. Küçük ısırıklar alınır ve ağır kemirmek yenir. Ağza önemsiz lokmalar alındığında gıdaların tadına elan emeksiz varılır. Yeme duygularından kaçmak düşüncesince kemirmek namına yürüyüşe çıkmak, endamsız mevkut uyumak, ortak arkadaşla geveze eylemek denli elan matrak ortak etkinliğe eklenmek akla yatkın olur. Beslenmeye sert yasaklar ayırmak akla yatkın değildir. Kısıtlanan tagaddi daha sonra elan dızman ortak dilek ile dızman porsiyonlarla kemirmek tetiklenebilir” sanarak konuştu.
Öğünler haricinde kayıt hevesi bulunan kişileriniki stratejiden faydalanabileceğini de tamlayan Prof. Dr. Abay, “Birincisi, kayıt davranışı haricinde seyir yapmak, film eğlenmek denli ortak apayrı etkinlikle saat geçirmeleri istenir. İkincisi, kayıt hevesi oluştuğunda ve şuur buna odaklandığında, insanların kendilerine bunun ‘geçici ortak arzu' bulunduğunu hatırlatmaları gerekir. Ayrıca, kesat duygusu su içerek yahut kalorisi az yiyecekler ve dimdik atıştırmalıklarla ötelenmesi denenebilir” dedi.
Prof. Dr. Ercan Abay, kayıt bozukluğu çeşitleri “anoreksiya nevroza (AN), bulimiya nevroza (BN) ve tıkınırcasına kayıt bozukluğu (TYB) erinç ise şu detayları paylaştı
Anoreksiya nervosa
Anoreksiya nevroza (AN), önceden ‘sinirsel iştiha kaybı' şekilde tanımlanırdı. Bugün AN, iştiha kaybı ile ilgilendiren değildir. Vücuda yemeğin girmesini engellemek, gireni de çıkarmaya çalışmakla ilgilidir. Hasta ülkü kilosunun altında bulunmasına karşın kendisini dızman görür ve hisseder ve temelli kilogram ita hevesi içerisindedir. Kilo ita isteği, kemirmek yemeyi iadeli ve yediği az hacim yemeği de bedenden atma şevki ile birliktedir. Hasta kilogram yitirmek şartıyla uyguladığı yöntemler: Laksatif (ishal ilaçları) ve diüretik (sıvı attırıcı ilaçlar) kullanmak, kendini kusturmak, derin alıştırma yapmak. İdeal kilosunun aşkın altında bulunmasına karşın kendisini dızman şekilde gitmek hastalığın ehemmiyetli özelliğidir. Hasta kilosunu ve kayıt davranışını obsesyon yapar. Defalarca tartılır ve kilogram değişikliğini eğlenmek hastalığın özelliğidir.
Bulimiya Nervoza (BN)
Bulimiya sözcüğü ‘bir öküzü kayıt derece aç olmak' anlamına gelir. Roma İmparatorluğu'nda; zenginlerin kontrolsüz, tıkınırcasına yedikleri ve keyfi bitmeme ettirebilmek için, kusup yemeye bitmeme ettikleri bilinir. Kusmak düşüncesince hususi odaların yapıldığı bilinir. BN hastalarında tıkanırcasına kayıt atakları ve devamında ihtiyari kusmalar, aşkın egzersizler, diüretik ve laksatif kullanımları görülür. AN'nın bilakis insan alışılagelen ağır yada bol ağır olabilir. Tıkanırcasına kayıt davranışı, perde duygusu bulunduğu düşüncesince duyurulmayan yapılır. Tıkınırcasına kayıt tutum sıklığı haftada beş altı kereden, günde beş altı defaya derece olabilir.
Tıkınırcasına kayıt bozukluğu (TYB)
Kişinin belli ortak devir süresince ve yiyebileceğinden aşkın ortak tomar oranda yiyeceği endamsız müddette tükettiği, kayıt davranışını dizginleyemediği ve kayıt davranışını esasen etmiş bulunduğu ortak kayıt bozukluğudur. TYB'de asliye hasiyet olarak, BN'den değişik şekilde tıkınırcasına kayıt ataklarının kez açabileceği tesirleri bertaraf eylemek için, hastanın kendini kusmaya zorlaması, laksatif yahut diüretik ilaçlar kullanması, kayıt alışkanlığını derinliğine müddet dizginlemesi ve zahmetli gövde halleriyle metabolizmayı hızlandırması denli tedbirler bulunmaz.”
