Uzmanlar, çirkin antibiyotik kullanımının vatanımızda ve dünyada arttığına ayraç ediyor. Bu durumun sağlımızı ve geleceğimizi yıldırma edebileceğine özen çekici Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Muhammed Bekçibaşı, doktor ve eczacı kontrolünde olmayan, şuursuz derman kullanması kendince ehemmiyetli uyarıda bulundu.
Akılcı derman kullanması kendince bilgelik sağlayan Bekçibaşı, “Akılcı derman kullanımının tanımında hastaların ferdî özelliklerine mucibince makul ilacı, makul düze biçiminde hastaların kullanmasıdır. Ülkemizde ve dünyada çirkin derman kullanması ağır miktarda artmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine mucibince hastaların ½ si ilaçları makul sıfır biçimde kullanmakta. Ülkemizde de bire yanında biçimde çirkin derman kullanması yüzdelik 50'nin üstünde seyretmektedir. Dönem sebebiyle şita çağında olduğumuz düşüncesince başta dert kesiciler, antibiyotikler ve dargın algınlığı ilaçları en yoğun geçer not çirkin ilaçlardır. Antibiyotikler, vatanımızda en ehemmiyetli ayağı oluşturmaktadır” dedi.
“Antibiyotikler ağır taraf etkilere kere açabiliyor”
Viral enfeksiyonlarda antibiyotik kullanımının kusur bulunduğunu anlatım fail Bekçibaşı, “Bildiğimiz üzere antibiyotik ilaçlar hoppadak bakteriyel enfeksiyonlarda kullanılmaktadır. Viral enfeksiyonlarda antibiyotik kullanımının kusur bulunduğu dair eğitimlerimiz bitmeme etmekte. Ama halkımızı bu mevzuda behemehâl bilinçlendirmeliyiz. Bildiğimiz üzere şuan toplumda en yoğun tanıdık ateşin hastalıklar, enflüanza ve dumağı üzere viral hastalıklardır. Bunların etkenleri virüs bulunduğu düşüncesince antibiyotik kullanımının hastaya yanında faydası bulunmadığı gibi, antibiyotiklerin ağır yanında taraf etkilere kere açabileceği gösterilmiş” ifadelerinde bulundu.
Verilere mucibince evren genelinde gelişigüzel sene 700 bin bireyin çirkin derman kullanımından yaşamını kaybettiğine özen çeken, Bekçibaşı, deva alınmadığı takdirde bu sayının 2050 senesinde 10 milyona ulaşabileceğinin altını çizdi.
“Uygunsuz antibiyotik kullanması hoppadak hastalara taraf ağırlık yerine dönmemektedir. Aynı sürede otama maliyetleri de abuhava ekonomilerine de kayba sebep olmaktadır” ifadelerine arazi sağlayan Bekçibaşı, “Bu mevzuda halkımızı bilinçlendirmemiz gerekiyor. Hastane ayağında hekimler, eczane ayağında ise eczacılara danışılmadan bu tür ilaçlar kullanılmamalıdır” dedi.
Son yerine gribin etkeninin influenza, nezlenin ise rinovirüs bulunduğunu tamlayan Bekçibaşı, viral enfeksiyonlarda antibiyotik kullanımını önermediklerini söyleyerek laflarını şu biçimde tamamladı:
“Bildiğimiz üzere fasıl sebebiyle en yoğun gördüğümüz enfeksiyonlar, viral enfeksiyonlardır. Bunlar da enflüanza ve nezledir. Gribin etkeni influenza, nezlenin etkeni ise rinovirüs dediğimiz viral hastalıklardır. Viral hastalıklarda antibiyotik kullanımını önermiyoruz. Erken devirde evde gani likit alımıyla baş başa dinlenme öneriyoruz. Hastalarımızın şayet 3-4 çağ içinde şikayetleri geçmezse eş hekimi ve ait uzmana başvurmaları, akla yatkın antibiyotik akliyeci derman kullanması düşüncesince en makul yaklaşım olacaktır.”
Muhammet Hüseyin İçli
