USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Sağlık

'Türkiye’de her 7 kişiden birinde erken evre kronik böbrek hastalığı mevcut'

Kronik böbrek hastalığının ehemmiyetli bir maşer sağlığı problemi bulunduğunu aktaran Türk Nefroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Alaattin Yıldız, Türkiye'de 70 binin üstünde diyaliz, kısaca 20 bin yöresinde böbrek nakli tedavisi gören encam evre böbrek yetersizliği hastası

'Türkiye’de her 7 kişiden birinde erken evre kronik böbrek hastalığı mevcut'
09-03-2022 13:51

Her sene mart ayının ikinci perşembe haset kendisine belirlenen, Dünya Böbrek Günü'nde kronik böbrek hastalığının önemine özen çekiliyor. Türk Nefroloji Derneği, bu yılki Dünya Böbrek Günü kapsamında ‘Koruyucu Nefroloji' teması altında Dernek Başkanı Prof. Dr. Alaattin Yıldız, Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Nurhan Seyahi, Genel Sekreter Prof. Dr. Elif Arı Bakır, Sayman Prof. Dr. Ali Rıza Odabaş, Yönetim Kurulu Üyeleri Prof. Dr. Mustafa Arıcı, Prof. Dr. Özkan Güngör ve Prof. Dr. Memnune Sena Ulu'nun iştirakı ve AstraZeneca Türkiye'nin katkılarıyla matbuat toplantısı düzenledi. Toplantıda kronik böbrek problemine ilişkin toplumda farkındalık sağlamak, kronik böbrek problemine biçim açan riziko faktörleri ve erken tanının böbrek fonksiyonunu korumadaki önemine özen tefriş geçirmek hemen hemen bilgiler paylaşıldı. Ayrıca Türk Nefroloji Derneği'nin AstraZeneca Türkiye'nin desteği ile yaşama geçirdiği ‘Sağlıklı Böbrek Sağlıklı Hayat' projesi kapsamında Ankara, İstanbul ve İzmir'i görüşme fail seyyar tırda meydana getirilen imtihan neticeleri aktarıldı.

''Her 7 kişiden birinde erken evre kronik böbrek hastalığı mevcut ''

Etkinliğin açım konuşmasını oluşturan Türk Nefroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Alaattin Yıldız, kronik böbrek hastalığının ehemmiyetli bir maşer sağlığı problemi bulunduğunu belirterek, “Ülkemizde 70 binin üstünde diyaliz, kestirmece 20 bin yöresinde böbrek nakli tedavisi gören encam evre böbrek yetersizliği hastası var. Ancak derneğimiz çeşidinden meydana getirilen CREDİT çalışmasında da gösterildiği gibi, bundan aşırı hâlâ faziletkâr oranda, toplumda her 7 kişiden birinde erken evre kronik böbrek hastalığı mevcut. Bu hastalar gelecekte diyaliz hastası olma adayı. Çoğunun klinik şikayeti namevcut ve bir aşırı hastalığın varlığından habersiz. Bu durum, ümranlı Avrupa ve Amerika vatanlarında de bire bir şekilde. Hastalığın erken ayırt edilmesi, kronik böbrek hastalığının aksiyon hızını yavaşlatıyor ve ara sıra durdurulmasını sağlıyor. Bu sebeple hastalığın erken ayırt edilmesiyle, diyaliz ve böbrek nakli kabilinden hâlâ fiyatlı tedavilere gereksinimin ve zımnında maşeri asayiş kurumlarına bulunan hesaplı iyon azaltılması bekleniyor” dedi.

''Böbrek hastalığının bir bulgusu hipertansiyon''

Türk Nefroloji Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Nurhan Seyahi ise konuşmasında, “Böbrek rahatsızlıkları ve faziletkâr potansiyel farkı ortada çapraz bir alım satım vardır. Böbrek hastalığı faziletkâr tansiyona illet olurken, faziletkâr potansiyel farkı da böbrek hastalığını ağırlaştırır ve hastalığın ilerlemesini hızlandırır. Ancak meydanda böbrek hastalığı olmadan da gelişen hipertansiyonda, böbreklerin asliye aktör bulunduğu unutulmamalıdır. Ayrıca kontrolsüz hipertansiyonun böbrek yetmezliğine ilerleyebilecek böbrek problemine biçim açabileceği bilinmelidir. Yüksek potansiyel farkı hastalarının böbrek işlev bozukluğu ve protein kaçağı anlamında değerlendirilmesi gereklidir, bu sayede gelişebilecek böbrek hasarı erken aşamada belirleme edilebilir” dedi.

''Diyaliz hastalarının kestirmece yüzdelik 40'ı şeker hastalığı hasebiyle böbreklerini kaybetti''

Etkinliğin bir gayrı konuşmacısı Türk Nefroloji Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Elif Arı Bakır, “2021 senesinde evren genelinde şeker hastalığı prevalansının 537 milyon bulunduğu kestirim ediliyor. Önümüzdeki zamanlarda bu artma bitmeme ederek sayının 2045 senesinde 783 milyona çıkacağı öngörülüyor. Ülkemizde ise 20 - 80 gözyaşı aralığında kestirmece 7 milyon şeker hastalığı hastası bulunduğu biliniyor. Bu rakam, olmuş Türk nüfusun yüzdelik 15'i anlamına geliyor; bambaşka bir deyişle her 8 kişiden biri şeker hastalığı hastası. Diyabet teşhisi meydan bir birey, içki şekeri kontrolünü önceki yeniden itibaren cankulağı sağlayamazsa, faziletkâr içki şekerinin, seneler süresince kalbini, böbreklerini, beynini, gözlerini ve tamamı haslet sistemini bitkin edeceğini bilmelidir. Diyabete ilişkin kronik böbrek hastalığı (KBH) da hakeza ortaya çıkmaktadır. Yüksek içki şekeri, böbrek damarlarının mıhlı iç yapısını değiştirerek, böbrek fonksiyonlarını art döndürülmesi beklenir kaçınan halde bozuyor, proteinüri (idrarda normalden hâlâ faziletkâr miktarlarda protein bulunması) ve kronik böbrek problemine illet oluyor. Diyaliz hastalarının kestirmece yüzdelik 40'ı şeker hastalığı hasebiyle böbreklerini yitirmiş bireylerdir'' niteleyerek konuştu.

''Bitkisel mamüllerin kullanması böbreklere dokunca verebilir''

Konuşmasında böbreğe dokunca verici mahsulat karşı ehemmiyetli bilgiler paylaşan Türk Nefroloji Derneği Saymanı Prof. Dr. Ali Rıza Odabaş, Toplumda münteşir bulunan hata bir düşünüm nebati mamüllerin natürel olup, dokuncalı olmadığı. Aynı halde aut ortamda, ormandan birleşen mantarlara ilişkin ölümsek uykuluk ve böbrek rahatsızlıkları ile yoğun karşılaşılmaktadır. Bazı kilo verme ürünleri, mafsal ağrılarını yıpratıcı Çin çayları süresince böbrek düşüncesince aşırı dokuncalı bulunduğu gösterilmiş nice konu mevcut. Bu çeşit çayların ve nebati mamüllerin tüketilmesi ile levent boylu çağda diyalize icap mahsus kronik böbrek yetersizliği, ayrıca gereklilik yollarında dokunmabana geliştiği güzel bilinmektedir. Bu sebeple kilo verme çayları kabilinden nebati ürünlerden ırak durulması gerekmektedir” halinde konuştu.

''Böbrek hastalığının erken aşamalarında hastaların yüzdelik 30-50'sinde hipertansiyon görülüyor''

Türk Nefroloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Arıcı ise faziletkâr tansiyonun, böbrek hastalarında en yoğun tanıdık sorunlardan biri olduğuna özen çekerek, “Tansiyonunu arama etmekte zorlananların problemi böbreklerinde olabilir” uyarısında bulundu.

Prof. Dr. Arıcı konuşmasında mevzuyla ilgilendiren şunları söyledi: “Böbrek hastalığının erken aşamalarında hastaların yüzdelik 30-50'sinde hipertansiyon görülürken, böbrek hastalığı ilerledikçe bu miktar yüzdelik 80-90'lara yükselmektedir. Bu sebeple faziletkâr tansiyonu bulunan herkeste böbrek hastalığı olma ihtimali vardır. Hipertansiyonu bulunan kişide yılda minimum bir kat böbrek sağlığı açısından mukteza araştırmaların yapılması faydalıdır. Bu hastaların potansiyel farkı kontrollerinin hâlâ güzel yapılabilmesi açısından böbrek rahatsızlıkları uzmanları bulunan nefrologlara yönlendirilmeleri akla yatkın olur. Tansiyon ve böbrek hastalarının sodyum klorür tüketimlerini kesinlikle azaltmaları gerekir. Bunun beraberinde mefkûre kiloda olmak, derneşik antrenman yapmak, kötü ve mamullerini kullanmamak ve stresi dökmek da potansiyel farkı kontrolünde önemlidir.”

Hipertansiyonun ortaya çıkmasında da kontrolünün güçleşip mukavemetli hipertansiyon durumuna dönmesinde de tüketilen sodyum klorür miktarının ince ehemmiyetli görevi bulunduğunu kaydeden Prof. Dr. Arıcı, “Dünya Sağlık Örgütü ve nice ilmî yapı çeşidinden mıhlı bir dirim düşüncesince günce kendisine katılması tavsiye edilen sodyum klorür miktarı 5 gr. bulunmasına karşın meydana getirilen icraat Türkiye'de bunun 3 sert (günlük 15 gram) sodyum klorür tüketildiğini göstermektedir. Böbrek hastalarında yaptığımız çalışmalarda, böbrek hastalarının sayı farkı sodyum klorür tüketimlerinin de günce 9 gr. (idealin az hâlâ 2 katı) bulunduğu bulunmuştur. Bu değerler dikkate alındığında vatanımızda hipertansiyon ve böbrek rahatsızlıkları ile mücadelede günce sodyum klorür tüketiminin azaltılması ince ehemmiyetli bir hedeftir. Bu gayeye iktiran kılmak düşüncesince hem ferdî (yemeğe katılan tuzun azaltılması, masadan tuzluğun kaldırılması vb.) bununla birlikte maşeri gayretler gereklidir" ifadelerini kullandı.

Böbrek rahatsızlıklarında gebelikte bunlara dikkat

Türk Nefroloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Özkan Güngör ise konuşmasında hamilelik ve böbrek rahatsızlıkları ilişkisini aktardı. Gebelikte hipertansiyon ile münasebetli hallere yüzdelik 5-10 sıklıkta rastlandığını tamlayan Prof. Dr. Güngör, gebeliğin rastgele bir çağında minimum dü ayrımlı sürede içki basıncının iri yahut denktaş 140/90 mmHg olmasının hipertansiyon kendisine bildirme edildiğini söyledi.
Prof. Dr. Güngör, “Hipertansiyon hamilelik evveliyat çağda olacağı kabilinden gebelikle münasebetli (gestasyonel) yahut hamilelik toksemisine (preeklampsiye) ilişkin olabilir. Hipertansiyonu bulunan gebelerde içki basıncını 140 - 150/90 - 100 mmHg ortada avlamak gereklidir. Hipertansiyon düşüncesince çıkar biçim kullanması hesabına bebeğe geçişi ve taraf tesiri minimum bulunan ilaçlar yeğleme edilmelidir” açıklamasında bulundu.
Prof. Dr. Güngör, mevzuyla ilgilendiren şu detayları paylaştı: “Proteinüri gereklilik tahlilinde protein atılımı olmasıdır. Normal gebelikte idrarla günde 300 miligram derece protein atılımı alışılagelen bildirme edilir; hâlâ bir tomar oranda bulunan gebelerin kesinlikle nefroloji uzmanı çeşidinden değerlendirilmesi ve strateji edilmesi gereklidir. Gebelik kocaoğlan ilerledikçe proteinüri artabilir. Gerekli hallerde sebebi idrak geçirmek ve otama geçirmek düşüncesince böbrekten zerre alınma işlemi yapılabilir.”

“İdrar yolu enfeksiyonları böbrek yetmezliğine illet olabilir”

Kronik böbrek hastalığı önleyen sebeplerden birinin de gereklilik yolu enfeksiyonları ve böbrek taşları bulunduğunu tamlayan Türk Nefroloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Memnune Sena Ulu, “İdrar yolu enfeksiyonları, ast üriner dizge doğrusu gereklilik torbası ve üretrada olacağı gibi, yukarı üriner sistemde yani, üreter ve böbrekte de bulunabilir. Üst gereklilik yolu enfeksiyonlarında piyelonefrit dediğimiz böbrek dokusunun enfeksiyonu olduğunda böbrekte sürekli hasar bırakabilir ve böbrek yetmezliğine illet olabilir. Özellikle yoğun tekrarlayan ast gereklilik yolu enfeksiyonu olanlarda alttaki yatan otama kesinlikle bulunmalı ve erken tanılama yapılmalıdır. Bu rahatsızlıkların sonuç devre böbrek yetmezliğine biçim açabileceği unutulmamalıdır. İdrar yolu enfeksiyonlarının ve kronik böbrek yetmezliğinin en yoğun sebeplerinden biri de böbrek taşlarıdır. Böbrek taşları gereklilik yollarında yada böbrekte kabil ve gereklilik akımında birtakımı bozukluklara illet kendisine böbrek yetmezliğine illet olur. Ülkemizde gayrı devletlere kıyasla hâlâ sıktır ve kestirmece kendisine yüzdelik 15 çoğunlukla görülür'' halinde konuştu.

‘Sağlıklı Böbrek Sağlıklı Hayat' tırını görüşme fail her dü kişiden birinde böbrek hastalığı riski belirleme edildi

Türk Nefroloji Derneği'nin AstraZeneca Türkiye'nin desteği ile yaşama geçirdiği ‘Sağlıklı Böbrek Sağlıklı Hayat' projesi kapsamında Ankara, İstanbul ve İzmir'i görüşme fail seyyar tırda ziyaretçilerin hevesleri doğrultusunda aceleci tanılama testleri marifetiyle gereklilik tahlili ve içki basıncı ölçümleri yapıldığı bildirildi. Alınan bilgilere uyarınca İstanbul, Ankara ve İzmir genelinde 989 kadın, 2009 baydan oluşan 2 bin 998 katılımcıya meydana getirilen testler kararında iştirakçilerin yüzdelik 51'inde kronik böbrek hastalığı riski, yüzdelik 18'inin ise orta-yüksek riskli hastalar bulunduğu belirleme edildi. 1.531 kişiden oluşan tamamı riskli iştirakçilerin sayısı hanımlarda 475, beylerde bin 056 oldu. 938 insana meydana getirilen potansiyel farkı takdir tutanağına uyarınca ise faziletkâr potansiyel farkı ölçümlenenlerin hep katılımcıya payı yüzdelik 31,29 oldu.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
E-GAZETE TÜMÜ
PUAN DURUMU TÜMÜ
TAKIMOPuanAV.
1Galatasaray3493+59
2Fenerbahçe3489+58
3Trabzonspor3458+15
4Başakşehir FK3452+7
5Beşiktaş3451+5
6Kasımpaşa3449-3
7Çaykur Rizespor3449-6
8Alanyaspor3448+3
9Sivasspor3448-4
10Antalyaspor33450
11Adana Demirspor3441+2
12Kayserispor3440-9
13Samsunspor3439-7
14MKE Ankaragücü3438-3
15Konyaspor3436-14
16Gaziantep FK3434-15
17Fatih Karagümrük3333-5
18Hatayspor3433-10
19Pendikspor3430-32
20İstanbulspor3416-41
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Eski Günler