İl Sağlık Müdürlüğünün verdiği tamamı olanaklar doğrultusunda canla başla hastalara dem olabilmek düşüncesince savaş fail doktorlar, vatandaşlara aşı olmaları anlamında de çağırma cihazı yaptı.
Doktorlar, dip bakımda tedavileri bitmeme fail hastaların, aşı yaptırmadıkları düşüncesince duydukları pişmanlığın en DOĞRU şahidi oluyor. Tulumlar içinde saatlerce dip bakımda hastaları düzeltmek düşüncesince savaş fail keyif çalışanları, vatandaşların aşı olmalarını, maske, aralık ve harbilik kurallarına uymasını istiyor.
“Yoğun bakımdaki hastalarımızın yüzdelik 96'sı aşısız”
Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Rıfat Somay, aşı kullanıma girdikten sonraları vatandaşların peçe ve aralık kurallarını gevşettiğini söyledi. Aşının vatandaşları hastalıktan koruduğunu ancak hasta olmalarını engellemediğini kaydeden Dr. Somay, “Aşı, dip görev yahut hastalığın ağırbaşlı geçmesini engelliyor. Aşıyı öneriyoruz. Hastanemizde yatmakta bulunan hastalarımızın yüzdelik 96'sı aşısız yahut aşısı kalık olanlar, servis hastalarımızın da yüzdelik 92'sini aşısız hastalarımız oluşturmakta. ‘Ben aşı olmayacağım yahut aşıdan korkuyorum' diyenlerin dip görev yatışına girdikleri kâmil yakınlarının dip görev kapısından aşı odalarına gittiklerini görmekteyiz. Bizim yurttaşlarımızdan istediğimiz aşılarını birlik düze olmaları. Bu bizim koruyan tabiplik anlayışımıza uymakta. Biz yurttaşlarımızın ilk önce hasta olmamalarını bildirmek istiyoruz” dedi.
“Hastalığın en çalışan tedavisi hasta olmamak düşüncesince aşıdır”
Hastaların bir fazla fazla devirde yatışlarında müvellidülhumuza eksikliği çektiğini özetleyen Dr. Somay, şu biçimde konuştu:
“Bu sebeple dip görev gereksinim duyan hastalarımız baş döndürücü oldu. Artık güneş tacı virüsün alışılagelen ortak gribal enfeksiyon, alışılagelen ortak bir hale döndüğü üzere ortak idrak var. Oysaki bu hastalığın ölümsek bulunduğunu ve yurttaşlarımızın hasta oldukları sürede baş döndürücü ağırbaşlı ortak biçimde geçireceklerinin farkına varmalarını istiyoruz. Özellikle kimi insanların dinleyerek biber dolması sözlerine, bu hastalığın şimdi bol geçtiğine, hakeza ortak illet olmadığına, düzen teorisi üzere cümlelerine yurttaşlarımızın uyma etmemelerini öneriyoruz.”
“Elimizde ortak silahımız mevcut, o da aşı”
Korona virüsle mücadelenin başından bu yana nice enfekte hasta gördüğünü tabir fail Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Damla Ertürk ise “Şu anki akıbet vaziyette pandeminin başındaki zorluklardan artma elimizde ortak silahımız mevcut, o da aşı. Aşıyla bu hastalıktan sebep peyda etmek mümkün. Maske esasta bu günlerde koruyuculuğun çarpıcı bulunduğunu yayınlayan en ehemmiyetli faktör. Toplumda yeteri kadar ilkah payı yükselmiş vaziyette değil. Bu sebeple aşı bulunan hastaların peçe takmaya bitmeme etmeleri gerekmekte” sanarak konuştu.
“Hastalığı aldıktan sonraları aşı olmanın on paralık hiç kimseye faydası olmamakta”
Korona virüsün, pandeminin başındaki üzere şimdi baş döndürücü buğulu hastaları etkilemediğini, dört başı mamur gözyaşı gruplarında ölüme sebebiyet verebildiğini vurgulayan Dr. Ertürk, konuşmasını şu biçimde tamamladı:
“Aşısı olmayan 20'li, 30'lu yaşlarda hastaları kaybettiğimiz oldu. Bu hakkıyla biberli ortak durum. Aşımızı olmayı boşlama etmeyelim. Covid-19'un gayrı viral enfeksiyonlar üzere semptomları benzese de seyri gayrı enfeksiyonlar üzere olmamakta. Basit ortak yukarı teneffüs yolu enfeksiyonu, gribal enfeksiyon üzere geçiremeyebiliriz. Bunun sonu ölümle sonuçlanabilir. Yoğun bakımda kimi hastalar gördüm, yattıktan sonraları aşı peyda etmek istediler. Ancak rahatsızlığı aldıktan sonraları aşı olmanın on paralık hiç kimseye faydası olmamakta. Keşke demeden, pişman olmaksızın aşımızı olmamız gerekmekte. Aynı aileden yatan nice hasta oldu. Bunlar içinde anneyi kaybettiğimiz, babayı taburcu ettiğimiz hastalar oldu. Benim düşüncesince en feci gestalt gailesiz hastaları kaybetmemiz oldu. 30 yaşlarında hastanın da entübe bulunduğunu gördüm. Bu durumun on paralık kimsenin kendine güvenmemesi icap ettiğini gözler önüne seriyor.”
Uğur Ulu
