Bursa
Sarıoğlu, AA muhabirine, yeni yüz koronavirüse memleketine gittiği olgun yakalandığını ve ateş, öksürük ile içki duyusunu yenilgi şikayetlerinin arkası sıra teşhisin konulduğunu söyledi.
Küçük evladı bulunduğu düşüncesince elden hastaneye değerlendirmek istemediğini ve evvel 5 haset evde atlattığını dile getiren Sarıoğlu, "Altıncı güneş müşterek güzel fenalaşınca eşim de ısrar etti ve hastaneye gittik. Hastanede ikinci güneş yoğun bakıma indirildim. Yoğun bakımda 1 hafta kaldım. Oradaki doktorlar, hemşireler aşırı dayanak noktası oldular, araştırma görevlisi oldular. Sonrasında 1 hafta da serviste kaldım ve taburcu oldum." dedi.
Yoğun bakımın emekli müşterek proses bulunduğunu fakat destekle atlattığını özetleyen Sarıoğlu, "Kendimi aşırı çirkin düşüncelere kaptırmadım, daima güzel olacağına inandım. 'Buraya girdim lakin buradan çıkacağım.' sanarak düşündüm. Hep dışarıdaki hayatımı, sevdiklerimi düşündüm. Zordu lakin geçti." sanarak konuştu.
Sarıoğlu, bebeğinin dokunca göreceği düşüncesiyle daha evvela Kovid-19 aşısı vurdurmadığını belirterek, şöyleki bitmeme etti:
"Aslında parasız olunca bebeğime daha aşırı dokunca vermiş oldum. Aşı olmadığıma nadim oldum. Vurulmak düşüncesince okulların açılmasını bekliyordum lakin koronavirüs okullar açılmadan elde etti beni. Tüm hamilelerin, ana adaylarının, emziren annelerin aşı olmasını banko referans ederim. Gerçekten bebeklerini düşünüyorlarsa, menfaatlerini düşünüyorlarsa nasıl aşı olsunlar. 'Maske takıyorum. Kalabalıklara girmiyorum, bana bulaşmaz.' sanarak düşünmesinler. Ben de aşırı nazarıitibar ediyordum lakin bulaşacağı mevcut ise o müşterek biçimde buluyor. Bulaşmayacağının müşterek garantisi maatteessüf yok. En güzel ilaç aşı olmak. Başka derman yok."
Yoğun bakımda insanoğlunun aklına nice obje geldiğini dile getiren Sarıoğlu, şunları kaydetti:
"Gökyüzü geliyor, içtiğiniz çay geliyor. Çok önemsiz şeyler geliyor aslında. Çok önemsiz şeylerin değerini bilmediğinizi anlıyorsunuz. Her şeyi özlüyorsunuz orada. Orası zor. Orada en aşırı ailenizi, evinizi, emektar hayatınızı, kaybettiğiniz gelişigüzel şeyi özlüyorsunuz lakin orada sert ara vermek lazım. Hastanın psikolojisi aşırı önemli. Psikolojim çirkin olsaydı ihtimal oradan çıkamayabilirdim lakin daima güzel şeyleri düşündüm. Çok dayanak noktası bulunan arkadaşlarım, akrabalarım oldu. Eşim sonsuz geldi, onlar da bana çelim verdi."
Sarıoğlu, Kovid-19'u atlattıktan sonraları derinliğine müddet sabit kalmış bulunduğu düşüncesince hareketlerinde kısıtlılık bulunduğunu fakat açılmaya başladığını, hastalığın ruhsal etkilerini ise daha kusursuz atlatamadığını, gündüz günden daha iyiye gittiğini anlatım etti.
Sarıoğlu'nun anası Emine Kaplan da Kovid-19 dolayısıyla ailecek aşırı emekli müşterek süreçten geçtiklerini anlattı.
Aşı sıfır dü evladının süreci aşırı emekli atlattığını tamlayan Kaplan, "Diğer çocuklarım ve ego aşılıydık o nedenden aşırı emekli geçirmedik. Herkesin lakin her insanoğlunun aşı olmasını isterim. Bu aşırı emekli müşterek şey. Yaşanmadan bilinmiyor." dedi.
"Gebeler evvel uyandığında 'Bebeğim nerede' sanarak soruyor, kaybettiğini söyleyemiyoruz"
Bursa kent Hastanesi Yoğun Bakım sorumlusu Prof. Dr. Nermin Kelebek Girgin de aylı parasız sayılarında bu sürede ağır artma olduğuna dikkati çekti.
Bazı hamilelerin bebeklerini gelecek sürerek aşı olmadığına ayraç fail Girgin, şöyleki konuştu:
"Oysa ki çocuk düşüncesince de aşı olmaları gerekiyor zira hamilelik sürecinde Kovid-19 enfeksiyonuna yakalanırlarsa, o çağda rastgele müşterek biçimde oksijenleri düşerse akciğer tutulumlarıyla ait veya başka organları etkileyip tansiyonları düşerse çocuk aşırı negatif etkileniyor. Ne efsus ki hamilelik süreci tamamlanmadan, bebeğin gelişimi tamamlanmadan arada olgun bebeğin katılması gerekiyor ve bu bebekler kaybedilebiliyor. Aynı biçimde ana kayıplarımız aşırı müşterek tomar olabiliyor. Mutlu müşterek proses adına başlıyor hamilelik lakin akıbet adına dram dönebiliyor."
Girgin, "Gebeler evvel uyandığında 'Bebeğim nerede?' sanarak soruyor, bebeğini kaybettiğini söyleyemiyoruz. Aileye biricik başına çocuk verdiğimiz veya bebeksiz anneyi taburcu edebildiğimiz dönemler olmaktadır veya gelişigüzel ikisini kaybettiğimiz daha acıklı neticeleri görebiliyoruz. Bu proses gerçekte önlenebilir. Gebelerimiz aşı olursa metin müşterek hamilelik süreciyle bebeklerini kucaklarına alıp evlerine gidebilirler." ifadelerini kullandı.
Bebeğini yitirmiş müşterek hamileyi tedaviye aldıklarını özetleyen Girgin, şunları kaydetti:
"Artık üçüncü gebelik, evde 2 evladı daha mevcut ve sizin elinize disiplin hummalı tutunup, 'Çocuklarıma benim yerime müşterek defa daha sarılmış olur mısınız?' diyen ana adaylarımız vardı ve o küçüklere müşterek daha on paralık sarılamadı anne. Anneyi taburcu edemedik, kaybettik. Dolayısıyla bu proses aşıyla önlenebilir. Bu müşterek ziyasız tünel aslında, daima anca düşündük. Tünelin ucunda aşı var. Aşı bizi tünelin ucuna götürecek. Dolayısıyla aşıyla bu arada maske, mesafe, hıfzıssıhha kurallarına uyarak hakkıyla bu proses aşırı metin tamamlanabilir."
Girgin, ana adaylarına, sürecin bahtiyar tamamlanması düşüncesince en makul sürede aşı olmalarını referans etti.
