İstanbul
Üniversiteden meydana getirilen açıklamada, Türkiye'de efdal döllenme oranlarına rağmen, hassaten kalp hastalarında bu konudaki tereddütlerin baş döndürücü bulunduğu ancak ilmî verilerin, aşı olmaktan mümteni kalp hastalarının riziko altında bulunduğunu gösterdiği kaydedildi.
Açıklamada, Kovid-19 aşısı sıfır kalp hastalarının hastalık riziko altında olduklarına bağlı görüşleri toprak düzlük Prof. Dr. Zekeriya Nurkalem, "Kovid-19 geçirenlerde üç ay içerisinde kalp adalesi iltihabı riski 100 binde 45 kişilerde görülürken, aşı yapılanlarda 100 binde 2 insan namına ortaya çıkıyor. Kovid-19 enfeksiyonunda baş döndürücü efdal düzgün ciddi kalp tutulumları bulunduğunu düşünürsek, aşılar bu mevzuda baş döndürücü tertemiz gözüküyor. Bir kalp uzmanı ve araştırmacısı namına görüşüm güven içinde bu aşılar yapılabilir." değerlendirmesinde bulundu.
Kalp hastalarının aşılı namına hastalığa yakalanmasının herhangi birlikte anlamda bunu geniş geçirmelerini sağladığını aktaran Nurkalem, Kovid-19 enfeksiyonunun sadece teneffüs alternatifini değil kâffesi beden sistemlerini etkilediğini, pıhtılaşma artışı hassaten edinmek kabil türlü sorunlar oluşturabildiğini bildirdi.
Prof. Dr. Nurkalem, bu yüzden ilaçların aksatılmaması ve hekimle irtibata geçip içki sulandırıcılar hassaten edinmek kabil ilaçların gözden geçirilmesinin önemine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Bu etkisinde bırakır Kovid-19 sonrası 3-6 ay bitmeme ettiğinden, 'Hastalığı geçirdim, bitti' denilmemesi ve bu müddet içerisinde kontrollere bitmeme edilmesi dirimlik ehemmiyet taşıyor. Dengeli tagaddi düşüncesince tabip tavsiyesi haricinde tahkim besin ve ilaçlar alınmaması, maneviyat motivasyonun efdal tutulması başka ehemmiyetli etkenler. Kanda müvellidülhumuza düzeyini ölçen dümdüz birlikte inç satürasyon aleti ile günce takdir yapılması, gereğinde tabip ile bağlantı kurulması gerekiyor."