Hastalığın belirtilerine müteallik bilgiler verici Dilek, umumi dumağı tablosu kadar hapşırma, koku alma organı akıntısı ve koku alma organı tıkanıklığı, gözlerde yaşarma ve kaşıntı, öksürük, gözaltlarının şişmesi ve morarması, güneş zarfında rahatsızlık ve başta çocuklarda kalın kaşımaya ilişikli koku alma organı kanamaları ile kendini gösterdiğini hatırlattı. Hastalığın tanısına ilişikli bilgiler paylaşan Dilek " Bahsettiğimiz belirtilerin mart ve april kadar ilkbahar aylarında gelişmesi. Belirli ortamlarda bu belirtilerin çoğalması bazısı yerlerde azalması ve ya geçmesi. Muayenede koku alma organı zarfında ödem ve nitelik değişikliği cezaevi altlarında mavi-mor halkalar kadar belirtiler genellikle tam olmakta” dedi.
Bahar alerjisinden tevakki etmek düşüncesince ne yapılmalı?
Özellikle polenlerin koyu bulunduğu saatlerde hariç çıkamamaya ihtimam gösterilmesi gerektiği vurgulayan Dilek, “Ağız solunumu adına burnun havayı tasfiye ve nemlendirme etkisinden müstefit olmak düşüncesince burundan soluk almak. Dışarda derinliğine kollu giysiler görmek eve dönüşte giysilerin yıkanması ve duş alınması, Kapalı bölgelerde spor yapmak, yelli havalarda dışarda bulunmamak. Polen mevsiminde kıyafetlerin içerde kurutulması da müşterek apayrı ilgi edilmesi müstelzim husustur” ifadelerini kullandı.
“Asıl tehlike çiçeksiz bitkiler”
En aşırı çiçek tozu mevcut bitkiler karşı da bilgelik verici Dilek, “Bitkiler fazlalaşmak düşüncesince çiçek tozu yayar çiçekli bitkilerin polenleri haşerat eliyle taşındığından polenlerine katı verilen kalmıyoruz. Çiçeksiz bitkiler ise polenlerini yel eliyle yayar bundan dolayı asıl tehlike sunma fail ekip çiçeksiz bitkiler olmaktadır” sanarak konuştu.
Nasıl otama ediliyor?
Hastalığın tedavisinde kaçınılması müstelzim hususlara ek kendisine hekim kontrolünde çıkar yol tedavisine ilgi çekici Dilek şu biçimde bitmeme etti:" Bu mevsimde sürecin şimdi emeksiz geçmesini sağlayacaktır. Aşı tedavileri de testlerle çiçek tozu alerjisi kesinleştirilen ve alerji belirtilerini koyu biçimde canlı hastalarda enine boyuna sansasyonel müşterek formül olmaya başlamıştır”.
Ahmet Serdar Eser