İstanbul
HIV/AIDS Korunma ve Eğitim Derneği (HAKED), Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK), HIV Enfeksiyonu Derneği (HIVEND), Türkiye Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği (EKMUD) ile AIDS ve Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar Derneği'nden (ACYBHD) oluşan Türkiye HIV/AIDS Platformunca yaşama geçirilen inisiyatif, 1 Aralık Dünya AIDS Günü kapsamında Levent'teki müşterek otelde planlı matbuat toplantısında tanıtıldı.
HIV ve AIDS ile ilgilendiren Türkiye ve dünyaya bağlı şimdiki bilgilerin paylaşılmış yer aldığı toplantıda, inisiyatifin "www.suphenolmasin.com" adresinden yayına başladığı ve sitede HIV ve AIDS ile ilgilendiren asliye bilgilerin birlikte HIV'in tanılama ve sınav süreçleri, HIV ile canlı bireylerin akıllarındaki içtimai ve hususi taayyüş ilişikli nice probleminin cevabının bulunmuş yer aldığı anlatıldı.
Türkiye'de HIV ile enfekte bulunan şahısların tahminî yarısına tanılama konabiliyor
AIDS ve Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Deniz Gökengin, AA muhabirine meydana getirdiği açıklamada, HIV'in kere açmış yer aldığı ve derinlemesine vadeli bulunan HIV enfeksiyonunun, tek karışma yapılmazsa "AIDS" denilen ve ölümsek ihtimalî müşterek tabloyla sonuçlandığını anlattı.
Dünyada bugüne derece 77 milyondan müşterek tomar ferdin HIV ile enfekte olduğunu, bunların tahminî yarısının yaşamını kaybettiğini aktaran Gökengin, sonuç senelerde meydana getirilen icraat sebebiyle ise bu enfeksiyonun bundan sonradan yukarıya akıllıca değil şimdi DOĞRU müşterek eğmeçli çizdiğini dile getirdi.
Bazı alanlarda ise HIV enfeksiyonunda yükseliş eğiliminin hala bitmeme ettiğine dikkati çekici Gökengin, "Bu yerler Orta ve Doğu Avrupa ve Orta Asya niteleyerek tanımlanabilir. Türkiye de müşterek Orta Avrupa ülkesi. Tüm Orta Avrupa ülkelerinin içre sonuç 10 yılda bildirilen sayılara en baş döndürücü katkıda mevcut dü dünya var; Polonya ve Türkiye. Bunun nedeni, Türkiye'de tanılama üstüne baş döndürücü güzel olmamamız. Aslında otama açısından baş döndürücü başarılıyız. Neredeyse hayattaki topu topu ilaçlara sahibiz. Herhangi müşterek bunama yapılmaksızın bu ilaçları kullanabiliyoruz. Hastalarımızı sistemin içre tutmakta da başarılıyız. Hem tedaviye start bununla birlikte ürolojik baskılanmayı sağlamada muvaffakiyet oranlarımız yüzdelik 80'lerin üzerinde. Ama tanılama kısmında baş döndürücü yetersiziz. Yani olgularımızın tahminî yarısına fakat tanılama koyabiliyoruz. Bu da öteki basamaklardaki başarımızı gölgeliyor." niteleyerek konuştu.
Prof. Dr. Gökengin, tanılama konulmasındaki eksikliğin, genel anlamda camianın taranmasından kaynaklandığını belirterek, riski faziletli gruplara hususi taramalar yapılmadığını tabir etti.
Bireylerin algısının da baş döndürücü az bulunduğunu kail Gökengin, "Birçok can kendisinde HIV kazanma riskinin olmadığını düşünüyor fakat esasta riskli davranışlarda bulunuyor. Yani hem camianın bilim ve zihin kuru az bununla birlikte sınav hizmetlerinde eksiklerimiz var. Korunmayla ilgilendiren müşterek bilgilendirme, bilinçlendirme, işlev arz çalışmamız da tek bulunmayan denebilir.” değerlendirmesini yaptı.
Deniz Gökengin, toplumda HIV görülme oranının düşürülmesi düşüncesince tanılama hizmetlerinin gözden geçirilmesi icap ettiğini vurgulayarak, şöyleki bitmeme etti:
"Dünya dünkü tanılama hizmetleri üzerine duruyor artık. Pek baş döndürücü dünkü yaklaşım var. Biz bunların doğrudan sadece hiçbirini kullanmıyoruz. Daha alışılmış yöntemlerle bitmeme ediyoruz. İkincisi, riskli gruplarımızı belirleyip onların ihtiyaçlarına akla yatkın tanılama hizmetlerini çeşitlendirmemiz lazım. Bunu da daha yapamadık. Bu ikisini yaparsak esasta tanıda da çabucak yükseliriz ve bu topu topu basamaklarda güzel olmamızı sağlayacaktır. Pek baş döndürücü Avrupa ülkesinin önüne geçebiliriz bu şekilde."
İnisiyatif ile HIV kazanma riski bulunduğunu düşünenlerin teste yönlendirilmesi amaçlanıyor
"Şüphen Olmasın" inisiyatifinin oluşturulma maksadı ve içeriğine bağlı Gökengin şu detayları verdi:
"Bu inisiyatifin asliye amacı, şek duyan, HIV kazanma riski bulunduğunu düşünen şahısların teste yönlendirilmesini sağlamak. Çünkü şu anda bu oranlar hakkıyla baş döndürücü düşük. Bir fert ne devir riziko altında bulunduğunu düşünmelidir. Böyle düşünürse teste ne devir ve nite gitmelidir? Nerelerde sınav yaptırabilir? Hangi şartlarda yaptırır? Test süreçleri nite işler? Sonucu ne olur? Pozitif çıkarsa ne olur? Esas hedef bu. Ama elbette ki taraf amaçlar da var. mesela topluma HIV ve AIDS kendince asliye bilgiler vermek. Bu da baş döndürücü eksik. Hem dünyada hem yurdumuzdaki sayıları bildirmek. Bir de HIV ile yaşayanların şimdi dimdik ve birinci sınıf yaşamasını nite sağlayabiliriz üstüne da sitede kimi bilgiler bulunacak."
Prof. Dr. Deniz Gökengin, sınav yaptırmak düşüncesince rastgele müşterek gösterge çıkması beklemenin gerekmediğini belirterek, "Belirti çıksa üstelik bunlar HIV'e has belirtiler değil. Başka hastalıklarda da görülebilen belirtiler. mesela enflüanza gibi. HIV bulunduğunu filhakika anlamaları belkili olmaz. Onun düşüncesince gösterge beklemesinler. Riskli davranışta bulundularsa sınav yaptırsınlar. Riskli tutum bitmeme ediyorsa sınav yaptırmaya bitmeme etsinler." dedi.
Her afiyet kuruluşunda HIV testi yaptırılabildiğini fakat sınav yaptırırken kişioğlu özgülemek istemeyen bireylerin İstanbul, Ankara, İzmir ve Bursa kabil kentlerde kimi belediyelerin baş döndürücü ortaklı ve parasız sınav hizmeti sundukları merkezlere başvurabileceklerini laflarına ekledi.
Tanı vaz payı artmazsa doğacak senelerde ağır müşterek maraz yükü bekleniyor
KLİMİK HIV/AIDS Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Volkan Korten, insanoğlu muafiyet sistemini baskılayan HIV vücuda girdiğinde nice hücreyi enfekte edebildiğini fakat kere açmış yer aldığı hastalıkların en önemlisinin bağışıklığı sağlayıcı göze grubunu baş döndürücü azaltması bulunduğunu söyledi.
Tedavi sıfır müşterek bireyde, averaj 6-8 yıl sonradan alışılagelen insanlarda sert görülmeyen yada eşsiz tanıdık ciddi, aşırı enfeksiyonlar yahut kanserlerin ortaya çıkabildiğini, bunların da "AIDS tanımlayıcı hastalıklar" halinde adlandırıldığını özetleyen Korten, bunların ortada beyinle ilgilendiren kimi problemlerin, kimi eşsiz tanıdık kanserlerin, alışılagelen bağışıklığı baskılanmış müşterek insanlarda görülmeyen virüs enfeksiyonlarının arazi aldığını aktardı.
Volkan Korten, Türkiye'de şu anne derece tanılama konulmuş can sayısının 30 binin üzerine bulunduğunun bilindiğini belirterek, tanılama konan-konmayan oranının tahminî nısıf yarıya olduğunu, HIV enfeksiyonu haiz bireylerin yüzdelik 50'sinden şimdi azına tanılama konabildiğini dile getirdi.
Böyle düşünüldüğünde Türkiye'de 50-60 bin insanın HIV ile yaşadığının söylenebileceğini tabir fail Korten, "Bu 85 milyondan müşterek tomar müşterek ülkede enine boyuna az müşterek rakam. Çünkü baş döndürücü faziletli doğrusu yüzdelik 5'lerle, yüzdelik 10'larla canlı devletler var. Mesela Güney Afrika Cumhuriyeti'nde zat 50-60 milyon, 5 milyondan müşterek tomar insanoğlu HIV ile enfekte. Buralarla karşılaştırdığınızda elbette ki baş döndürücü dobra müşterek durumdayız. Ama kılıç dünyada HIV'in azalmadığı, artmakta yer aldığı bölgenin içindeyiz. Eğer tanılama koyamazsak ve bu insanları otama dibine alamazsak ati senelerde baş döndürücü ağır müşterek maraz yüküyle karşılaşacağımızı öngörüyoruz. 2030'larda, 2040'larda 100 binler, milyonlar seviyesine çıkabilecek halde şayet tanıda bu halde az kalırsak." değerlendirmesinde bulundu.
Prof. Dr. Volkan Korten, müşterek ferdin zanlı eşeysel davranışı varsa, gösterge beklemeden sınav yaptırması icap ettiğini belirterek, "Daha sınav olmayan, kendine kondurmayan insanları de dizgesel yerine taramamız lazım. Daha faziletli riziko içeren gruplar -biz onlara açacak gruplar diyoruz- erkeklerle cinsiyet karşıcı erkekler, cinsiyet çalışanları, kimi doğa içi narkotik kullananlar -ki bizim vatanımızda baş döndürücü az bu şahısların oranı- yahut faziletli riskli yer aldığı melhuz kişilerle korunmasız cinsiyet yapanlar da faziletli riskli gruptalar. En baş döndürücü hikâye 25-45 yaşlar ortada var. Bunları şimdi dizgesel taramamız lazım." önerisinde bulundu.
Korten, "Şüphen Olmasın" inisiyatifi ile farkındalığın artmasını, şüphesi olanları teste yönlendirmeyi, internette arazi alabilen hata bilgilerden çok akıllıca ve gerekseme mahsus bilgilere ulaşılmasını sağlamayı hedeflediklerini kaydetti.
Tanıtım toplantısında HIV Enfeksiyonu Derneği (HIVEND) Başkanı Prof. Dr. Fehmi Tabak, HIV/AIDS Korunma ve Eğitim Derneği (HAKED) Genel Sekreteri Prof. Dr. Serhat Ünal ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği (EKMUD) Koordinatörü Prof. Dr. Behice Kurtaran da arazi aldı.
