Eskişehir'de canlı 51 yaşındaki Cemal Göksu, 4 Ekimde faziletli tansiyona ilişkin şekilde bellek kanaması geçirdi. Yaklaşık 3 ay süresince bilinci mestur biçimde koyu bakımda otama gören Göksu, trakeostomi operasyonunun arkası sıra uyandığında inme oldu. Vücudunun iri bölümünü kullanamayan Göksu, levent boylu müddet sonda ile beslendi. Eskişehir kent Hastanesi'nde makbul otama ve egzersizler yardımıyla endamsız müddette iri aksiyon kaydeden Cemal Göksu, bundan sonraları yutabiliyor ve kollarını akım ettirebiliyor. Yaklaşık 3 gündüz ilkin çıkarılan sondadan sonraları çorba ve püre üzere yemeklerle beslenmesine bitmeme fail Cemal Göksu, şimdilerde sert besinleri da tüketmeye başladı. Doktorlarının gelecekten umutlu bulunduğu Göksu için, yürüyebileceği günlere erişmenin hiçte çetin bulunmadığı söyleniyor Cemal Göksu'nun Eskişehir kent Hastanesi'nde görmüş bulunduğu tedaviyle gösterdiği ilerleme, nice hasta düşüncesince de umut ışığı oldu.
“Bu derece aceleci evolüsyon beklemiyorduk”
Abisinin rahatsızlığından çevre refakatçi şekilde indinde küsurat Yasemin Göksu, aşama kaydetmelerin ümitlendirici bulunduğunu tabir etti. Çok endamsız müddette iri ilerlemeler kaydetmenin sevinciyle mütekellim Yasemin Göksu, “Abim 4 Ekim'de faziletli tansiyona ilişkin bellek kanaması geçirdi. 3 taban benzeyen müşterek müddet bilinci mestur kaldı. Daha ondan daha sonra apneden çevre uyanamadığı düşüncesince trakeostomi yaptılar. Onunla beraberce bilinci de açıldı baş döndürücü şükür. Fakültede yapılmış oldu bu işlemler. Tedavimizin devamı düşüncesince Eskişehir kent Hastanesi'ne geldik. Burada da baş döndürücü aceleci gelişmeler kaydedildi. Yaklaşık 1 buçuk haftadır görüşme terapistimizin verdiği egzersizleri yapıyoruz. Çok aceleci gelişmeler yaşıyoruz. Bütün doktorlarımıza, hemşirelerimize, her insana baş döndürücü teşekkürname ediyorum. Bunlar bizim endamsız müddette beklediğimiz gelişmeler değildi açıkçası. Yaklaşık 1 buçuk haftadır da ağızdan beslenmeye başladık. Bugün sert gıdalara başladık” ifadelerini kullandı.
“Programı genişleteceğiz, ihtimal de yürüyecek”
Tedavi döneminin baş döndürücü aceleci ilerlediğini tamlayan Dâhiliye Uzmanı Doktor Zeynep Irmak Kaya, ileriye müteveccih enerji bulunduğunu tabir etti. Tedavi döneminin böylelikle Cemal Göksu'nun ihtimal de yürüyebileceğini tamlayan Doktor Kaya, “Hastamız, levent boylu süredir koyu hizmet takibindeydi. Trakeostomi açık durumda bizlere ulaştığında nazogastrik sonda ile enteral beslenmesi vardı. Buraya geldikten sonraları da hastamız aceleci müşterek evolüsyon kaydetti. Hastamızın sağ tarafı inmeli ancak sol tarafında akım başladı. Eş zamanlı şekilde nısıf muhallebi kıvamındaki gıdalarda yutması başladı. Tam şekilde yutabildiğini gördükten sonraları nazogastrik sondasını çektik. Bugün de ağızdan sert gıdalara geçişi sağladık. Aynı vakitte görüşme terapisine de başladık. Programı genişleteceğiz, ihtimal de yürüyecek” dedi.
“Havanın nağme tellerine yönlendirilmesine müteveccih egzersizlerimizi yapıyoruz”
Cemal Göksu'nun Eskişehir kent Hastanesi'ne ulaştığında konuşamadığını ancak şuanda aksiyon birtakımı kelimeleri söyleyebildiğini tamlayan Yutma ve Konuşma Terapisti Sema Karabulut, ileriye müteveccih egzersizlerin bitmeme ettiğini belirtti. Hastanın evvel başlangıçta sonda ile beslenmesine karşın şuan sert besinleri yutabilmesinin iri müşterek muvaffakiyet bulunduğunu ve bunun müşterek kol işi bulunduğunu kail Karabulut, şu ifadeleri kullandı:
“Bundan ahir süreçte trakeostominin er çıkarsa şayet hastamızın günce yaşantısına dönmesi, yalnız başına solunumunu gerçekleştirmesi baş döndürücü önemli. Herhangi müşterek nağme üretimi gerçekleştirmedik. Uzun süredir nağme tellerini kullanmadığı düşüncesince şuan nağme üretiminden çoğalma havanın nağme tellerine yönlendirilmesine müteveccih egzersizlerimizi yapıyoruz. Başarı çabucak benim değil, bu müşterek kol işi. Hasta refakatçimizin de bunda iri müşterek oranı var. Ben egzersizleri namına gösterirken müşavirlik yapıyorum. Tabi takibini de gerçekleştiriyorum. Ama müşterek muvaffakiyet var ise arasında bu her insanın başarısıdır.”
Ali Furkan Çetiner - Bahadır Turgut
