İstanbul
Türk Kardiyoloji Derneği (TKD) Başkanı Prof. Dr. Vedat Aytekin, başta derin bakıma giren hastaların yüzdelik 90'ından fazlasının aşısız hastalar bulunduğunu belirterek, "Bu sebeple telkih karşıtlığı akla yatkın değil. Bizler ihtisas hastalarımıza dört başı mamur aşılarını dört dörtlük ve vaktiyle yaptırmalarını öneriyoruz." dedi.
TKD kabilinden 29 Eylül Dünya Kalp Günü nedeniyle Beyoğlu'nda müşterek otelde planlı toplantıda, ihtisas sağlığı ve pandemi periyodunun ihtisas hastalarına tesiri ele alındı.
Prof. Dr. Vedat Aytekin, gelişmemiş kalmaya ilişkin kendisine ortaya çıkan kilogram sorunun pandemi sürecinde ihtisas hastalarını aksi etkilediğini, başkaca ağırbaşlı akciğer enfeksiyonlarının ihtisas kasını etkilemesinin de ihtisas hastaları düşüncesince riziko oluşturduğunu hatırlattı.
Koronavirüs aşılarının ihtisas krizine yol açmış olduğu iddialarını değerlendiren Aytekin, şunları kaydetti:
"Elimizdeki verilere mucibince konuşacak olursak, toplumumuzun yüzdelik 70'i aşılandı. Yani bu aşılanmış kişiler, aşılanmasaydı da olacak hastalıkların içerisine katabiliriz müşterek kısmını. Tesadüfen aşının sonrasına bedel mevrut ihtisas krizi olabilir. 'Aşıdan oldu' kabilinden müşterek nesne bahis konusu değil. Özellikle derin bakıma giren hastaların yüzdelik 90'ından dahası aşısız hastalar. Bu sebeple telkih karşıtlığı akla yatkın değil. Bizler ihtisas hastalarımıza dört başı mamur aşılarını dört dörtlük ve vaktiyle yaptırmalarını öneriyoruz."
"Pandemi sonrası ambulansın aranma süresi 90 dakikaya çıktı"
TKD Gelecek Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Değertekin de ihtisas krizinde dönemin nazik ehemmiyet taşıdığını hatırlattı.
Değertekin, "Hasta şikayetlerinin başladığı andan itibaren ambulansın aranmasına denli sabık süreye baktığımızda, pandemi öncesinde averaj 53 bugün iken pandemi çağında 90 dakikaya denli çıkmış olduğu görüldü. Hastaların koronavirüs bulaşması korkusu ile ambulansı aramadıkları yada aramakta geç kaldıklarını görüyoruz. Halbuki ambulansın kavuşması ve hastanede meydana getirilen işlemler düşüncesince sabık süreler uzadıkça hasar artıyor." ifadelerini kullandı.
"Her ayrışık esrar kullanması zararlıdır"
TKD Genel Sekreteri Prof. Dr. Ertuğrul Okuyan ise şeker hastalığı hastalığı hastalığı, kilo, gerilim yüksekliği, kolestrol yüksekliği, sigara kullanması kabilinden durumların ihtisas haslet sorununa illet bulunan en ehemmiyetli riziko faktörleri bulunduğunu söyledi.
Risk faktörlerine dikkati çekici Okuyan, şunları söyledi:
"Hazır yemeklerden korunmak, yiyintili içecekleri kullanmaktan kaçınmak, şirin meyveleri elan az bezdirmek aşırı önemlidir. Toplumumuzun tahminî üçte birinde gerilim yüksekliği var. Her ferdin gerilim değerinden bilgili olması ve gereğinde doktora gitmekte gecikmemesi gerekir. Her ayrışık esrar kullanması zararlıdır. Sigaranın öğütücü diş dişi bir fazla fazla olmaz. Nasıl müşterek kalıtım bilimi yapıyla doğduğunuzu değiştiremezsiniz lakin birtakımı şeyleri fark etmek sizin elinizde. Mesela, kilogram verebilirsiniz, sigarayı bırakabilirsiniz, şekerinizi arama dibine alabilirsiniz."
