İstanbul
Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, Delta varyantının ergenlerde hâlâ müşterek tomar görüldüğünü, aşırı ağırbaşlı olaylar bulunduğunu belirterek, "Şu anda serviste, koyu bakımda strateji ettiğimiz hastalarımızın gözyaşı averajı 25-35. Önceden rahatsızlığı yok. Sapasağlam insanoğlu bunlar. Bakıyorsunuz aşırı ağırbaşlı müşterek tabloyla karşımıza geliyor. Entübe oluyor. Yoğun bakımda strateji ediliyor. Kaybettiklerimiz de oluyor. Oysa bunları mâni olmak mümkün." dedi.
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Farabi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı da bulunan Prof. Dr. Özlü, salgının seyrine bağlı AA muhabirine icra ettiği değerlendirmede, pandeminin durdurulması amaçlansa da bunun hâlâ aşırı geçenlerde bulunduğunu düşünmediğini zira hayattaki dölleme oranlarının mergup kurda olmadığını tabir etti.
Türkiye'de 100 milyonu müşterek tomar düze telkih yapıldığını aktaran Özlü, az hâlâ her insanın aşılandığını, bundan sonradan aşılar dair tereddüdün olmaması gerektiğini, ilmî çalışmalar, raporların yanı esna 3-4 düze telkih yaptırmış şahısların epey bir mıhlı bulunduğunun gözlemlendiğini dile getirdi.
Aşı olunmazsa yaşamın art kazanılmasının aşırı mütekait bulunduğunun altını çizen Özlü, "Hala maskelenmiş dolaşmak, nazarıitibar eylemek zorundayız. Kapalı alanlara, kalabalıklara girmekte duraksama ederiz ki girmemeye çalışıyoruz. Dostlarımızla müşterek arada oturup yiyip içemiyoruz. Çocuklarımızı okula gönderirken duraksama ediyoruz. Artık bunları geride bırakmayı istiyoruz. Bir hâlâ yasaklara dönmeyi hiçbir istemiyoruz. Bunun yolu şu anda aşı. Başka müşterek çözümü, alternatifi şu anda yok." sanarak konuştu.
Tevfik Özlü, aşıların işe yaradığının bütün dünyada görüldüğünü, bununla ilişik esas dirim verileri olduğunu, tesirinin ortaya konduğunu dile getirdi. Bir an ilkin her insanın birlik düze aşısını yaptırmasını, hiçbir telkih olmayanların elden aşılanmaya başlamasını öneren Özlü, evvel dozlarını yaptıranların 2. dozlarını, 2 düze inaktif telkih olanların 3. dozlarını, rahatsızlığı geçirenlerin ise yegâne düze aşılarını olmaları icap ettiğini hatırlattı.
Toplumda birlik düze tozlaşma oranının yüzdelik 90'ın üstünde çıkması biçiminde bu mütekait günlerin geride kalacağına inandığını tamlayan Özlü, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Geçen yıl, 'Kovid-19 esas namına 65 gözyaşı üstü, süreğen rahatsızlığı bulunan insanları hâlâ aşırı hastalandırıyor ve öldürüyor.' sanarak konuşuyorduk. Bir de keyif mensupları daima virüsle gönül rahatlığı karşıya kaldıkları düşüncesince aşırı iri riziko altındaydı. Oysa bu kamet şu anda tozlaşma dair ince iyi. Yüksek tozlaşma dolayısıyla bunlardan bundan sonradan yatırdığımız hastalanmış sayısı azaldı. Sağlık mensubu elden elden hiçbir yok. Yaşlı popülasyonda olabiliyor zira inaktif aşıların üstünden bayağı müşterek devir geçti. 3-6 ay sonradan antikor kuru azalmaya başlıyor. 3. dozlarını yaptırmaları lazım. O bakımdan yaşlılarda da gine görmeye başladık. Ama esas namına şu anda servislerde, koyu bakımda yatırıp otama ettiğimiz hastalar gençler. Sayın Bakan da açıkladı. Vakaların az hâlâ yarıya yakını 30 gözyaşı altı."
"Aşılamayı yapmamış olsaydık aşırı hâlâ faziletli hikâye sayılarına ulaşacaktık"
Vaka sayılarının 30 binlerde olmasının az buçuk da aşılanmayla ilişik bulunduğunu tamlayan Özlü, "Çünkü şayet aşılamayı yapmamış olsaydık aşırı hâlâ faziletli hikâye sayılarına ulaşacaktık. Normal yaşama dönmüş durumdayız. Geçen sene evden hariç çıkamıyorduk, hafta sonları, gece olunca evdeydik. Okullar, üniversiteler, AVM'ler, kafeler, restoranlar, spor salonları kapalıydı. Futbol karşılaşma müsabakaları, düğün-dernekler yasaktı. Şu anda bunların bütünü başıboş bulunmasına karşın hikâye sayılarını burada tutuyor olmamız aşının etkisi. Ama bu kuru de güzel müşterek dozaj değil. 30 bin günce hikâye sayısı ince yüksek. Türkiye, dünyada en faziletli hikâye sayısının görüldüğü devletler ortada 3'üncü, 4'üncü mükemmel toprak alıyor. Bunu kesinlikle düşürmemiz lazım. Bunun da bence en iyi, en emeksiz yolu gine aşılanmaya bitmeme etmek." sanarak konuştu.
Özlü, ergenlerde hikâye oranlarının yükselmesinin nedenine bağlı şunları kaydetti:
"Bunun nedeni buğulu popülasyonun, süreğen rahatsızlığı olanların ve keyif mensuplarının güzel aşılanmış olması. Ancak gençlerimiz bu mevzuda az buçuk gönülsüz davrandılar. Kendilerini güvende hissettiler. 'Biz genciz, bizlere müşterek bilinçlilik olmaz, virüs bizlere bulaşmaz, bulaşsa da hastalanmış olmayız, ayakta atlatırız.' kabil düşündüler. Ama anca değil. Delta varyantı ergenlerde hem hâlâ müşterek tomar görülüyor bununla ortak aşırı ağırbaşlı olaylarımız var. Şu anda serviste, koyu bakımda strateji ettiğimiz hastalarımızın gözyaşı averajı 25-35. Önceden rahatsızlığı yok. Sapasağlam insanoğlu bunlar. Bakıyorsunuz aşırı ağırbaşlı müşterek tabloyla karşımıza geliyor. Entübe oluyor. Yoğun bakımda strateji ediliyor. Kaybettiklerimiz de oluyor. Oysa bunları mâni olmak mümkün."
"Okulların, üniversitelerin açılmasının kesinlikle müşterek riziko artışı getirmiştir, getirecektir. Bunu menfez arkası edemeyiz." diyen Özlü, Türkiye'de 18 milyon yöresinde okul, 8 milyon yöresinde da darülfünun talebesi bulunduğunu, okulda çalışanlar, öğretmenler, akademisyenler de buna karışma edildiğinde 30 milyon yöresinde müşterek popülasyonun gine harekete geçtiğini dile getirdi.
Bunun meslek servisleri, şişko taşıma, yurt, kafe ve restoranlarda toplumsallaşma boyutları da bulunduğunu kail Özlü, gülmeyen müşterek insanoğlu hareketliliği ve karşılaşmasının yaşandığını anlattı. Gençlerin peçe ve aralık dair uyumlarının ceninisakıt bulunduğunu tamlayan Özlü, "Bu mevzuda aşırı rahatlar. Bu bulaşmayı aşırı kolaylaştırıyor." dedi.
Çocukların aşılanması, virüsün okuldan topluma bulaşmasını önlemede önemli
Çocukların aşılanmasının topluluğun ve erişkinlerin korunması açısından da iri ehemmiyet bildirme etmiş bulunduğu tamlayan Özlü, zira evlatların bu hastalığa erişkinler denli kalın yakalandığını, virüsü alıp, taşıyarak bulaştırdıklarını anlattı.
Özlü, çocuklarda ağırbaşlı illet evolüsyon oranının ince ceninisakıt bulunduğunu aktararak, "Fakat toplumumuzda meslek evlatları aşırı sayıda erişkinle değinme halinde. Geniş eş yapısına sahibiz. Çocuklar okuldan döndükten sonradan yalnızca ana babasıyla değil Batı toplumlarında bulunduğu gibi. Anne ağababa indinde dede, nine, teyze, hala ayrıca komşular, akrabalar, ihvan daim müşterek aradayız. Birlikte yiyip içiyoruz, beraberce ahit geçiriyoruz. Dolayısıyla bebek okulda almış bulunduğu virüsü onlara taşıyabilir. Çocukların aşılanması, topluma okuldan virüsün bulaşmasını mâni olmak açısından ehemmiyet bildirme ediyor." sanarak konuştu.
Türkiye'de 12 gözyaşı üstünde telkih uygulaması yapıldığına yer veren Özlü, "Biz yeni başladık fakat Kanada, ABD ve AB'de bu dölleme ufaklıklara yapılıyordu. Çalışma da gösterildi emin ve sansasyonel olduğuna dair. BioNTech aşısının çocuklardaki etkinliği yüzdelik 100. Aşılamayla elde edilmiş antikor düzeyleri erişkinlerde elde edilmiş antikorların 1,76 katı. Yani aşırı hâlâ çelimli müşterek antikor yanıtı oluşuyor. Çocuklardaki yan etkisinde bırakır de erişkinlerdeki kabil şu demek oluyor ki değişik müşterek gestalt bahis konusu değil. Genelde ferah yan etkisinde bırakır görülüyor." bilgisini verdi.
Kovid-19'a gönül rahatlığı geliştirilen çıkar yol "umut verici"
Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, ABD'li çıkar yol firması Merck'in Kovid-19'a gönül rahatlığı geliştirdiği ve tecrübe etabındaki "molnupiravir" angın ilaçla ilişik şu değerlendirmelerde bulundu:
"Yayınlanan makaleye baktığımızda rüya donör müşterek çıkar yol kabil görünüyor. Antiviral ilaçlar, antibakteriyel ilaçlar kabil şu demek oluyor ki antibiyotikler kabil değil. Antibiyotikler dair adamlık ince güzel durumda. Bakterilerin ne bulunduğu hastalıklarda antibiyotiklerle kesme neticeler alabiliyoruz. Yüzde 100 değerli olabiliyoruz. Ama antiviraller, söz gelimi hala enflüanza virüsüne gönül rahatlığı tercih ettiğimiz ilaçlar aşırı çelimli değil. Veya HIV virüsüne gönül rahatlığı tercih ettiğimiz ilaçlar hala aşırı çelimli değil. Dolayısıyla antivirallerde yüzdelik 100 etkinlik, çelimli müşterek çıkar yol beklentisi aşırı realist değil. Ama bahis konusu ilacın yüzdelik 50 oranında hastaneye yatışı ve ağırbaşlı hastalığa geçişi önlediği anlamında ilmî araştırı makalesi yayınlandı. Bu da sevindirici, rüya donör en azından."
