Ankara
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatri Beyin ve Sinir Cerrahı Prof. Dr. Alp Özgün Börcek, icra ettiği bağlanmış açıklamada, çocukluk çağlarında akıl tümörlerinin beynin değme durumunda görülebilse de iri çoğunluğunun art bellek çukuru kendisine tanıdık ve beyinciğin kurulu bulunduğu bölgeden kaynaklandığını belirtti.
Belirtilerin tümörün namına ve cinsine gereğince farklılıklar gösterse de şikayetlerin çoğu kez başlangıç ağrısı, kusma, devretme geçirme, müşahede bozukluğu, müzakere bozukluğu, evolüsyon geriliği, ihtisas gestalt değişiklikleri, huzursuzluk, eş güdüm bozukluğu, balans güçlüğü, güçsüzlük, el ve ayaklarda karıncalanmalar ile hormonal bozukluklar bulunduğunu aktaran Börcek, şunları kaydetti:
"Ancak ıvır zıvır çocuklarda başlangıç etrafında artış, bıngıldakta şişme, kusma, ağız tatsızlığı ve cezaevi bebeklerinin aşağıya bakması kabilinden bulgular görülebilir. Çocukluk dönemi akıl tümörleri değme yaşta görülebilir. Ailenin çocuktaki değişimleri güzel gözlemlemesiyle er kişileştirme konması, tanı, otama ve güzel ortak kâr benimseme etmek itibarıyla kâr etap önemlidir. Çocukluk dönemi kanserleri süresince lösemilerden sonraları en kesif santralci asap sistemi tümörleri görülmektedir."
Börcek, akıl tümörlerinin bilgisayarlı tomografi (BT), mıknatısi titreşim görüntüleme (MR) ve nesiç incelemeleri ile kişileştirme edilebileceğini belirtti.
Tomografinin, dava karşı büyükçe bilgelik verdiğine, asal kendisine MR ile probleminin hepsi detaylarının görülebildiğine dikkati çekici Börcek, şayet parasız nöbet, epilepsi krizleri ve müşahede sorunu yaşamış, kolunda, bacağında çelim kayıpları oluşuk yahut radyolojik görüntülerin izleme seçeneğinin "riskli" olacağını düşündürmesi şeklinde cerrahi müdahale sonucu alınabileceğine ayraç etti.
Börcek, değme hastanın kişi süresince değişik değerlendirileceğini bildirerek, "Güvendiğiniz doktorunuzun alacağı kararlar sizin ve hastanızın iyiliği düşüncesince alınan, size özgü kararlardır. Biz akıl cerrahlarının en aşırı duygunluk gösterdiği konu, hastaya dokunca kesmek ve muhtemel olduğunda hastanın ameliyattan girmiş bulunduğu kabilinden çıkmasını, ek sorunlar yaşamamasını sağlamaktır. Bu maksat yoluna benimseme edilen ilmî formül en emniyetli ur çıkarımının yapılmasıdır." bilgilerini verdi.
