Özel müşterek şirkette tutumlu bulunan kimya mühendisi Müzeyyen Bilici, tahminî 8 ay evvel evde ayağının kayması kararı koksiks kemiğimde (kuyruk sokumu) ilenç meydana geldi. 20 çağ sesletim kullanıp dinlendikten sonraları habitat simidi ile yaşamına bitmeme eden Bilici, kronikleşen ağrıların ortaya çıkmasının arkası sıra hastaneye gitmeye değişmeyen verdi. Ağrılardan doğurmak düşüncesince Medical Park Hastanesine revan Bilici, Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Dr. Mehmet Zeki Yıldız kabilinden 21 Eylül'de ameliyathanede enjektör işlemi yapıldı. O günden sonraları yaşamının değiştiğini tez eden Bilici şöyleki konuştu:
“Lokal duyum yitimi altında 3 yerden enjektör yapıldı. 2 tanesi koksiks kemiğine yapılırken, 1 tanesi ise kalçamdan yapıldı. Ama kalçama meydana getirilen iğnede ego emniyetsiz dert çektim. Parmak uçlarıma denli ağrıyı hissettim. Ameliyat sırasında da bunu belirttim. Bana enstantane fotoğraf müşterek dert bulunduğunu söylediler. 1 çağ sonraları ayağa kalkabileceğim ve 2 saatin böylelikle ise evime gidebileceğim söylendi. Ayağa kalktığımda, iyi ayağımda ağız ağıza çelim kaybı ve kalp kaybının bulunduğunu ayırt ettim. Doktora salık ettiğimizde, iğneden olabileceğini söyleyip beklememiz istendi. 6 çağ geçtikten sonraları müşterek başkalık olmayınca, kortizon verildi. MR ve birtakım araştırmalar yapıldı. 2 saatte çıkacağım diye gittiğim hastanede, 6 çağ kaldım.”
Ağrılarının dinmesi düşüncesince gittiği hastanede emniyetsiz ağrılarının başladığını tamlayan Bilici, “O denli dert çekiyordum ki, 4 saatte müşterek faziletli dozda dert stoper hasretmek mecburiyetinde kalıyorlardı. 6 çağ sonunda, beni o haldeyken taburcu edeceklerini söylediler. Yetersiz kaldıklarını tabir ederek beni cankurtaran ile apayrı müşterek Medical Park Hastanesine gönderdiler. Beyin ve Sinir Cerrahisi Prof. Dr. Türker Kılıç ve Beyin ve Sinir Cerrahisi Prof. Dr. Deniz Konya'nın benim tedavimi sürdüreceğini belirtiler. Nakil hasta olmama karşın beni 2 çağ o teessürat süresince acilde beklettiler. 1 çağ sonrasında, Deniz koca vardığında yüzüme üstelik bakmadı. Daha sonraları da o hastaneden yığılmış olduğum biçimde onlara layıkıyla taburcu bizlere layıkıyla de yöntemince kovulduk. Sağlam girdiğim hastaneden tekerlekli koltuk ile emniyetsiz ağrılarla çıktım. Bir aşırı defa çektiğim ağrılardan ötürü bayılıyordum. Ama kimesne karışma üstelik etmiyordu" dedi.
Medical Park Hastanelerinden kovulan Bilici, apayrı müşterek hususi hastanede otama görmeye başladı. 20 çağ otama gören ve bu müddet süresince neticelerini göstermediği otacı kalmadığını tamlayan Bilici, "En böylelikle meydana getirilen enjektör sonucu, işaret sahasında nakit ve ödem birikimi bulunduğunu asap köklerinde de bu enfeksiyondan kaynaklı hasar bulunduğunu belirleme ettiler. Bazen bu ağrılardan ötürü belden aşağımı ağız ağıza hissetmediğim oluyordu. 3 ay geçti, ağrılarım dinsin diye gittiğim hastaneden tekerlekli koltuk ile çıktım. Şu an Bursa'daki hususi müşterek hikmet otama merkezinde derin müşterek otama görüyorum. Ne devir düzeleceğimi kimesne kestiremiyor. Ne denli iyileşeceğim dair da kimsenin düşüncesi yok" halinde konuştu.
Bilici, "Ama meydana getirilen müşterek enjektör nedeniyle ego bu haldeysem, buna etken bulunan otacı ve hastanenin az buçuk efor sarfiyat etmeleri icap ettiğini düşünüyorum. Bana müşterek biçim ifşa etmek zorundaydılar. Ben 20 çağ süresince kendime ne işe yaradığını kazara hastane hastane gezdim. Eğer hakkıyla vicdanları ergin olsaydı, ego baygınken beni hastaneden kovmazlardı. Ailemde bu haldeyim diye işini enerjisini bıraktı benimle bu arada buraya geldi. Yaklaşık 3 aydır karı bireylerimden on paralık birisi çalışamıyor. Ailem hem maddesel bununla birlikte içsel ağırlık yaşıyor. Sağlık Bakanlığı tedavime dayanak noktası olmasını, suçu olanların cezalandırılmasını istiyorum. Yıllardır zat ayaklarımın üstünde durmaya çalışıyordum. Eski hayatıma değiştirmek düşüncesince dayanak noktası istiyorum. Dolaylı yahut duraksız adına bu bir hale gelmeme etken bulunan bu şahısların vicdani yükümlülüğünü almamalarını kabullenemiyorum. Bir kat bile bizi aramadılar. O sebepten şikayette de bulundum" diye duygularını dile getirdi.
Yaşadığı güçlü süreçte biran olsun kardeşini bekâr bırakmayan umut Bilici ise "Kardeşimin bu vaziyette bulunduğunu öğrenince Van'dan kalkıp geldim. İstanbul'a geldiğimde ne hastane yetkililerine ne de doktorlarına huzur müşterek zorbalığımız yahut tepkimiz olmadı. Şiddete karşıyız. Doktorlara bulunan sertliği kınıyorum. Ama insanoğlunun canına tak ediyor. Biz hakkımızı devletimizin adaletiyle aradık. Gereken bölgelere şikayetlerde bulunduk. Kardeşim şu anda yürüyemiyor. Ne devir yürüyeceği yahut müşterek elan ayağa kalkabilecek mi onu üstelik bilmiyoruz. O hastanenin bizim bu vaziyette olmamız umurlarında üstelik değil. Ben devletimden bu vaziyete müşterek el atmasını istiyorum" diye konuştu.
Bilici'nin avukatı Türkan Demir, enjektör işlemini meydana getiren otacı ve olayın yaşandığı hastane üzerine kusur duyurusunda bulunduklarını “Burada dü belki gır konusu, ya hata müşterek muamelat kullanıldı, yada otacı ihmali ve deneyimsizliği kararı bu gestalt meydana geldi. Ancak olayın elan da tehlikeli bulunan tarafı ise yaşananlar ondan sonra hastanenin tek yazık almadan müvekkilimi deniz boyu paça taburcu etmesi. Bizler sormaca sürecinde yaşanmış bulunan bu bahtsız durumun aydınlatılacağını ve sorumluların belirleme edileceğini umuyoruz” dedi.
