İngiltere
Exeter Üniversitesinin uyku ve kardiyovasküler hastalıklara bağlı icra ettiği ortak çalışmada, gözyaşı averajı 61 bulunan 88 bin 26 isim incelendi.
Araştırmacılar, iştirakçilerin yüzdelik 58'ini bayanların oluşturduğu, 43 ila 79 yaşında şahısların bileğine taktıkları ortak cihazla, 7 devir süresince uyku başlangıcı ve uyanış süresi karşı data topladı.
Bunun beraberinde iştirakçilerin dirim tarzı, sağlık ve fiziki değerlendirmelerine bağlı anketler yapıldı.
Daha sonraları bu kişiler, kalp krizi, kalp yetmezliği, vakayiname iskemik kalp hastalığı, selamünkavlen ve eğreti iskemik akın adına tanımlanan toy ortak kardiyovasküler çor teşhisi düşüncesince takibe alındı.
Avrupa Kardiyoloji Derneğinin (ESC) "European Heart Journal" dergisinde piyasaya sürülen araştırı sonuçlarına göre, tahminî 6 salname ortak strateji süresi süresince 3 bin 172 katılımcıda (yüzde 3,6) kardiyovasküler çor gelişti.
Gece ½ si yahut elan daha sonra uyuyanlarda kalp rahatsızlığına yakalanma riskinin yüzdelik 25 elan faziletli bulunduğunu ortaya koyan araştırmada, 22.00 ile 23.00 ortada uykusuna yakında ise bu riskin "en düşük" bulunduğu belirleme edildi.
"Erken yahut geç düzleşmek bünyenin sirkadiyen ritmini bozuyor"
Exeter Üniversitesinden Dr. David Plans, mevzuya bağlı icra ettiği açıklamada, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Vücudun sirkadiyen ritmi ismi maruz ve fiziki ve zihnî işleyişi düzenlemeye etüt görevlisi bulunan 24 saatlik ortak iç saati var. Çalışmamızdan illiyet kararına varamasak da neticeler er yahut geç yatma saatlerinin beden saatini kesme olasılığının elan faziletli olabileceğini ve kardiyovasküler sağlık düşüncesince menfi neticeler doğurabileceğini gösteriyor."
"Çalışmamız, dalmak düşüncesince en akla yatkın dönemin bünyenin 24 saatlik döngüsünün belli başlı ortak noktasında bulunduğunu ve sapmaların sağlığa dokuncalı olabileceğini gösteriyor. En riskli zaman, şeb yarısından sonraydı zira gizil adına sabahleyin ışığını rüyet olasılığını azaltabilir."
