Giresun
Giresun Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Devrim Bektaş, "3 Mart Dünya Kulak ve İşitme Günü" nedeniyle meydana getirdiği bağlanmış açıklamada, günün amacının, evren çapında kulak ve sem sağlığı dair farkındalık yaratılması ve camianın bilinçlendirilmesi bulunduğunu aktardı.
Toplumda mıhlı iletişimin ehemmiyetli noktasını sem ve mülakat fonksiyonunun oluşturduğuna ayraç fail Bektaş, şunları kaydetti:
"Konuşma gelişiminin mıhlı birlikte sem ile sağlanabildiği düşünülürse işitmenin önemi hâlâ güzel anlaşılacaktır. İşitme yitirilmesine ilişkin namına gelişen hastalıkların çözümü, kişinin sosyal geçinme çelimli biçimde katılmasını oluşturmakta ve hayat standardını artırmaktadır. Bu anlamda bakıldığında, sem kaybının er tanısı şişman ehemmiyet taşımaktadır."
Bektaş, sem kaybının başta geçmiş 6 aydan evvela belirlenip dahil edilmesi icap ettiğini vurgulayarak şöyleki bitmeme etti:
"İşitme kaybı değme yaşta ortaya çıkabilir fakat yaşlılarda bu riziko hâlâ çok görülebilir. İşitme kaybından erkekler bayanlardan hâlâ çok etkilenir. 65 ila 74 yaştaki adamların yüzdelik 10'undan fazlasının değişik derecelerde sem kaybı yaşamış olduğu kestirim edilmektedir. İşitme kaybı doğumsal namına gelişebileceği kadar birtakımı faktörlere ilişkin da ortaya çıkabilir."
Özellikle 40 gözyaşı sonrası kişide yaşlılığa ilişkin başlık ve sinirleri etkileyen emraz gözlemlenebildiğine dikkati çekici Bektaş, "Enfeksiyonlar yahut metabolik hastalıklar, diyabet hastalığı yahut iç salgı rahatsızlıkları kadar enfeksiyon rahatsızlıkları da sem kaybında ehemmiyetli gösteriş oynayabilir. Özellikle faziletli ünlü yerlerde etkin bireyleri yıldırma fail ses, 95 desibel ve üstü anide sem kayıplarına bozukluk olabiliyor." ifadelerini kullandı.
Bektaş, dokunmabana tedavisi gören hastalarda kullanılan, kimyasal tedavi ve gereklilik söktürücü namına tanımlanabilecek birtakımı ilaçların da sem yitirilmesine etken olabildiğini anlattı.