İzmir
Senegal'de canlı 22 yaşındaki Ali Hasan ve Zeynep Samua çifti, indinde 11 kişiyle kestirmece 15 devir ilkin tekneyle Sisam Adası'na geçti.
Adada Yunanistan unsurları kabilinden yakalanan ve eşyalarına el konulmuş bulunan ağır aksak göçmenler şiddete sunulan kaldı. 13 nefis muhacir grup, Yunanistan unsurlarınca müşterek dirilik salıyla Türk yağız sularına itildi.
Ege Denizi'nde sürüklenen ağır aksak göçmenler, 15 Kasım'da İzmir'in Seferihisar ilçesi açıklarında Türk Sahil Güvenlik Komutanlığı ekiplerince kurtarıldı. Göçmenler önceki müdahalenin arkası sıra İl Göç İdaresine konfirmasyon edildi.
Hamile bulunan Senegalli kadın, rahatsızlanınca DEÜ Araştırma ve Uygulama Hastanesine kaldırıldı. 34 haftalık yüklü Zeynep Samua, 2 devir sonradan sezaryenle koşa bebeklerini dünyaya getirdi.
Yunanistan unsurlarının adamlık dışı muamelesini sayrılarevi odasında gözyaşları zarfında özetleyen anne, Hasan ve Hüseyin adını verdiği ikizlerini dimdik müşterek halde kucağına almanın mutluluğunu yaşıyor.
"O ilgisiz denizde ölümü gördüm"
Zeynep Samua, AA muhabirine, gözlerini kapattığında hala aklına Yunanistan askerlerinin namına ve öteki Senegallilere icra ettiği işkencenin geldiğini söyledi.
Adaya ulaşır ulaşmaz şiddete sunulan kaldıklarını özetleyen Samua, şu halde konuştu:
"Yunan askerleri bizi gözaltına alarak yanımızdaki kıyafetleri, pasaportları ve telefonlarımızı aldılar, sonradan bizi darbettiler. Ayağımda ve vücudumda morluklar oluştu. Hamile halime bakmadan beni ve öteki insanları denize ittiler. Plastik leğene benzeşim müşterek nesne vererek bizi denize ittiler. Öleceğimi sandım. O ilgisiz denizde ölümü gördüm. Hamile olmama karşın denize ittiler, kalpsizler ve duygusuzlar. Türk Sahil Güvenlik ekiplerini ve jandarmasını görür görmez yaşayacağımı anladım ve kendimi güvende hissettim. Türk askerlerini görür görmez Allah'a şükrettim."
Kurtarıldıktan sonradan rahatsızlandığını dile getiren Samua, jandarma kabilinden hastaneye getirildiğini söyledi.
Türkiye'nin en çetin eskiden namına cemaat çıktığını özetleyen Samua, "Türk hükümetine ve bebeklerimi dünyaya getirdiğim hastanedeki esenlik çalışanlarına teşekkürname ediyorum. 2 çocuk dünyaya gelmek havadan değil. Türkiye ve esenlik mensuplarının desteği olmaksızın bunu başaramazdım." biçiminde konuştu.
Doğumda fariza meydan bilirkişi hekim Coşkun Armağan ise Senegalli annenin sezaryenle ikizlerini dünyaya getirdiklerini söyledi.
Bebeklerin esenlik durumunun dobra bulunduğunu dile getiren Armağan, "Erken ve veladet haftasına uyarınca önemsiz dünyaya geldiler. Doğum önceleri ve sonrası Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar süreci yakından izleme etti. Erken doğdukları düşüncesince yaşadıkları teneffüs derdi zımnında müşterek müddet derin bakımda kaldılar ancak henüz sonradan taburcu edildiler. Artık onları annenin indinde izleme ediyoruz." dedi.
"Türkiye baş döndürücü iri müşterek devlet"
DEÜ Araştırma ve Uygulama Hastanesi Başhekim Vekili Prof. Dr. Semih Küçükgüçlü de Senegalli annenin ikizlerini esenlikle müşterek halde dünyaya getirdiğini tabir etti.
Hastanelerine devir zamane göçmenlerin getirildiğini dile getiren Küçükgüçlü, "Türkiye baş döndürücü iri müşterek devlet. Diğer devletler ağır aksak göçmenlere cehennem azabı ederken, Türkiye bunlara cemaat çıkarak, sağlıklarını baştan kazanmaları düşüncesince dayanak veriyor." diyerek konuştu.
