Ankara
Ankara'da yaman ve isin ortada geçimlerini odun kömürü imal ederek sağlayıcı eş torakçılar, tamamı zorluklarına karşın işlerini bayıla bayıla yapıyor.
Zorlu ortak mücadeleyle meşe ağaçlarını mangal kömürüne muhavvil ve "torakçı" namına bilinen işçiler, kadın, erkek, bebek baştan sona baş başa fiilen hakkında teri döküyor.
Mardin'den odun kömürü üretimi düşüncesince Ankara'nın Çubuk ilçesine mevrut ve senenin kestirmece 6 ayını burada nâkil aileler, iare namına kurmuş oldukları çadırlarda yaşamlarını sürdürüyor.
Erkeklerin yanı esna nice kadın, ailesine destekte mevcut olmak şartıyla enine boyuna çetince ortak iş bulunan torakçılık yapıyor.
Meşe odunlarını "torluk" ismi sunulan çukurlarda itinayla yakıcı işçiler, 20 güneş süresince acı başlangıcında defa tutuyor.
Kadın torakçılar, tamamı bu evrelerde ailedeki erkeklerle acı başlangıcında savaş veriyor.
Babası ve ağabeyleriyle bu işi karşılayıcı 21 yaşındaki Emine Yılmaz, AA muhabirine, torakçılığın ne işe yaradığını bir çok çok bireyin bilmediğini söyledi.
Bir eş namına bu işi yapmanın çetince ve ayrımsız sürede dobra bulunduğunu tamlayan Yılmaz, "Her eş bu işi yapamaz. Güçlü hanımlar yapabilir bu işi. Biz erkeklerle dizi kola, beden sırta vererek bu işi yapıyoruz. Koşulları baş döndürücü zor, hem ev hanımıyız hem işçiyiz." dedi.
Yaptıkları işi görenlerin şaşırdığını kaydeden Yılmaz, "Kimileri bizlere 'Bu işi nite yapıyorsunuz, eyvah değil mi size?' niteleyerek soruyor. Her çeşitli zorluğa karşın bu işi yapıyoruz. Kendi işimiz bulunduğu düşüncesince müdahil yok. İşimiz baş döndürücü çetince olsa da güçlüyüz ve ayakta sağlıklı duruyoruz." niteleyerek konuştu.
Duman ve isin zarfında çalışmalarına karşın şahsi bakımlarını da boşlama etmediklerini özetleyen Yılmaz, "Bizi gördüklerinde genel anlamda simsiyah oluyoruz fakat rastgele şeye karşın bakımımıza ilgi ediyoruz. Cilt bakımıdır, saç bakımıdır, giyimdir rastgele şeye özeniyoruz. Bizi görüp ne derece beğenilmeyen olduğumuzu düşünenler bizi ortak de işten sonraları görsün." ifadelerini kullandı.
"Zoru muvaffak olmak güzel, bundan dolayı de kendimle alım çalım duyuyorum"
Ailesiyle torakçılık karşılayıcı 18 yaşındaki Berfin Yılmaz ise işinin çetince fakat giranbaha bulunduğunu söyledi.
İşin zorluklarına karşın hiç kimseye eksikli olmamak düşüncesince çalıştığını kaydeden Yılmaz, "İşimi bayıla bayıla yapıyorum. Bu pislik ve türap beni on paralık etkilemiyor. Utanılacak ortak obje yapmıyorum. Alnımın teriyle, emekle çalışıyorum bu işte." dedi.
Bir eş namına çetince ortak iş yaptığını vurgulayan Yılmaz, "Zoru muvaffak olmak güzel, bundan dolayı de kendimle alım çalım duyuyorum. Böyle simsiyah görünsek de ortak eş namına bakımımı da boşlama etmiyorum. Her ay ten bakımına gidiyorum." halinde konuştu.
"Bu işi bizimle baş başa icra ettikleri düşüncesince kadınlarımızla alım çalım duyuyoruz"
Torakçılık karşılayıcı Mehmet Ali Yılmaz ise işlerini hanımefendilerin yardımı ile yürüttüklerini dile getirdi.
Kadınların hoppadak odun kömürü imalinde değil çadırda da çalıştığına ayraç fail Yılmaz, "Kadınlarımız bizimle dağa gelip orada yemeklerimizi yapıyorlar. Odunları taşıyorlar, tün ezanı geliyoruz, yemeğimizi yapıyorlar, bizlere rastgele çeşitli dayanaklık etmek oluyorlar." dedi.
Kadın, erkek, bebek baştan sona baş başa çalıştıklarını tamlayan Yılmaz, "Kadınlar bizlerden henüz ortak tomar çalışıyor. Her şeyden geçmiş bu işi bizimle baş başa icra ettikleri düşüncesince kadınlarımızla alım çalım duyuyoruz. Erkeklerimiz yorulsa da hanımlarımız yorulmuyor. Müthiş ortak biçimde çalışıyorlar." ifadelerini kullandı.
