Antalya
Polis memuru ağababa ve ev kadını annenin 8 çocuğundan biri adına 1 Kasım 1936'da Antalya'da dünyaya mevrut Baykara, babasının memuriyeti dolayısıyla terbiye bilimi bilimi yaşamını değişik illerde bitmeme etmek mecburiyetinde kaldı.
İstanbul'da ortaöğretim yıllarında gazetecilik hazırlamaya süregelen Baykara, gayrimenkul tarihinde ehemmiyetli toprak markajcı nice görüngü ve kişiyi fotoğrafladı.
Emekli olduktan sonradan Antalya'ya dönen 3 bebek babası Baykara, bir tane başına yaşamış olduğu evinin balkonundan fotoğraf çekmeye bitmeme ediyor.
"Öldü" niteleyerek sayrılarevi morguna götürmüşler
Baykara, AA muhabirine, babasının tayini dolayısıyla 8 kardeşin de değişik illerde dünyaya geldiğini söyledi.
İlkokula Antakya'da başladığına yer veren Baykara, babasının tayini dolayısıyla Antalya'ya geldiklerini, öğrenimine burada bitmeme ettiğini dile getirdi.
Arkadaşıyla 16 yaşlarındayken motor kazası geçirdiklerini özetleyen Baykara, "Öldüğümü diye beni morga koyuyorlar. Yakınlarım cenazemi kabul etmek düşüncesince beklerken bir eş morga geliyor ve kimin yakını olduğuma beslemek düşüncesince üzerimdeki gazeteyi kaldırıyor. Bu tam elimi cereyan ettirince ölmediğim anlaşılıyor." niteleyerek konuştu.
Baykara, inme geçirdiği düşüncesince bir müddet hastanede kaldığını, ilçe dolayısıyla esen kulağının sema yetisini kaybettiğini tabir etti.
Liseye İstanbul'da gittiğini, gazetecilik eğitimi aldığını aktaran Baykara, iyi fotoğraf çekmiş olduğu düşüncesince arkadaşının teklifiyle gazetede işe başladığını kaydetti.
Çektiği fotoğrafla iş teklifleri gelmeye başladı
Gazete yöneticilerinin İstanbul'a mevrut Bediüzzaman Said Nursi'nin fotoğrafını çekmesini istediklerini tamlayan Baykara, şöyleki bitmeme etti:
"Said Nursi, bir otelde kalıyordu. Sadece salat saatlerinde perdesini açıp Sultanahmet'e gönül rahatlığı namazını kılıyordu. Namaz saatini bekledim. Diğer odada kalanlardan müsaade alıp balkonlarına çıktım. Said Nursi salat kılıyordu, dü fotoğrafını çektim. Gazete sorumlularına telefon açıp fotoğrafı çektiğimi söyledim. Çok şaşırmışlardı. Aradan 45 devir geçmeden Said Nursi öldü, akıbet çekilen fotoğrafı oldu. Bu başarımdan sonradan iş teklifleri gelmeye başladı."
Baykara, Kıbrıs Barış Harekatı'nda alana revan önceki gazetecilerden olduğunu, harp sahasından çektikleri görüntüleri İstanbul'a gönderdiklerini, fotoğrafların gazetelerde toprak aldığını söyledi.
"Özal beni çağırıp kutlama etti"
İsmet İnönü, Adnan Menderes, Süleyman Demirel, Turgut Özal üzere nice siyasinin fotoğraflarını çektiğini özetleyen Baykara, Ankara'ya gayrimenkul dışından ehemmiyetli bir ad geleceği zaman çekeceği kareyi kafasında oluşturup, o kareyi çekene derece uğraştığını kaydetti.
Baykara, "ANAP selamı" adına tanıdık hareketin çekmiş olduğu bir fotoğrafla benimsendiğini vurgulayarak, şöyleki konuştu:
"8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal intihap gezisinde ellerini birleştirip kaldırınca çektiğim fotoğraf gazetelerde baskı ve tümen bunu aşırı beğendi. Özal beni çağırıp kutlama etti. Neden kutlama ettiğini anlamadım. Gazeteyi gösterdi ve 'Ne derece iyi fotoğraf, aha ANAP selamı' dedi. Ondan sonradan intihap otobüslerinin dair çıkıp o selamı vermeye başladı. 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile de aramız aşırı iyiydi."
Meslek hayatında çetince eyyam geçirdiğini aktaran Baykara, gelişigüzel şeye karşın meslekten on paralık vazgeçmediğini dile getirdi.
