Sakarya
İstanbul'da etraflıca seneler çul mağazalarında ticaretle uğraştıktan sonraları nesiç fabrikası kuran İrfan Boz, iş yerinin 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nde yıkılmasıyla muhtelif şirketlerde çalıştı.
Emekli olduktan sonraları şehir hayatından uzaklaşmak düşüncesince 18 ay ilk Sakarya'nın Karasu ilçesindeki Camitepe köyüne yerleşen Boz, icra ettiği tetkikat kararında burada kom kurarak Ukrayna'dan getirmiş olduğu 300 bozulmamış soy Romanov cinsi koyunu yetiştirmeye başladı.
Yüksek mevlit oranıyla tanıdık koyunlara istihdam etmiş olduğu dü kişiyle itinayla icra vekili Boz, çelimsiz müddette çoğaltıp İstanbul'un beraberinde Ankara, Kars, Van ve Erzurum kabil aşırı sayıda ile satmaya başladı.
Salgın çağında küsurat öğrenci yetişemeyen Boz, topu topu gününü evlatları kabil sevilmiş olduğu koyun ve kuzularıyla geçiriyor.
Koyun sevgisini evlatları fark kıskanıyor
İrfan Boz, AA muhabirine, İstanbul'da ömrünün geçtiğini, tekaüt olduktan sonraları Sakarya'daki köyüne yerleştiğini anlattı.
"Çarşıyı fark özlemedim, şehir yaşamını on paralık aramıyorum." diyen Boz, Ukrayna'dan bozulmamış soy Romanov cinsi koyun getirerek üretime başladığını söyledi.
Doğurganlığıyla tanıdık Romanov cinsi koyundan lüzumlu verimin alınabilmesi düşüncesince aşılarının birlik olması, yiyeceğinden yattığı ahırın niteliğine denli bakımına nazarıitibar gösterilmesi icap ettiğini aktaran Boz, koyunlara bayıla bayıla baktığını dile getirdi.
Onları evlatları kabil gördüğünü tabir fail Boz, "Bazen yavrunun biri birlikte yüzden ötürü öldüğü devir saatlerce onun yanından ayrılamıyorum. Aman marazlı olmasın, öksürmesin, birlikte bilinçlilik olmasın niteleyerek 24 sayaç aralıksız onlardan ayrılamıyorum. Bir koyunumuz şeb üçüz doğurdu, kuzular annelerine alışana denli o şeb yanlarından ayrılamadım. Zaten evlatların kabil bakamazsan olmaz. Bazen dallar fark kıskanıyor. 'Baba ahırdan çıkmıyorsun.' diyorlar. Onları çocuklarım denli aşırı seviyorum." niteleyerek konuştu.
Boz, acemi doğan kuzuları soğukta üşüdüğünde evine götürüp ısıttığını, biberonla beslediğini dile getirerek, dobra bakılmış olduğu devir Romanov koyunlarının yılda dü el 6'şar bebek doğurabildiğini anlattı.
Romanov cinsi koyunun etinin de aşırı içimli bulunduğunu vurgulayan Boz, "Bu koyunun lezzeti, gayrı koyunlarınkine benzemez. Diğer koyunların eti kokar, bunu hacısı hocası bilir. Koyun eti kokar niteleyerek aşırı yeğleme edilmez lakin burada 300 efsanevi var, az birlikte çağ fark alamazsınız. Kokusu yok, eti aşırı lezzetlidir. Doğurgan olması nedeniyle yılda bire 10 alabiliyorsunuz. İnsanların bunu yapmasını istiyorum. Koyunculuk yapsınlar, artağan iştir. Bu artağanlık on paralık eksilmiyor, kesiksiz artıyor." niteleyerek konuştu.
"Koronavirüsten ötürü arzu aşırı arttı"
Fiyatlarının gayrı koyunlara kıyasla az buçuk birlikte tomar bulunduğunu tamlayan Boz, ilkin yavrulara alakanın arttığını fakat yetiştiremediğini söyledi.
Koronavirüsten ötürü alakanın aşırı erdemli olduğuna dikkati çekici İrfan Boz, laflarını şu şekilde tamamladı:
"Çünkü şehirden köye aşırı huruç oldu. Memleketinde arazileri olan, şehirden dönenler, bu işlere yöneldi. Şehirlerde bazı yerlerde teessürat oluştu, ticarethaneler battı lakin köyde, merada başağrısı yok. Al hayvanını, git meraya, kentte kazandığının dü üç katını kazan. Şu anda yetiştiremiyorum. Her tır 300 koyun alır, talip tır bazlı istiyor, hangisini yetiştireceksin? Tek başıma bu denli yapabiliyorum."
