Erzurum
Oltu ilçesinde canlı 75 yaşındaki Süleyman Coşkun, 8 yaşlarında amcasının aletleriyle gizliden tespih hazırlamaya iptila sardı. Coşkun, ondan sonra amcasının aletlerini kullanmasına kızması kararı namına cihaz yapmış olup mesleğe başladı.
Kısa müddette kendini geliştirerek adından uydurma ettiren Coşkun, ilerleyici yaşına karşın önce günlerdeki isteyerek tespih hazırlamaya bitmeme ediyor.
İlçede önce kere "iki kevgir imame" eden ve cahillik yıllarında "kumpas" kullanılmadan tespih tanesini menfez ayarıyla bire birlikte boyut ve gramda eden Coşkun, 52 salname cümle hayatında almış olduğu hususi siparişlerle de koleksiyonerlerin dikkatini çekiyor.
Coşkun, bulmuş olduğu birinci sınıf Oltu taşlarını levent boylu müddet yer altında veya suda beklettikten sonraları meydana getirdiği tespihleri, Türkiye'nin yanında diyar haricinde da meraklılarına ulaştırıyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a da tespih eden Coşkun, bu mesleğini sağlığı el verdikçe sürdürmeyi düşünüyor.
2015'te coğrafi ayraç meydan Oltu taşına sağlıksız asırdır ruhuna katan Coşkun, deneyimlerini doğacak nesillere de aktarma etmek istiyor.
İsteklere gereğince tespih yapıyor
Süleyman Coşkun, AA muhabirine, bebek yaşlarda amcasının desteği ile başladığı mesleğini sağlığı el verdikçe aşkla hazırlamaya bitmeme edeceğini söyledi.
İlk senelerde meydana getirdiği tespihin kuyumcularda elleme fiyatlara satıldığını özetleyen Coşkun, bebek yaşta meydana getirdiği tespihin uyanıklık görmesinin kendisini heyecanlandırdığını belirterek, coşkusunu yitirmeden mesleği sürdürdüğünü anlattı.
İsteklere gereğince tespihler yaptığını kail Coşkun, şöyleki bitmeme etti:
"Meslek hayatımda yaptığım hususi tespihlerim oldu. Tespih hastaları ve arzulu insanoğlu ne istiyorsa ona gereğince yapıyoruz. Türkiye'de tespih yapmadığım kent kalmadı, diyar dışına da yapıyorum. 50 yıldan fazladır bu mesleği yapıyorum. İnanın önce başladığım günden elan baş döndürücü hevesim var. Bu işten ve sanattan on paralık usanmadım. Gözüm görme engelli veya ellerim biçim veremezse bırakırım."
Coşkun, tek devir tez yapmış olup az buçuk çirkin de olsa hızlıca bey telaşında olmadığını, baştan sona en elleme tespihi hazırlamaya çaba gösterdiğini söyledi.
Almanya'da birlikte müddet emek vermesi ile askeriye harici daim bu meslekle ilgilendiğini aktaran Coşkun, bu mesleğin el sanatı bulunduğunu ve harçlıksız bırakmadığını anlatım etti.
Coşkun, ihtiyaçtan ve cümle hastalığından tespih hazırlamaya bitmeme ettiklerini belirterek, "Hayatımda kahve, dubara bilmem. Alışkanlık, heves, ego de oluşan bunun hevesi. Allah müsaade verirse dirim bitene derece bitmeme edecek." dedi.
"10 kilogram kıymetli vereceğinize 10 kilogram baş döndürücü elleme taş verin elan iyi"
Tespih düşüncesince hususi ahcar kullandığını aktaran Coşkun, "Taşları suya koyup korunum ediyoruz. Bunun niteliği taş suda olursa dokunca görmüyor, dışarıda bıraktın mı dokunca görüyor. Bu yapılıp parlaklık alınca rastgele şeyi sona eriyor ve kendini baş döndürücü dobra korunum ediyor." sanarak konuştu.
Kaliteli taşların kendisi düşüncesince öneminden bahseden Coşkun, şunları kaydetti:
"Taşı levent boylu süre, 10 veya 20 sene üzere oyalamak birlikte hastalık, hacısı hocası bunu yapmaz. Elimde elleme taş olmadı mı şen edemiyorum. O da çaker birlikte hastalık. Bir dü çeşit taşım mevcut minimum 30 senelik. Az da olsa bunlar durdu mu zannediyorum birlikte obje mevcut elimde. Altın verseniz çaker o derece kıymeti yok. Zamanında cevahirci dükkanı açtım, tezgahta oturup kıymetli satamadım, şen edemedim. Çocuğumu tezgaha oturtup geri tarafta çarkımızı kurup tespih hazırlamaya başladım. Bana 10 kilogram kıymetli vereceğinize 10 kilogram baş döndürücü elleme taş verin elan iyi. O derece seviyorum."
