Kırklareli
Ortaokul yıllarında komşusunun beslediği güvercinlere uyanıklık duyan Şendur, arkadaşı ile evlerinin bahçesine önemsiz ortak kümes yaptı. Şendur, babasının nice kat kümesi yıkmasına karşın kuş sevgisinden göz boncuğu devir vazgeçmedi.
Amcasının yardımıyla babasını kandırma fail ve önemsiz ortak sandıkta dü güvercin beslemeye süregelen Şendur, evlendikten sonradan eşinin de yardımı ile kuş sayısını 100'e denli çıkardı.
Kentte "kuşçu dede" şekilde maruf Şendur, 20 sene evvela yaptırdığı üç bükülmüş karı apartmanının bina katına güvercinlerini yerleştirdi.
İki bebek ve 5 torun sahibi Şendur, "evlatlarım" söylediği güvercinlerine 64 senedir itinayla bakıyor.
Sabahın evvel ışıklarıyla kuşlarının yanına giden, yuvalarını arama etmiş olduğu güvercinlerini besledikten sonradan keski bakımları ve kol kontrollerini önleyen Şendur, kümesin kapısını açtıktan sonradan taburesine oturup afiyetle güvercinlerinin uçuşunu izliyor.
Necati Şendur, AA muhabirine, kuşlarına 64 senedir ailesinin ortak ferdi kabil baktığını söyledi.
Yaşlandıkça kuşların bakımlarının zorlaştığını fakat değme şeye karşın güvercinlerini baş döndürücü sevdiğini özetleyen Şendur, "Saçak dibine kasa koyarak kuş bakmaya başladık lakin babam bakmamı istemiyordu, sandığı çatır çutur kırıyordu. Bana 'sen okula gideceksin' diyordu. Akşamları arama ediyordu, kasa asmış mıyım diye. Sonra amcam babama 'sen evde baktırmıyorsun lakin okuldan çıkınca bambaşka kuşçuların yanına gidiyor, onun düşüncesince izin et' demiş. Baktım ortak güneş amcam yazboz tahtası getirmiş, 'hadi gel kümes yapalım' dedi. Sonra arazi kümesi yaptık, o günden bugüne hakeza ortak sevdam var." dedi.
Kuşların namına şişman ortak dirlik verdiğini özetleyen Şendur, "Kuşlarla ilgilenirken ne asap kalıyor ne de stres. Devamlı onları izliyorsun, bambaşka ortak nesne düşünmüyorsun, kafan dağılıyor, temizleniyor." sanarak konuştu.
Güvercinlerin beslenmelerini arama ediyor
Şendur, sabahın evvel ışıklarıyla kümese geldiğini, kuşlarını uçurduğunu peşi sıra yemlerini verdiğini, icra ettiği kuş yuvalarını arama ettiğini anlattı.
Kuşların olta yerken iştahlarına da baktıklarını anlatım fail Şendur, şu şekilde konuştu:
"İştahlı yiyip yavrusu bulunan yavruya gidiyor mu, yavruyu besliyor mu, yok ise ana ağababa besliyor da yavrumu kabul etmek istemiyor, yavruda mı ortak yorgunluk var, bunları yegâne hiç izliyoruz. Sonra hangisi ne tarihte yumurtladı hamiş defterimiz mevcut oraya yazıyoruz. Sonra depar belgesi tarihini arama ediyoruz. Oyalanıp gidiyoruz, vaktin elbette geçtiğini anlamıyorsun. Ne ağrı düşünüyorsun, ne sıkıntı. Kahvehaneye gitsen caba hemen kuş muhabbeti. O komşunun dört tavuğu varmış, 10 adet kuzusu varmış, tığ bu dedikoduları yapmayız, ortak araya ulaşınca hemen kuş. Hani derler ya 'leyleğin ömrü laklakla geçer', aha bizim ömrümüz de hakeza geçiyor."
Şendur, kuşlar sebebiyle Türkiye'nin nice durumunda yâran edindiğini dile getirdi.
Herkesin namına "bu kuş sevdasını ne devir bırakacaksın" sanarak sorduğunu özetleyen Şendur, "Elimiz ayağımız tutana kadar, merdivenleri çıkana kadar. Biz mezara, onlar mezata. Alışmışız anca gidiyor." dedi.
