İstanbul
Dr. Naoki Qayyim Yamamoto, 4 senedir İstanbul'da yaşıyor. 32 yaşında. Üniversitede Hıristiyanlık eğitimi almasına karşın 12 sene ilkin İslam'ı seçti. Yamamoto Müslüman kimliğini korunum ika arayışını sürdürürken almış bulunduğu öneri hesabına İstanbul'a geldi. Şu an İbn Haldun Üniversitesi Sakura Japonya Araştırmaları Merkezi Müdürü bire müşterek sürede Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü'nde tedris üyesi adına çalışıyor. Osmanlı'da islam gizemciliği ve Asya uygarlığında İslam zamanı ve fikri hesabına ibret de verici dinç tedris üyesi Türkiye ve Japonya ortada tinsel müşterek güreşçi köprüsü ihdas yapmak istiyor. Bu bağın geçmiş düğümünü de dü sene eğitimini almış bulunduğu çay seremonisi ile atan Yamamoto, nice değişik mekanda, yeşil çay matcha ağırlama ediyor.
Japonların adlı sanlı yeşil çayının hazırlanmasından içilmesine derece nice güzel duyu kaide barındıran seremonisinde, davetlilerin usullerin dışına çıkmayarak inhisar yapmak maksut mesajları mükemmel anlamıyla hissetmesi ehemmiyet taşıyor.
Naoki Qayyim Yamamoto'nun Süleymaniye Salis Medresesi'nde altı öğrencisine sunmuş bulunduğu çay seremonisine AA muhabiri de konuk oldu.
"Şimdiye derece bitmeme fail en emektar sanatlardan birisi"
Yamamoto, çay seremonisine uygun, çalımsız ve dümdüz müşterek elbise giyerek öğrencilerin yanına geliyor. Öğrencilerin aralarından belirlediği birisi, Yamamoto’nun karşısına geçerek matcha çayın yapımını en yakından izliyor.
Ev sahibi Yamamoto, çay setini ve tasfiye araçlarını sessizce çıkarıyor. Süreç daim aheste ve itinalı müşterek biçimde ilerliyor. Ağır hareketin sabrı öğrettiğine ve çaya sanatla alakalı müşterek atasözü kazandırdığına inanılıyor.
"Çay Seremonisi 700 sene ilkin başlıyor. Şimdiye derece bitmeme fail en emektar sanatlardan birisi. Çay seremonisinin Japoncası 'Sado'. 'Sa' çay demek, 'do' doğrultu demek. Yani 'çay yönü', 'çay tarikatı' demek. Çay, işlev vesilesiyle kendini geliştirme, hakikati bulma, tinsel pratiktir, eğitimdir." laflarıyla Yamamoto endamsız müşterek ön bilim veriyor.
Çay ritüelini en yakından strateji şansını ele geçiren mektepli ile birbirlerine "Yoroshiku Onegaishimasu" şu demek oluyor ki "Tanıştığıma mutlu oldum, ilginize teşekkürname ederim." niteleyerek saygılarını sunuyorlar.
Yamamoto "Sadece mektepli hocaya dirlik değil, sarıklı da öğrenciye şükretmeli. Çünkü mektepli eğer olmazsa sarıklı da olmuyor." laflarıyla tarafların birbirine ihtiyacını açıklıyor.
Verilen bu ön bilgilerin peşi sıra çay setinin temizliği başlıyor. Fincan namına kullanılacak bulunan kaseler temizlemeden ilkin mendile belli başlı müşterek biçim veriliyor. İşaret parmağıyla yağlık sessizce katlanıyor. Tepsideki vesait güzel duyu kavait çerçevesinde temizleniyor.
Yamamoto, nite insanoğlunun zarfında müşterek emanet var ise çay cihazının de müşterek ruhunun bulunduğunu anlatım ederek, şunları anlatıyor:
"Çay seti de Tanrı’ya şükreylemek istiyor, perestiş eylemek istiyor. İbadet etmeden ilkin abdest ikrar eylemek lazım. Kendisi akıntı etmiyor, o sebepten insanoğlu iane edecek. İnsan, mendili kullanarak çay kasesini temizleyecek. Kaşık, kase, fırça bütünü temizlendikten sonradan tanrıya şükredecekler. Çay aleti, şişman alemin temsili. İnsan, önemsiz alemin temsili. Büyük alem ve önemsiz alem birbirine iane edecek. Çay cihazı bulunmadığı halde, insanoğlu çay seremonisi yapamaz, insanoğlu bulunmadığı biçimde çay cihazı de abdest alamıyor, Tanrı'ya dirlik şükredemiyor."
"Çay seremonisi yaparken tinsel terbiye de alıyoruz"
Japon yeşil çayı matchanın içilmesinden ilkin misafirlere şirin veriliyor. Tatlı ikramı ritüelin ehemmiyetli kısımlarından biri. Tatlının peşi sıra çaya müşterek aşama şimdi yaklaşılıyor. Çayın tadını hafifletip ağızda müşterek balans sağlayıcı şirin dünyanın mutluluğunu, çayın acımtırak tadının ise dünyanın zorluğunu özümleme etmiş bulunduğu söyleniyor.
Yamamoto, seremonide misyonun hoppadak çay ağırlama eylemek olmadığını, "Çay seremonisi yaparken tinsel terbiye de alıyoruz. Çünkü çay seremonisi yaparken baş döndürücü aheste akıntı eylemek lazımdır. Bununla da çabuk etmeme, götürümlü olmak, dirlik taraftaki kişiye hürmet göstermenin tinsel değerini öğrenebiliriz. Aynı sürede çay seremonisi rastgele mevsime başmaklık bulunan çay aletleri kullanıyoruz. Bunu yaparak doğaya dirlik da hürmet gösterebiliriz." laflarıyla anlatım ediyor.
Toz halindeki matcha çayının korunum edilmiş bulunduğu “natsume" adlı kabı sessizce açan Yamamoto, çayı kaşıkla kaseye koyuyor ve hesabına müşterek hacim ısıdam su ekleniyor. Karışım "çasen" adındaki çırpıcıyla karıştırılıyor.
Az oranda suyla hazırlanan, ferah köpüklenen yeşil çay payan müheyya ancak içmeden müşterek ayin şimdi bulunuyor. Kase sağdan sola 3 el çevriliyor. Çay ustası bu işlemi şöyleki anlamlandırıyor:
"Çay kasesi, insanoğlunun vesilesiyle yeşil çay aldı. Çay kasesi anamalcı değil, hoppadak kendisi düşüncesince ikrar eylemek istemiyor. Diğerleriyle de bereketi büzüşmek istiyor. Kaseyi çevirmenin manası onlarla bereketi itap yapmak istediğini belirtmek düşüncesince yapıyoruz. Kase, semazen yapıyor, Tanrı’dan mevrut bereketi diğerleriyle paylaşıyor."
Çay kasesinin belli başlı kurallarla tutulması önemli. Yanlardan ve tabanından tutulan kasedeki matchalar hafifçe yudumlanıyor. Seremoni tahminî 40 zaman devam ediyor ve çayın ne derece içimli bulunduğu akıbet yudumlar höpürdeterek içilerek ev malikine gösteriliyor.
"Türkiye ve Japonya ortada tinsel güreşçi köprüsü ihdas yapmak düşüncesince yapıyorum"
Yamamoto, seremoni sonrası katılımcılarla, Japon Çay Seremonisinin gerçekleştirildiği Salis Medresesi'nin bahçesinde geveze ediyor.
Çay seremonisini, Okayama’da müşterek ustadan öğrendiğini tamlayan Yamamota, "Japonya’da 3 çay seremonisi okulu var. Urasenke mektebinden icazetname almış müşterek usta. Usta, beni mektepli adına ikrar etti. 2 sene terbiye aldım. Ben, esas düzey öğrencisiyim. Temel düzey olunca Süleymaniye yahut ayrıksı yerlerde çay seremonisi gösterebiliyorum." sanarak konuştu.
Yamamoto, Osmanlı-İslam kültürüyle Japonya anadan görme kültürü ortada enteresan paralellik bulunduğunu belirterek, çay seremonisini hoppadak çay çekmek düşüncesince değil, tinsel terbiye düşüncesince de yaptıklarını söyledi.
Osmanlı’da tarikatların aşındırmak pişirilirken tinsel terbiye verdiklerini dile getiren Müslüman dinç akademisyen, "Çay seremonisinde hoppadak Japon kültürünü Türk öğrencilere öncelemek düşüncesince değil de Türk öğrencilerin zat kültürlerinin değeri yada Japonya kültürünün değerini tekrar anımsamak düşüncesince çay seremonisini yapıyorum. Türkiye ve Japonya ortada tinsel güreşçi köprüsü ihdas yapmak düşüncesince yapıyorum." dedi.
Yamamoto, Japonya’da çay seremonisi geleneğinin beğenmek az daha bulunduğunu anlatım ederek, şunları anlattı:
"Türkiye’de İbn Haldun Üniversitesi Japonya Araştırmaları Merkeziyle şümullü biçimde Japon kültürünü Türk öğrencilere tanıtmak, Türkiye’de şimdiye derece tanıtılmamış geleneği öncelemek istedim. Çay seremonisinin en akıllıca olacağını düşündüm. Süleymaniye, Osmanlı devrinde hasep merkeziydi, bire müşterek sürede firez merkeziydi. Orada da öğrenciler hoppadak bilimsel terbiye değil, tinsel terbiye de alıyordu. Bu geleneği müşterek Japon olarak, Japon kültürünü kullanarak tekrar canlandırma eylemek istedim, başta de Japon müşterek Müslüman olarak. Süleymaniye’de canlandırma projesi adına çay seremonisi hazırlamaya başladım."
