Beyrut
Gökçeoğlu, Hatay'da Fransa'ya gönül rahatlığı Türkiye düşüncesince etkin ve bundan ötürü hapse atılmış babasının öyküsünü ve Türkiye'ye bulunan özlemini AA muhabiriyle paylaştı.
Hatay'ın Kırıkhan ilçesinde doğduğunu kail Gökçeoğlu, yasalı yollardan 1945'te Lübnan'a hicret ettiklerini anlattı. Dedesi Kirkor Gögceyan'ın Hatay'da murafaa başkanı, kardeşinin de jandarma bulunduğunu söyledi.
Babası Artin ve gayrı dü amcası Armisk ve Sarkis'in de üstencilik yaptığını dile getiren Gökçeoğlu, "Anlatılanlara layıkıyla o fasıl ailemin ehil bulunduğu yol, yapım şirketinde kısaca 100-150 iştirakçi çalışıyordu." dedi.
Hatay'ın o fasıl Türkiye'ye şimdi katılmadığını, Fransızların nüfuzunun da bitmeme ettiğini hatırlatan Gökçeoğlu, şöyleki bitmeme etti:
"Fransızlar, Türkiye lehine çalışmış bulunduğu düşüncesince babamı 7 ay hapse attı. Babamın hapse atılması Türkiye'nin birlikte durması ve Türkiye'yi sevmesinden kaynaklanıyordu. Hatay'da evimiz vardı. Evimizin altında hükümetin 100 atını tığ saklardık. O dönemler, İstanbul'dan ehemmiyetli müşterek mezun Hatay'a gelirken kar dolayısıyla yolda kaldı. Dedem, o mezun ve beraberindekileri 15 çağ süresince sakladı."
Gökçeoğlu, Türkiye'nin birlikte toprak almalarından ötürü kendilerine sunma edilen Kırıkhan Halk Parti ve Halkevi Başkanı imzası ve mührünün toprak almış bulunduğu 2 Eylül 1938 günlü ölçüm mektubunu da 84 senedir saklıyor.
Mektubun bu vakte genişliğinde nite korunduğuna da yer veren Gökçeoğlu, "Türkiye'den Lübnan'a gelirken ablam o devir 10-11 yaşındaydı. Hükümetin verdiği ve dedeme ilgili bu mektubu yanına aldı. O günden buyana mektubu saklıyoruz." dedi.
Gökçeoğlu, muhteviyatında ailesine övgüler ve desteklerinden ötürü teşekkürname ifadelerinin toprak aldığı, adeta "değerli müşterek tapu gibi" görmüş bulunduğu belgeyi ömrünün sonuna genişliğinde saklamaya bitmeme edeceğini dile getirdi.
Aileye sunulan mektubun içinde ne bulunduğu ise şu şekilde:
Kırıkhan'da mukim Ermenice mütekellim Hataylı vatandaşlardan Gögceyen Kirker ve 3 oğlu Artin, Armisk ve Sarkis 1936'dan bugüne genişliğinde Türk lehine çalışmışlardır. Bilhassa intihab müşterek zamanlar göstermiş oldukları görev akıbet basamak yerindedir. Kırıkhan'da akıbet yıllarda kurulma fail ittihad anasır cemiyetine ne girmiş ve ne de eşya olmuşlardır. Hiçbir (okunmuyor) girmemişler sonuna genişliğinde Türklerle bu arada çalışmışlardır.
Hatta intihaba bile ortaklık etmeyerek bitaraflıklarını korunum etmekle bu arada intihab sırasında üç makinasını da intihaba ortaklık edeceklere hasretmiş oldukları ve bu sebeplerden ötürü oğlu Artin Fransızlar çeşidinden yedi ay hapsedilmiştir. İş bu belge mumaileyhe verilmiştir.
"Nüfus cüzdanım geçmiş günkü basamak yanımda"
Ankara'da doğan Ermeni menşeli benzeri ile Lübnan'da tanıştıklarını tamlayan Gökçeoğlu, "Seferberlik çağında eşimin ailesi Lübnan'a taşınıyor. O Lübnan'da hayata merhaba dedi ve Lübnanlı. Benim Lübnan vatandaşlığım yoktu. Bu nedenden dolayı izdivaç eylemek düşüncesince Türkiye'den resmi evraklar almam gerekiyordu. Türkiye'den evlenebileceğim anlamında karşılık aldık zira kimesne ile rastgele müşterek alakam yoktu." dedi.
Kendisine sunulan Türk kimliğini de korunum fail Gökçeoğlu, "Türkiye'den çıktığım geçmiş günden buyana yanımda duran tanıtma kartı belgesi geçmiş günkü gibi. 1945'te Lübnan'a geldim ve etiket yanımda saklıydı. Şimdiye genişliğinde benimle beraber. Evlenme kağıdım da Türkiye'den geldi." sanarak konuştu.
"Türk pasaportunu baştan elime kabul kılmak istiyorum"
Kırıkhan'ı on paralık unutamadıklarını, Beyrut'a gelmekten ötürü nadim olduklarını dile getiren Gökçeoğlu, şunları söyledi:
"Dedem ve babamın yaşamış bulunduğu Kırıkhan'da baş döndürücü mutluydum, rahattım. Beyrut'a geldiğimize baş döndürücü pişmanız fakat kimesne başına ne geleceğini bilemez. Türk vatandaşlığımı kabul kılmak ve Türk pasaportumu baştan elime kabul kılmak istiyorum. Ben Türkiye'yi baş döndürücü seviyorum. Oranın benim memleketim olduğuna inanıyorum. Evet burada büyüdüm fakat toprağımın Türkiye bulunduğunu hissediyorum. Çünkü orada doğdum, orada kanım kaynadı ve on paralık unutamam."
"Ben evlatlarımın üçüne de Türkçe öğrettim"
Türkiye ve Türkçeye fasile yerine bambaşka müşterek muhabbet beslediklerini, evlerinde değme devir Türkçe konuşulduğunu özetleyen Gökçeoğlu, Türkçeyi Beyrut'ta bile öz evlerinde yaşattıklarını belirterek, "2 oğlum ve müşterek kızım var. Onların da Türk yurttaşı olmalarını isterim. Ben evlatlarımın üçüne de Türkçe öğrettim ve kendileri de 'Anne bizimle Türkçe konuş, Türkçe bilmeliyiz' diyorlardı." ifadelerini kullandı.
Londra'da canlı 91 yaşındaki kız kardeşi Türk pasaportu aldı
Gökçeoğlu, 6 ahi olduklarını ve hoppadak Londra'da canlı ablasının yaşamda kaldığını söyledi.
Kız kardeşinin dedelerine hitaben yazılan mektubu Londra'daki Türk Büyükelçiliğine götürdüğünü tamlayan Gökçeoğlu, peşi sıra baştan yurttaşlık işlemlerinin başlatıldığını ve kız kardeşinin Türk pasaportu aldığını aktardı.
Beyrut'a geldiği 1945'ten sonraları geçmiş kere Türkiye'ye 20 sene evvela gitme fırsatı bulduğunu ve ikinci kere da 2017'de gittiğini aktaran Gökçeoğlu, laflarını şöyleki tamamladı:
"Türkiye'ye değme devir kullanmak istiyorum. O fasıl İstanbul'a geldik fakat Kırıkhan'ı görüşme edemedik zira vaktimiz yoktu. Kırıkhan'a gidip doğduğum bölgeleri görmeyi baş döndürücü istiyorum. Türk pasaportu ile yolculuk kılmak istiyorum."
