Ankara
Kurumda bebeklerini beklerken hasbelkader yanlarından sabık ve Mehmet Açar'ın boynuna sarılarak, "baba" diyen zihinsen engelli kız çocuğuna yuva bulunan ve "sevmek düşüncesince engel yoktur" diyen Açar ailesi, koruyucu ailelik serüvenlerini AA muhabirine anlattı.
Serbest avukatlık karşıcı 34 yaşındaki Seval Açar, tahminî 14 senedir evli bulunduğunu ve 12 yaşlarında ortak eş evlatları bulunduğunu söyledi. Açar, oğlu 6 yaşlarındayken benzeri ile yuvalara gidip çocuklarla oyunlar oynadıklarını anlatarak, "Oradaki evlatları ortak an da olsa bahtiyar yapmak istiyorduk." dedi.
Bir gündüz kasıntı müdürünün "Koruyucu aile iktisap yapmak istemez misiniz?" sanarak sorduğunu aktaran ana Açar, önceki defa o devir koruyucu ailelik modelini öğrendiklerini ve hengâm kaybetmeden müracaatta bulunduklarını söyledi.
Anne Açar, şu şekilde bitmeme etti:
"Bir hafta ortamında evrakları hazırladık ve ortak kız çocuğumuz olsun istedik. Yaklaşık 1,5 sene bekledik, ortak gündüz telefonum çaldı ve 'sizi ortak bebekle eşleştirdik' dediler. Eşimle Mustafa Kemal Atatürk Çocuk Yuvası'na gittik. Oturuyor, bebeğin getirilmesini bekliyorduk ki o anda şu anki kızımız odasından çıkmak yemekhaneye giderken eşimin ansızın kucağına atlayarak 'baba' dedi. Birbirlerine sarıldılar. Eşim Mehmet, 'ben bu kız çocuğunu istiyorum' dedi ancak kasıntı müdürü bu çocukla eşleştirilmediğimizi anlattı ve 'eşleştirilecek halde değil, zira afiyet sorunları var' denildi.
Kızımızın, afiyet sorunları vardı ve yüzdelik 70 denli zihinsel engeli mevcuttu. Eşim, herhangi ortak şeye karşın kızımızın koruyucu ailesi iktisap yapmak istedi. Rahatsız olduğundan günde 3-4 defa gaşiy nöbetleri geçiriyordu, ciddi ilaçlar kullanıyordu. Kendini anlatım edemiyordu, hınç kontrolü yoktu, çabucak boş boş sesler çıkarabiliyordu, saçlarını yoluyordu."
Kurumdan ayrıldıktan tahminî 2 hengâm sonraları telefon geldiğini ve istedikleri çocukla eşleştirme yapıldığının iletildiğini anlatım fail ana Açar, "Eşim kızıma sarıldı ve aşırı bahtiyar oldu. Biraz da endişeliydim gerçekte zira ego hususi eğitimin ne işe yaradığını bilmiyordum. 'Tamam' dedik ve proses başladı." sanarak konuştu.
Bir müddet musahabe yapmak, beraberce hengâm yapmak düşüncesince kuruluşa gidip geldiklerini dile getiren ana Açar, ortak gündüz işi bulunduğu düşüncesince kuruluşa gidemediğinde kızlarının tamamı gündüz camda onları beklediğini, gene bayıldığını öğrendiğini gözyaşları ortamında anlattı.
Kızlarını kurumdan alıp eve doğmak düşüncesince otomobile bindiklerinde oğlunun ızdıraplı bulunduğunu ayırt ettiğini aktaran ana Açar, oğlunun 'Biz kardeşimi aldık ancak kalanlar ne olacak?' sanarak sorduğunu söyledi.
"Tek dileğim, kızımın karşısına dobra insanoğlu çıksın"
Artık dü bebek anası bulunduğunu tamlayan ana Açar, duygularını şu şekilde dile getirdi:
"Haftanın üç haset hastanedeydik, kızımız adım adım iyileşmeye başladı. Çok mütekait ortak süreçti. Onun değiştiğini, geliştiğini, öfkesinin azaldığını gitmek şişman mutluluktu. Kızımız demin 8 yaşlarında ve bundan böyle bayılmaları, hınç sorunu yok. Çok ancak aşırı iyi. Hafif zihinsel engeli bulunduğu düşüncesince nazarıitibar dağınıklığı, ibdai öğrenme güçlüğü mevcut. hususi terbiye alıyor, ikinci sınıfı tamamladı ancak bu sene ikinci sınıfı gine edecek. Okuma yazmayı öğreniyor şimdi."
Geleceğe değgin kaygılarının kızlarının hayatlarına girmesiyle değiştiğini tamlayan ana Açar, "Ben ve eşim öldükten sonraları kızıma ne olacak, oğlum kendini idame ettirebilir ancak kızıma ne olur, ne yaşar, kesinlikle insanoğlu önüne çıkar, sanarak korkuyorum. Çünkü, onu bizlerden bambaşka dengesiz edebileceğimiz kimesne yok, çabucak ağabeyi var. Tek dileğim, kızımın karşısına dobra insanoğlu çıksın, daima mutlu, erinçli ve metin olsun." gibi konuştu.
"Kızımla beraberce herhangi ortak adımımız bereketlendi, işlerimiz kolaylaştı"
"Sağlıklı çocuğa hacısı hocası bakar, tığ de engelli ortak çocuğa bakalım" niteleyerek yola çıktıklarını aktaran 38 yaşındaki teknikçi ata Mehmet Açar da kızlarını güle benzeterek, "Zor günleri bitti, bundan böyle çiçek açıyor." dedi.
Baba Açar, kızının yuvada "baba" niteleyerek namına sarıldığında şaşırdığını ve o an onun, evladı bulunduğunu hissettiğini belirterek, tahminî 6,5 senedir 4 nefis ortak aile şekilde yaşadıklarını söyledi.
Tüm evlatların en şişman ihtiyacının yârenlik bulunduğunun altını çizen ata Açar, talip her insanın koruyucu aile şekilde ortak çocuğun yaşamını değiştirebileceğini anlatım etti.
Baba Açar, camianın da koruyucu aile iktisap yapmak isteyenlere dayanak olması icap ettiğini belirterek, "Bu süreçte bizlere en aşırı engel çıkaran şey, 'cehalet' oldu. Toplum baskısı gördük. Bu baskıdan çevre evimizi, semtimizi dönmek mecburiyetinde kaldık. Bizi tanımayan şahısların bulunduğu yere huruç yapmak mecburiyetinde kaldık. İyi de oldu, acemi ortak baş yaptık. Kızımla beraberce herhangi ortak adımımız bereketlendi, işlerimiz kolaylaştı." dedi.
Herkesin duygudaşlık kurması gibi hastalıkların ortadan kalkacağını tamlayan ata Açar, "Sizlerin de evladı var, onlar da yurtlara düşebilir. Bu küçüklere da ortak nasip tanıyın, acemi ortak sahn kurmalarına araştırma görevlisi olun, biçim açın." temennisinde bulundu.
Mehmet Açar, gelecekte kızını kendini dalavere edebilecek ortak ölçüde görmeyi görüntü ettiğini anlatım etti.
