Edirne
Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri'nin söylence başcazgırlarından "Pele Mehmet" ile ayrımsız lakabı haiz oğlu fitneci Bülent Tura, babasının mirasını en güzel halde temessül buyurmak düşüncesince er meydanlarında fariza yapıyor.
"Pele Mehmet" lakabıyla tanınan, Kırkpınar'ın ehemmiyetli adı başcazgır Mehmet Tura (74), Kovid-19 zımnında 2 sene evvel yaşamını kaybetti.
Dualı çayırda babasının "Pele" lakabıyla anılan 47 yaşındaki Bülent Tura da babasının izinden yürüyor.
661. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri'nde fariza karşıcı Tura, başpehlivanları arz ediyor, okumuş olduğu manilerle izleyicileri coşturuyor.
"Babamın yükü hala omuzlarımda'
Bülent Tura, AA muhabirine, mesleğe babasının indinde başladığını ve 27 senedir cazgırlık yaptığını söyledi.
Baba mesleği bulunan cazgırlığı baş döndürücü sevdiğini anlatım fail Tura, "Efsane Pele Mehmet'in oğlu kazanmak baş döndürücü zor. Onun yükü hala omuzlarımızda. Toplum ve güreş toplumu çeşidinden baş döndürücü müstehap müşterek insanoğlunun oğlu kazanmak filhakika güçlük getiriyor. Bu zorlukları buyurmakyürümek düşüncesince onun kabilinden fitneci olmak, ahlaklı kazanmak ve DOĞRU olmamız gerekiyor. Aynı sürede izleyiciye müşterek bilinçlilik vermemiz gerekiyor." dedi.
Tura, elinden gelenin en iyisini hazırlamaya çalıştığını ve babasının mirasını keyiflendirmek düşüncesince efor harcama ettiğini dile getirdi.
"Biz gayrı arkadaşlarla ona müstahak olmaya çalışıyoruz"
Cazgırlığın Kırkpınar'ın en ehemmiyetli öğelerinden bulunduğunu ve babasının izinde akın buyurmak düşüncesince çalıştığını vurgulayan Tura, şunları kaydetti:
"Babama müstahak kazanmak için, cazgırlık işinde elan güzel kazanmak düşüncesince başarım gösteriyoruz ve çalışıyoruz. Pele Mehmet, halkın sevgisinin en fevk seviyesine çıkmak biri. Herkes onun düşüncesince 'efsane başcazgır' diyerek bahsediyor. Tabii bu bizi duygulandırıyor ve onurlandırıyor. Bir efsanenin oğlu kazanmak havadan değil. Başpehlivanlar kabilinden o da cazgırlıkta başpehlivan biriydi. Bir elan Pele Mehmet dirimlik mi? Hep baş başa göreceğiz. Biraz çetin deniyor ama. İnşallah kılıç gayrı arkadaşlarla ona müstahak olmaya çalışıyoruz. Elimizden geldiği derece onun bayrağını düşürmeden yukarıya çıkarmaya çalışıyoruz. Seyircinin özlemini az buçuk dindirdiğimizi zannediyorum."
