Samsun
Daha ilk ailesiyle İzmir'de canlı ve 4 yaşlarında otizm tanısı konulmuş bulunan Önder'in ailesine doktorlar, evlatlarının birlikte sanatla uğraşması önerisinde bulundu.
Müziğe merakı bulunduğunu ayırt fail ailesi, kontroller kararında evlatlarının absolut (kusursuz) kulağa cemaat bulunduğunu öğrendi.
Ailesinin yardımı ile önemsiz yaştan itibaren hem musiki hem de hususi terbiye meydan Onur Önder, ortaokulun peşi sıra Dokuz Eylül Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Müzik ve Sahne Sanatları Lisesine girdi.
Liseden izinli bulunan Önder, musiki öğretmeni adına kendisi üzere küçüklere müziği sevdirme düşsel kurmaya başladı. Ailesiyle Samsun'a taşınan Önder, bu sene Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Devlet Konservatuvarı Müzikoloji Bölümünü kazandı.
Önder, üniversitede bire birlikte kısımda tahsil görmüş olduğu kız kardeşine de piyano eğitimi veriyor.
Üniversite öğrenimine bitmeme ederken bire birlikte sürede gittiği Milli Eğitim Bakanlığına ilişkin Varyant hususi Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezinin yetkilileri, Önder'den otizmli öğrencilere piyano dersi vermesini istedi.
Bunun için merkezdeki otizmli öğrencilere piyano derslerimizi vermeye süregelen Önder, bir fazla aşırı zat gözyaşı grubundaki öğrencilerin kabiliyetlerini ortaya çıkarmaya çalışıyor.
Onur Önder, AA muhabirine, otizmli evlatları en elleme kendisinin anladığını, bundan dolayı onlara en elleme eğitimi vermeye çalıştığını söyledi.
Hem üniversitede okuduğunu hem de burada piyano eğitimi verdiğini tamlayan Önder, "Her çocuğun birlikte kabiliyeti vardır, korkmasınlar. Yeteneklerinin için gitsinler. Bana 4 yaşlarında otizm tanısı konuldu ancak kendimi geliştirdim. 6 ayrımlı çalgı aleti kullanabiliyorum. Kendi bestelerim var. Çocuklara müteveccih dü bestem var. Bu bölgede kendimi imar etmek ve gelişmek istiyorum." dedi.
Varyant Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Nazlı Taş ise değme otizmli kişinin birlikte olağanüstü olduğuna inandığını, bu madenin işlenmesi gerektiğini, kendisini bu mevzuda mesul hissettiğini anlattı.
Otizmin birlikte nakıs değil elden ayrımlılık bulunduğunu vurgulayan Taş, "Otizmli erler yaşamlarının değme dalında uyanıklık ve becerileri doğrultusunda dobra işler yapabilir. Onur bunun en dobra ve konkre örneği. Burada musiki dalında arkadaşlarına terbiye vermesi bizi baş döndürücü gururlandırıyor." ifadesini kullandı.