Karabük Teknokent, kuruluşların gelişimlerine ulama sağlıyor

Karabük

Karabük Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi, Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarına sunulan destekle bünyesindeki 18 şirketin gelişimlerine ehemmiyetli yardım sağlıyor.

KBÜ Teknoloji Geliştirme Bölgesi Genel Müdürü Prof. Dr. Oğuz Fındık, AA muhabirine, ortak şirketin sürdürülebilirliğini bildirmek düşüncesince behemehâl inovasyon icap ettiğini söyledi.

Kullanıcı isteklerinin daima değiştiğini dile getiren Fındık, "Firmanın da buna kadem uydurması ve daima inovasyon yapması gerekiyor. Türkiye'de Ar-Ge ve inovasyona sunulan desteğin, esasen hepsi hayattaki sunulan desteklerden hâlâ ortak tomar bulunduğunu söyleyebiliriz." dedi.

Fındık, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının bu destekleri teknokentler üstünden yürüttüğüne ayraç ederek, şunları kaydetti:

"Teknokentlerde en iri avantajlardan ortak tanesi, esasen görevdaşlık ortamının oluşması zira oradaki etraflı şirketler ortak Ar-Ge ve inovasyon üstüne çalışıyorlar. Tabi ki bunun beraberinde konuşu yerine avantajları var. Özellikle bağış muafiyetleri aşırı yüksek. Yani hasılattan elde etmiş olduğu dirimlik vergisi muafiyeti var. 2022'de yüzdelik 23 dirimlik vergisi muafiyetleri var. Ar-Ge etabında kuruluşların Ar-Ge personeline sunulan destekler, KDV destekleri var."

Bir şirketin gelirinin çoğalması isteniyorsa behemehâl inovasyon yapılması icap ettiğini vurgulayan Fındık, "Bir mevzuda daima kendinizi geliştirmediğiniz devir esasen piyasadan ağız ağıza silinme durumunuz bahis konusu oluyor. Piyasada kazanmak ve gereksinimleri istikbal etmek düşüncesince Ar-Ge ve inovasyonun elzem olduğunu, teknokentlerde büyüklük destekleriyle plan tabanlı yürütülmesinin de mukteza bulunduğunu söyleyebiliriz." niteleyerek konuştu.

"Firmaları Ar-Ge ve inovasyona heveslendirme etmeliyiz"

Fındık, plan tabanlı çalışmaların Avrupa'da 1900'lü senelerde başladığını, Türkiye'de ise 2000'li senelerde bu çalışmaya geçildiğini belirterek, şunları söyledi:

"Proje tabanlı emek vermek kısaca Ar-Ge ve inovasyon, ortak kültür. Bu kültürün oturması düşüncesince bizim daima eğitimlerle ve çırçıplak maşer kuruluşlarıyla firmaları heveslendirme etmemiz gerekiyor. Bu kültürü oturttuğumuz devir devletler aşırı hâlâ doğacak seviyelere gelebileceklerdir. Türkiye yerine bizim depar belgesi yolumuz ek kıymetli mahsul çıkmak ve bu ürünü ihraç etmek. Bu kültürü yerleştirmek düşüncesince çırçıplak maşer kuruluşlarıyla, odalarla daima gene ederek bu bilinci iş adamlarımıza yerleştirmemiz gerekiyor."

Katma kıymetli mahsul çoğaltma fikrinin gençlere verilmesi, onların da bu ortama yardım sunmaları icap ettiğini dile getiren Fındık, fakat o devir Türkiye'nin dışa bağımlılığının biteceğini kaydetti.