İzmir
Bir kargo firmasında tutumlu alegori etkin Uğur Gezgin, depremde yaşamını kaybeden benzeri Figen Gezgin'den yadigar kızı Ayda ve oğlu Atakan Gezgin ile ile yaşadıkları biberli olayın etkilerini en örgen düşürmek düşüncesince iri güç harcıyor.
Uğur Gezgin, AA muhabirine, depremden sonradan sabık müddette kızının anaokuluna başladığını dile getirdi. Gezgin, sabık dönemi, "İlk başlangıçta keyif problemlerini atlatmaya çalıştık. Daha sonradan ev telaşına düştük. Onu hallettik. Sonra şahıs iş hayatımı sisteme soktum. Ondan sonradan evlatların okulu başladı. Yaz ayını atlattık. Psikolojik tedavilerimiz bitmeme ediyor. Geçmişe uyarınca hâlâ iyiler. Şu anda çabuk biçimde aksiyon kaydediyoruz." ifadeleriyle özetledi.
"Annesini soruyor"
Ayda'nın devir zamane annesinin yokluğunu hissettiğini dile getiren Gezgin, "Kızım birlikte topluluğa girdiğimizde annesiyle bulunan evlatları görmüş olduğu devir arada 'Annem nerede, doğacak mi?' niteleyerek soruyor." ifadelerini kullandı.
Kızının çöküntü altında geçirdiği anları hatırladığını aktaran Gezgin, "Çıktığı anne denli değme şeyi anlatıyordu. Kafasındaki o anları, sarsıntı alegori silmeye başladı. Biz de gine o travmayı yaşamasın niteleyerek bahsetmiyoruz. Sağ olsun doktorlarımız yapmamız müstelzim şeyleri anlatıyor." dedi.
91 vakit çöküntü altında artan ufak kızında kavga ve iş makinesi sesine dirlik birlikte duyarlılık oluştuğunu tamlayan Gezgin, "Karanlık korkusu vardı. Onu atlattık fakat patırtılı ortamlara tepkisi var." niteleyerek konuştu.
Gezgin, 9 yaşındaki oğlunun ise yaşı sebebi ile farkındalığının hâlâ faziletli bulunduğunu anlattı.
"Umut he benim kızım"
Depremin biricik mağdurunun kendileri olmadığını ve böyleymiş kabil anlaşılmaktan fikir ettiğini de vurgulayan Gezgin, laflarına şu biçimde bitmeme etti:
"Bana devir zamane tenkitler de oluyor. Ancak kızım depremin sembolü kabil oldu. Siyasilerle de konuşuyoruz. 'Mecliste birbirimize giriyoruz güçlükle birlikte Ayda sözü geçince saf kolalama girip ağlayıp hüzünleniyoruz.' diyorlar. Birleştirici oldu. Türk milletinin o janr ayrıcalığı de var. Afetlerde rastgele birlikte siyasal fırka gözetmeksizin bütünlük olabiliyoruz. Bir imge he benim kızım. Kimse hata anlamasın, bu röportajlardan rastgele birlikte hasılatımız yok. Sadece bu janr vakalarda şahısların umudunu yitirmemesi açısından birlikte remiz bundan böyle benim kızım."
"Kurtulma aceleten yaşadığımız tanım edilemezdi"
Gezgin, önemsiz kızın enkazdan çıkarılma aceleten yaşadıklarını şu laflarla aktardı:
"Ses alıyoruz, dediklerinde, aceleten görüngü adına gittim. Enkazın başındaydım. Çıkarılmasına denli da oradaydım. Onun kurtulmasında yaşadığımız havas tanım edilemezdi. Hatırlamıyorsun güçlü ne yaptığını. Mutluluk yumağı vardı, salim olsun kurtarmacı ihvan AFAD, JAK fahri ekipler.... Hepsiyle bütünlük olduk, el birliğiyle çıkardık."
Kızına ümitlerin tükendiği anda kavuştuklarını anlatım fail Gezgin, "Allah'ın ikinci defa bizlere verdiği inayet oldu. Keşke eşim de kurtulsaydı. Kızım biricik tesellimiz, eşimin mirası kabil he bana kızım." niteleyerek konuştu.
"Keşke eşim de yanımızda olsaydı"
Çocuklarını aşırı sevdiğini vurgulayan Gezgin, "O (Ayda) benim, canım parçam. Kız, bacak niteleyerek fark etmiyorum. Şükrediyorum. Sonuçta çocuklarım kucağımdalar. Keşke eşim de yanımızda olsaydı. Hiçbir şeyimiz kalmasaydı, çadırda yaşasaydık, o yanımızda olsaydı." laflarına toprak verdi.
Gezgin ailesinin yaşamış olduğu Bayraklı ilçesindeki 13 eğik Rıza Bey Apartmanı, 30 Ekim 2020'de Seferihisar ilçesi açıklarında meydana mevrut 6,6 büyüklüğündeki depremde yıkılmıştı.
Apartmandaki evlerinde annesiyle depreme yakalanan 3 yaşındaki Ayda Gezgin, 91 vakit sonradan enkazdan çıkarılmıştı. Enkazdan kurtarılan sonuç insan bulunan önemsiz kızın kurtarılma anları, aktif yayınlara yansımış ve kâffesi Türkiye'yi gözyaşına boğmuştu.
Anne Fidan Gezgin ise depremde yaşamını kaybeden 117 içtenlikle birisi olmuştu.
