Hakkari
İlçenin Akalın Mahallesi'nde kestirmece 40 sene aşçı işleten Emin Yağan, benzeri Fatma Yağan'ın da yardımıyla rastgele muhtelif zorluğa döş gererek evlatlarının okumasını sağladı.
İmkanlarının kısıtlanmış bulunmasına karşın evlatlarının eğitimlerini sürdürmesi düşüncesince ellerinden geleni karşıcı ana ve babanın gayretleri kararı ailenin en iri evladı Adem Yağan, tababet fakültesini kazanarak doktor oldu.
Ağabeylerinin başarısından etkilenerek derslerine hâlâ aşırı etkin 7 kardeşten birisi tıp, birisi hemşirelik, 3'ü eğitim fakültesinden izinli adına göreve başladı. Kardeşlerden birisi diş hekimliği, ötekisi de gövde eğitimi öğretmenliği bölümünde eğitimini sürdürüyor.
Gösterdikleri mücahede ve elde ettikleri başarıyla ana ve babalarının göğsünü kabartan kardeşler, akrabalarının ve çevrelerindeki kişilerin da ilgisini kazandı.
"Mum ışığında ibret çalışıyorlardı"
Baba Emin Yağan, AA muhabirine, kestirmece 40 sene aşçı sektöründe fiilen çocuklarını okutmaya çalıştığını söyledi.
Çocuklarının da derslerinde değerli adına emeklerini boşa çıkarmadığını özetleyen Yağan, şu şekilde konuştu:
"Daha geçmiş hayvanlarımız vardı. Çocuklarım bakımlarını yaparken bana araştırma görevlisi oluyordu. Bu süreçte aşırı sıkıntı yaşadım. 7-8 evladı okutmak emeksiz değildi. Yüksekova en aşırı kar yağan yerlerden biri. Eskiden erişim dair iri müşkülat yaşıyorduk. Elektrikler günlerce olmuyordu. Çocuklar, el fenerleri ve kandela ışığında ibret fiilen bu başarıları elde etti. Hepsiyle alım çalım duyuyorum. Şimdi arabalar, servisler var. Kitaplar parasız dağıtılıyor. Eskiden koşullar zordu. Çocukların okuduğunu görür görmez seviniyorum. Çünkü ego aşırı sıkıntı yaşadım. Çocukların bire ortak zorlukları yaşamasını istemiyorum."
Anne Fatma Yağan ise zorluklarla okuttukları evlatlarının mektep ve hastanelerde şahıslara misyon vermesinin menfaatlerini gururlandırdığını dile getirdi.
"Üzerimize denk ve battaniye alarak ibret çalışırdık"
Hemşire Gülşen Yağan ise ağabeyinin kendilerine önderlik ettiğini, onun tababet fakültesini kazanmasının arkası sıra gözlerin kendilerine çevrildiğini belirtti.
Yaşadıkları habbe okula ırak olması zımnında kışın aşırı zorlandıklarını aktaran Yağan, "Evde hemen ortak odaya soba kurulurdu. Biz de öbür odalarda üzerimize denk ve battaniye alarak ibret çalışırdık. Ağabeyim doktor, kardeşlerimden birisi doktor, öğretmen bulunan kardeşlerimden birisi de bire ortak sürede doktora yapıyor. Diş hekimimiz, 3 öğretmenimiz var. 10 kardeşiz, 8'i dizge sahibi. İki ablam ne efsus ki okuyamadı. Annem, babam bizlere tek edisyon yapmadı. Sadece okumamızı istediler. Babam 'başka çareniz yok' derdi. Biz de onların fedakarlığını boşa çıkarmamak düşüncesince elimizden geleni yaptık." ifadelerini kullandı.
"Anne ve babamızla alım çalım duyuyoruz"
Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Öğretmeni Erdi Yağan, babasından lokantada çalışmayı, annesinden köyde tarımla uğraşmayı da öğrendiklerini kaydetti.
Hayatları süresince öğrenmeyi maksat edindiklerini anlatım fail Yağan, "Ağabeyimden, ablamdan doğurgan ibret emek harcamayı öğrendik. Hedef koymayı belirledik. Ağabeyim ve ablam üniversiteyi kazandıktan sonradan kılıç hâlâ aşırı motive olduk. Daha ortak tomar çalışmamız icap ettiğini biliyorduk. Tek bükülmüş bağımsız ortak evde büyüdük. Ortamımız aşırı güzeldi. Birbirimizden etkilenip başarıya ulaştık. Çevrede ölçüm yapılmak dobra ortak duygu. Anne ve babamıza aşırı teşekkürname ediyoruz, onlarla alım çalım duyuyoruz." diyerek konuştu.
