Bayburt
Bayburt Üniversitesi Toplum Bilimleri Fakültesi Edebiyat Bölümü Öğretim Üyesi ve yazar Doç. Dr. Hasan Aktaş, bugüne derece yayımladığı 60 kitabını okurlarla buluşturmak düşüncesince karavana dönüştürdüğü minibüsüyle kilometrelerce kere katediyor.
Yaklaşık 4 sene evvel satın almış olduğu ve karavana dönüştürüp kitaplarını yüklediği aracına "Yort Savul Akademisi" ismini verici Aktaş, eşiyle gittiği Türkiye'nin nice branşında otel namına aracında uyumayı yeğleme ediyor.
Bugüne derece 78 il gezen Aktaş, bu sene yaz mevsiminde 6 bin kilometre kere katetti. Aktaş, kaza ve köylerde sergilik açarak kişilerin kitaplarına elan hazırlop ulaşmasını amaçlıyor.
Son adına karavanıyla Bayburt'un Demirözü ilçesine gelip işporta açan Aktaş, ziyaretçilerle kültür, sanat, gün ve literatür sohbeti yaparak kitaplarını imzaladı.
Şiir ve anlatı özellikle peyda etmek neredeyse nice dalda yayımlanmış 60 kitabı mevcut Doç. Dr. Hasan Aktaş, AA muhabirine, kitaplarla macerasının beşinci sınıf ortak numara sınıfta başladığını ve o günden bu yana bitmeme ettiğini söyledi.
İlk kitabını ortaöğretim yıllarında yazdığını tamlayan Aktaş, "İnsanlara kitabı yazarıyla baş başa ulaştırmanın ortak yolu olmalı." diyerek düşündüğünü ve en güzel yolun karavan olacağına değişmeyen verdiğini anlattı.
Aktaş, kestirmece 4 sene evvel karavana dönüştürdüğü minibüse, Yunus Emre'nin eserinde geçen, "yoldan kaç, çekil" anlamına mevrut "Yort Savul Akademisi" ismini verdiğini tabir ederek, giderek bu ad altında kitabevi ve ortak yüksekokul oluşturmayı düşündüğünü kaydetti.
"İnsanın kitaba kavuşması derece beni mutlu fail bambaşka ortak bilinçlilik yok"
Amacının hoppadak kitap alıp feda etmek olmadığını, kitaplara arkadaş aradığını dile getiren Aktaş, laflarını şöyleki sürdürdü:
"İnsanları kitaplarla buluşturmak için, elan elhak kişilerin kitapla arkadaş olabilmesi düşüncesince kılıç buralardayız. İnsanlar pazarda, sokakta hoppadak domates, patlıcan görmesin, kitap görsün. Kitabın ilgilenilecek, servet verilecek, yaşantımızda arazi alabilecek ortak sermaye bulunduğunu ayırt etsinler. Bunun düşüncesince yollardayız. Bir insanoğlunun kitaba kavuşması derece beni mutlu fail bambaşka ortak bilinçlilik yok."
Aktaş, hepsi Türkiye'de işporta açtığını belirterek, "Kop Dağı'nda, Zigana'da, Erciyes'te bile işporta açtım. Yine Kapadokya'da peribacalarının indinde işporta açtım." ifadelerini kullandı.
Karavanda zat kitapları ile eşinin 2 öykü kitabının bulunduğunu özetleyen Aktaş, rastgele kesimden vatandaşın kitapları iptila ettiğini ve incelediklerini dile getirdi.
Doç. Dr. Aktaş, yolculukları esnasında ehlikitap insanlarla tanışıp dünkü hikayelerle karşılaştıklarına ayraç ederek şunları kaydetti:
"Bu hikayeyi eşimle bu arada yaşıyoruz. Her gittiğimiz yerde bizlere hikayeler de oluşuyor. Sadece öykü oluşmakla kalmıyor, ortak de bunları seyahatnameye dönüştürüyoruz. Yaşadıklarımızla, gördüklerimizle ilişik şeyleri yazıyoruz. İnsanların kitapla alakasını da gözlemliyoruz. Yazmakta olduğumuz seyahatnamede onlara da arazi vereceğiz. Nerede kitapla uğraşan insanoğlu var ise ekin elçileridir. Böyle bireyleri bulup iletişime geçiyoruz. Bunlarla bu dostluğumuzu bitmeme ettiriyoruz ve bunu halis muhlis ülkeye ulaştırmak istiyoruz. Türkiye'de karavanımızla gitmedik arazi artırmak istemiyoruz. evvel illere, sonraları kaza ve köylere, rastgele yere gidiyoruz. 3 il haricinde rastgele yere gittim. Bunların içinde ilçeler ve köyler de var. Gitmediğim 3 vilayete de en endamsız sürede değerlendirmek istiyorum."
Konakladıkları noktalarda ortak nevi mini çıkmaz konferansları verip sergiler açtıklarını da aktaran Aktaş, Türkiye'de ekin haritasında nerede ne var, bu sayede öğrendiklerini laflarına ekledi.
