USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Yaşam

Evleri 3 yaşındaki Suriyeli Rana ile neşelendi

İstanbul'da yaşayan, dü koca bebek sahibi Nilüfer ve Mert Doğaner çiftinin koruyan familya olmaya değişmeyen verdikten sonraları yuvalarının kapısını açmış olduğu 3 yaşındaki Suriyeli Rana, yaşamlarına sevinç kattı.

Evleri 3 yaşındaki Suriyeli Rana ile neşelendi
10-01-2022 12:09
Istanbul

Beylikdüzü'nde canlı ev kadını Nilüfer Doğaner ve mimar Muammer Mert Doğaner çifti, dirim bilimsel 2 eş çocuğun peşi sıra koruyan ailesi oldukları Suriyeli Rana ile mütebeddil hayatlarını AA muhabirine anlattı.

Nilüfer Doğaner, 2 çocuğunu dünyaya getirdikten sonradan emek vermeyi bırakarak onlarla ilgilenmeye başladığını ve çocuklarını büyüttüğünü söyledi.

Bir güneş televizyonda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının koruyan ailelik ile ilgilendiren yayınladığı amme spotunu gördüğünü aktaran 50 yaşındaki Doğaner, "Bebekler beşiklerdeydi. Kamu spotunda 'Hepsinin ortak aileye hakkı vardır.' diyordu. Ondan aşırı etkilendim. Çocuklarım da büyümüştü artık. Evdeyim, çalışmıyorum da. Bir bebek alıp, onun geleceği düşüncesince ortak şeyler etme fikri bana aşırı elleme geldi." sanarak konuştu.

Bu mevzuyu benzeri ve çocuklarıyla paylaşınca elleme tepkiler aldığını dile getiren Doğaner, "Eşim istemeseydi hakeza ortak bilinçlilik yapamazdım. Çocuklarım da aşırı elleme karşıladı. Benden karındaş istiyorlardı zaten." dedi.

"Resmini görür görmez 'Çok diyabet hastalığı ortak kız' dedik"

Nilüfer Doğaner, etraflı evlatların aileyle yaşamaya hakkı olduğunu, bu düşünceyle Rana'ya yuvalarını açtıklarını söyledi.

Koruyucu ailelik düşüncesince "e-devlet"ten müracaat yaptığını kaydeden Doğaner, süreci şöyleki anlattı:

"Başvuru yaptıktan ortak müddet sonradan beni aradılar, 'Başvuru düşüncesince gelin' diye. Gittik, bizlerden bir takım evraklar istediler. Evraklarda yalnızca şifahane bölümü az buçuk başağrısı oluyor. Çünkü kut hastanesinde hacısı hocası bilmiyor bu anlatım onama etme sürecini. O sebepten az buçuk başağrısı yaşadık ancak üstesinden geldik. İlk ilkin bizlere Rana'nın resmini gönderdiler. Resmini görür görmez 'Çok diyabet hastalığı ortak kız' dedik. Biraz utana sıkına Suriyeli bulunduğunu söylediler. Çünkü birtakımı aileler almak istemiyormuş ancak bizim düşüncesince on paralık ayırt etmiyor. İngiliz, Alman, Suriyeli on paralık ehemmiyetli değil, neticede o ortak çocuk. Bir de kız çocuğu. Biz de onama ettik. Bir hafta süresince gelişigüzel güneş yuvaya gittik, geldik. Rana'yla zaman geçirdik.1 hafta böylece eve getirdik."

"Hayatımıza hareket, coşku geldi"

Doğaner, Rana'yı yanlarına aldıklarında 2 yaşlarında olduğunu, 9 aydır koruyan ailelik yaptıklarını belirtti.

Koruyucu anne Nilüfer Doğaner, kızlarıyla mütebeddil yaşamlarını, "Hayatımıza akım geldi. Çok matrak ortak çocuk. Eskiden hacısı hocası odasına çekilip oturuyordu. Şimdi bundan sonradan tamamımız salonda Rana'yla oynama hevesiyle beraberiz. Aileyi birleştirdi şu demek oluyor ki Rana. Bayağı ortak neşeli ve aşırı cin fikirli ortak çocuk. Her şeyi doğrudan kapıyor. Bizimle yaşamaya başlayalı 9 ay oldu. Konuşmaya başladı, bundan sonradan gelişigüzel şeyi anlatabiliyor. Her şeyi aşırı acele kavrıyor. İnanılmaz cin fikirli ortak çocuk." laflarıyla dile getirdi.

Koruyucu karı olmaya değişmeyen verdiklerinde yakınlarından müspet yorumlar aldıklarını kaydeden Doğaner, çocuğun Suriyeli olması dolayısıyla birtakımı dostlarının eleştirdiğini ancak bunu önemsemediğini tabir etti.

"O da bizim evladımız, onlar da bizim evladımız"

Doğaner, küçük kızdan "anne" kelimesini duyduğunda şişman kut yaşadığını dile getirerek, "Rana'dan hissetmek aşırı değişik oldu. 'Annen kim?' sanarak sorduklarında beni gösterdiğinde güvenilmez bahtiyar oldum. Bizi kabullenmesi, aşırı fazla bahtiyar etti." dedi.

Doğaner, dirim bilimsel analık ile koruyan anneliği karşılaştırırken, "Bunu bu derece kestirim etmiyordum ancak hakkıyla uğur boncuğu ayırt yok. O da bizim evladımız, onlar da bizim evladımız. Aynı biçimde çocuklarım da kardeşi namına o derece acele benimsediler ki on paralık farkı yok." değerlendirmesini yaptı.

Kızının ağabeylerini aşırı sevdiğini dile getiren Doğaner, "Onlarla aldatmaca oynuyor. Okuldan geldiklerinde kapıyı nite açacağını şaşırıyor. Çok aşırı seviyor." ifadelerini kullandı.

"Çok elleme ortak yetişek alması düşüncesince elimden geleni yapacağım"

Rana'nın büyüyünce hekim iktisap kılmak istediğini dediğini aktaran Doğaner, "Rana'nın aşırı elleme ortak yetişek alması düşüncesince elimden geleni yapacağım. En ehemmiyetli bilinçlilik eğitimi. Bir kız çocuğu düşüncesince aşırı fazla önemli. Hangi mesleğini seçeceğini bilmem ancak elleme ortak sistem sahibi olmasını aşırı istiyorum." sanarak konuştu.

Nilüfer Doğaner, koruyan ailelik sürecine dair deneyimleri şöyleki paylaştı:

"Çok heyecanlı, leziz ve keyifliydi. Rana'yı evvel gördüğümüz an resmini gönderdikleri an, aşırı keyifliydi. Sanki ortak imge gibiydi, alamayacakmışız üzere geliyordu. Aldığımıza aşırı fazla bahtiyar olduk. Yani 9 ay karnınızda taşımayabilirsiniz ancak ona siz bakıyorsunuz. Hasta olduğunda başlangıcında bekliyorsunuz. Yemeğini yediriyorsunuz. Ağladığında siz susturuyorsunuz. Hiç ayırt etmiyor. Maddi tinsel gücü bulunan herkes, ortak bebek sahibi olmalı. Orada on paralık bebek kalmamalı. Devlet bakımında tamlık elleme bakılıyorlar ancak ortak karı birlikte iktisap kılmak aşırı farklı. Rana'daki değişim işlemi de gördük, aşırı fazla farklı."

"Beni kapıda karşılıyor, babacığım, babacığım..."

Koruyucu baba Mert Doğaner, kız evlatları bulunmadığı düşüncesince ilkin ortak kız çocuğuna koruyan ailelik gerçekleştirmek istediklerini tabir etti.

Hayatlarında aşırı şeyin değiştiğini tamlayan Doğaner, "Önceden hacısı hocası odasına kapanıyordu. Şu an hacısı hocası Rana'yla birlikte. Herkese değişik yârenlik gösteriyor. Olacak ortak bilinçlilik değil. Çok mutluyum. Kız babası olmayı Rana'yla tattım. Bana şimdi aşırı dair üzere geliyor. Evde ortak de kedimiz var. Çocuklar büyüdükten sonradan ufaklıklara ve kadına nükte yapıyordum 'Evde ortak yegâne pisik beni seviyor artık' diye. Şimdi Rana beni kapıda karşılıyor, 'Babacığım, babacığım' diyerek. İnanılmaz. İşe o gönderiyor, el sallıyor. Eve geldiğim andan itibaren yanımdan ayrılmıyor." dedi.

Her insanoğlunun çocuğunun olmayabileceğini, bunun Allah'ın takdiri bulunduğunu kail Doğaner, "Özellikle çocuğu olmayanlar şayet ortak nebze maddesel güçleri de yetiyorsa koruyan ailelik düşüncesince başvurmaları lazım. Herkese hızlı haber ederim. Orada bebek kalmasını ego de istemem. Çünkü din, dil, ırk, bunlar ayırt etmez. Çocuk çocuktur. mühim bulunan topluma kazandırmak. Mademki Türkiye'ye mevrut bu aileler, ortak biçimde bizim de dayanak vermemiz lazım. Bunu tığ gücümüz nispetinde bu biçimde yapabildik ancak değişik boyutlarda da olabilir." değerlendirmesini yaptı.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
E-GAZETE TÜMÜ
PUAN DURUMU TÜMÜ
TAKIMOPuanAV.
1Galatasaray3699+65
2Fenerbahçe3693+61
3Trabzonspor3661+16
4Başakşehir FK3658+11
5Beşiktaş3655+6
6Kasımpaşa3652-4
7Alanyaspor3650+3
8Çaykur Rizespor3649-8
9Sivasspor3648-10
10Antalyaspor3645-6
11Adana Demirspor3644-2
12Samsunspor3642-8
13Kayserispor3641-12
14Konyaspor3640-11
15MKE Ankaragücü3639-4
16Gaziantep FK3638-10
17Fatih Karagümrük3637-3
18Hatayspor3637-9
19Pendikspor3636-30
20İstanbulspor3616-45
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Eski Günler