İzmir
İzmir'in Dikili ilçesinde canlı rüyet özürlü Ruhi Doğramacı ile sema özürlü Mukaddes Doğramacı çifti, çeyiz sandığındaki el işlemeleri ve yazmaları tuval üstünde baştan kasten tabloya dönüştürüyor.
Özel müşterek firmada bilim muamele görevlisi kendisine çalıştıktan sonradan mütekait olan, menfez damarlarındaki kuruluşa dolayısıyla giderek rüyet yetisinin yüzdelik 85'ini kaybeden 60 yaşındaki Ruhi Doğramacı ile anadan doğma yüzdelik 50 sema kaybı mevcut 50 yaşındaki benzeri Mukaddes Doğramacı, müstevli devrinde evlerinin müşterek bölümünü fotoğraf atölyesine çevirdi.
Resim gerçekleştirmek isterken çeyiz sandığındaki el işlemeleri ve yazmaları değerlendirmeye değişmeyen verici Ruhi Doğramacı, eşinin de yardımı ile tuval üstünde dizaynlar yapmaya başladı.
Jüt ipiyle (liften meydana getirilen ip) meydana getirilen örgüyü evvel tuvalin kenarlarına müteharrik çift, ılımlı kısıntı işleme ve yazmaları yerleştirdikten sonradan da türlü süslemelerle tablolarını tamamlıyor.
Doğramacı çifti, hazırladıkları tablolarla özürlü insanlara korumak üzere 2 işporta açtı.
"Her kadının sandığı müşterek hazine"
Ruhi Doğramacı, AA muhabirine, icra ettikleri tablolarla adeta baştan yaşama tutunduklarını söyledi.
Sosyal iletişim araçları hesaplarından paylaştıkları tabloların zevk aldığını aktaran Doğramacı, "Evimize gelip bizi keşfeden müşterek arkadaşımız var. 'Yanınızdayız' dedikten sonradan işporta açmamıza araştırma görevlisi oldu. İlk sergimizi Dikili'de iane gayeli açtık. Akabinde Bergama'dan öneri gelip orada bitmeme ettirdik. Şimdi sergilerimizin 3 ve 4'üncüsü de olacak. Aslında gelişigüzel kadının sandığı müşterek hazine. Bu sebeple onları sandıkta tutmadan sahn özgülemek istedik." sanarak konuştu.
Hayatını bitmeme ettirmeye etkin özürlü insanlara şimdi düşünceli ve kırılan olunması gerektiğine ayraç fail Doğramacı, çevrelerinde içtenlikli şahısların da çoğaldığını belirtti.
"Eşim kulaklarım ego onun gözleri oldum"
Eşiyle sandıktaki çeyizini tablolara dönüştürdüğü düşüncesince bahtiyar bulunduğunu anlatım fail Mukaddes Doğramacı da tabloları işlerken geçmişten bugüne müşterek seyahat yaptıklarını kaydetti.
Çevrelerinden müspet tepkiler aldıklarını dile getiren Doğramacı, "Tablolarımız zevk kazandı. Sergimizi açtık. Eşim kulaklarım, ego onun gözleri oldum. Beraber vaktimizi değerlendirmeye çalıştık. Güzel müşterek şeyler çıkarabildiysek ne bahtiyar bize." dedi.