Kahramanmaraş
Hamidiye- Bekir Topçuoğlu Down Eğitim Kültür ve Sanat Merkezi (DOKMER) Müdürü Ayşe Yiğiter, kurumdaki öğrencilerin hem sosyalleşmesi hem de efsanevi korkularını yenmesi şartıyla Ankara'da özel ortak iyileştirme merkezinde terbiye bilimi bilimi gören labrador cinsi köpeği okula getirdi.
Öğretmen ve öğrencilerin "Max" adını verdikleri köpek, ibret aralarında koyu özen görüyor.
Eğitim merkezinin bahçesinde serbestçe dolaşan, öğretmenlerin nezdinde bakımı ve beslenmesi öğrenciler kabilinden meydana getirilen Max, kimisi devir özel öğrencilerin ibret işlediği sınıflara da mihman oluyor.
Eğitim merkezinin adeta maskotu biçimine mevrut "Max", özel öğrencilerin hem sosyalleşmesinde hem de kapik korkularını yenmesinde iri gösteriş oynuyor.
DOKMER Müdürü Ayşe Yiğiter, AA muhabirine, özel öğrencilere efsanevi sevgisini aşılayıp, onlarda acıma duygusu geliştirmeyi ve kapik korkularını gidermeyi amaçladıklarını söyledi.
Köpeğin kollar üstünde müspet etkilerine de tanık olduklarını özetleyen Yiğiter, şunları kaydetti:
"Max'i aşırı seviyoruz. Evlatlarımız da aşırı seviyor. Max bire ortak sürede 8 senedir Ankara'da ortak iyileştirme merkezinde de benzeşim ortak fariza almış. Max bizim kez arkadaşımız diyorum zira evlatlarımıza güzel mevrut ortak dokunuş. Aynı sürede çocuklarımıza efsanevi sevgisini aşılıyoruz. Derslerinden çıkan çocuklarımız bahçelerinde rollendirirken onunla baş başa sayaç geçiriyor. Birlikte koşuyorlar, baş başa ferde oynuyorlar. Max rahatsız bulunan ortak çocuğumuzun indinde katiyen havlamaz. Max özel ortak köpek."
Max'in başta korkma ve düşünce bozukluğu bulunan çocuklarda ağırbaşlı açıdan iyilik sağladığını özetleyen Yiğiter, "Aslında itiraf geçirmek icabında benim de iri ortak korkum vardı, Max sebebiyle ego de bunu aşmış oldum." dedi.
"Derslere giriyor"
Kurumda gövde eğitimi şekilde fariza özne Ahmet Onur Türkmen de Max'in gurur içinde ufaklıklara aşırı yarar sağladığını dile getirdi.
Bazen derse dönüşmek istemeyen evlatları Max ile kandırma ettiklerini aktaran Türkmen, şöyleki konuştu:
"Çocuklar, bu halde derslerine şimdi acele uyarlanmış oluyorlar. Hayvan korkularını utkulu oluyorlar. Öğrencilere tek ziyanı yok. Çocuklarımız namına o denli aşırı alıştılar ki sabahleyin evvel geldiklerinde Max'in suyunu ve mamasını kendileri veriyorlar, besliyorlar. Bir dost denli burada yaşıyorlar. Öğrencilerimiz derslere de Max'i getiriyorlar. Çocuklar Max'i gördüğünde elbette sevdikleri düşüncesince bahtiyar da oluyorlar."