Bitlis
Bitlis'te yöresel ayakkabı "harik"in akıbet ustası Haydar Yılmaz, mesleğini 25 senedir yaşatmaya çalışıyor.
İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü içerisinde 1997'de oluşturulan kursta harik yapmayı öğrenen, 1998'den buyana da eli uz belletmen bulunan Yılmaz, yurt genelinde planlı fuar ve festivallere katılarak mesleğini tanıtıyor.
Keçi kılı ve kendir kullanarak tamamını el işçiliğiyle icra ettiği harikin taban, iç ve aut kısımlarına çuvaldızla kısaca 2 bin 500 terzilik atan Yılmaz, ortak ikiz ayakkabıyı 5 günde tamamlayabiliyor.
Artık ahali oyunları gösterilerinde ve evlerin maşrık köşelerinde bezen kendisine geçer yöresel ayakkabıyı imal ederek ailesini idame eden Yılmaz, acemi ustalar yetiştirerek şehrin en ehemmiyetli kültürel değerlerinden birisini doğacak nesillere aktarma etmek istiyor.
Yılmaz, AA muhabirine, Bitlis'e başmaklık "harik"in yapımının ağır bulunduğunu ve himmet gerektirdiğini söyledi.
Ayakkabının kaba maddesinin inatçı kılı ve kendirden oluştuğunu dile getiren Yılmaz, şu şekilde konuştu:
"Kendiri ipe dönüştürüp ayak numarasına layıkıyla hazırlamış olduğumuz tabanların dikişlerini çuvaldızla atıyoruz. İç ve taraf dikişlerin arkası sıra ayak tabanı oluşur. Keçi kılından yaptırdığımız patikleri de tabana dikerek nakışlarını ve bağcıklarını yaparız. Bu işlemler minimum 5 çağ sürüyor. Yöre halkı eskiden ellerindeki materyal ve imkanlarla harik yapmış. 600 sene geçer harik, 1950-1960'lı senelerde şimdi dayanabilen ayakkabıların üretilmesiyle önemini yitirmeye başlamış, 1970-1980'li senelerde ise unutulan ortak konuşma biçimine gelmiş."
Lise öğrencisiyken dostlarıyla kursa katıldığını, ortak sene sonradan ustasının mesleği bırakarak kentten hicret ettiğini özetleyen Yılmaz, işi öğrettiği kursiyerlerin de mesleğin zorluğu, alışveriş ve materyal bulma sıkıntısından ötürü bitmeme etmediğini belirtti.
Mesleği yaşatan akıbet eli uz bulunduğunu tabir fail Yılmaz, "Arkadaşlarım ve ustam üzere bıraksaydım, harik bugüne gelmeyecekti. Bireysel çabalarla 25 senedir bu mesleği sürdürüyorum. Siparişleri karşılıyorum. Kültür ve Turizm ile Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüklerine ilişkin kurslar açıyorum. Onların yardımıyla meslek ayakta duruyor." dedi.
"Harik de akıbet demlerini yaşıyor"
Geleneksel sanatların tümünde kursiyer sıkıntısının yaşadığını özetleyen Yılmaz, şunları kaydetti:
"Günümüz ayakkabıları şimdi ergonomik ve ucuz. İnsanlar buna istek etmiyor. Teknolojinin gelişmesi, geçer materyallerin farklılaşmasıyla anadan görme sanatların ürünleri yeğleme edilmiyor. Yaptığımızı satamıyoruz. Kursiyerler derinliğine meşguliyet vererek icra ettiği ayakkabıyı satamıyor. Bu sebeple konuşma gelişmiyor ve gündüz günden unutuluyor. Harik de akıbet demlerini yaşıyor. Hem sanatı neşelendirmek bununla beraber geçimini bildirmek bu şeklinde araçlara ve bayanların çantalarına takılabilecek bezen gayeli küçük harikler üretiyorum."