USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Yaşam

Atatürk'ün cenaze kortejinde taşınan çelengin parçalarına evinde itinayla bakıyor

Kocaeli'de canlı göz bağcı Sermet Erkin, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün vefatının peşi sıra İstanbul kent Tiyatroları sanatçıları kabilinden düğü levhalardan hazırlanmakta olan ve cenaze kortejinde taşınan çelengin parçalarını evinde itinayla saklıyor.

Atatürk'ün cenaze kortejinde taşınan çelengin parçalarına evinde itinayla bakıyor
09-11-2021 12:20
Kocaeli

Çocukluk çağında tanıştığı dünyaca adlı sanlı göz bağcı Zati Sungur'dan etkilenerek bu sanatı hazırlamaya başlamış bulunan Sermet Erkin'in (64) Kocaeli'nin Karamürsel ilçesinde yaşamış olduğu evinde, 50 salname sanat yaşamı boyunca biriktirdiği kitaplar, dergiler ve plaklar arazi alıyor.

Erkin, namına temaşa sanatçısı Necdet Mahfi Ayral'dan kalan, 1938 senesinde Mustafa Kemal Atatürk'ün ölümünün peşi sıra İstanbul kent Tiyatroları sanatçıları çeşidinden düğü levhalardan hazırlanmakta bulunan ve cenaze kortejinde taşınan çelengin parçalarını da evinde muhafaza ediyor.

"Evimdeki en kalburüstü parça bu"

Sermet Erkin, AA muhabirine, İstanbul kent Tiyatroları kostüm sorumluları Hamdi Şarlıgil, Adnan ve Osman Görgün ile temaşa sanatkarlarının Atatürk'e bulunan sevgilerini ve ölümünden duydukları üzüntüyü ifşa etmek düşüncesince sabaha denli şişman çelenk hazırladıklarını anlattı.

Bunun çiçek çelengi olmadığını, düğü levhalarla işlenmiş hususi birlikte çelenk bulunduğunu özetleyen Erkin, "Ortasına da 'İstanbul Belediyesi kent Tiyatroları Sanatkarları' diyerek yazmışlar. Cenaze kortejinde bu çelengi taşımışlar. Hatta o güneş frak giymişler, çelengi münavebeli taşımışlar zira baş döndürücü şişman çelenk. Çelengi Sarayburnu'na denli taşımışlar, sonraları bunu saklamışlar. Etnografya Müzesi'nden Anıtkabir'e nakli esnasında gene bu çelengi taşımışlar. Daha sonraları bu çelengi İstanbul'a getirerek aralarında hisse etmişler." diyerek konuştu.

Erkin, çelengi önleyen sanatçılar ile bu çelengin Atatürk'ün cenaze kortejinin en uğrunda taşındığı anda çekilen fotoğrafları da sakladığını anlattı.

Tiyatro sanatçısı Necdet Mahfi Ayral'ın bu çelengin parçalarını kutunun ortamında sakladığını, 2004'te ölüm etmesiyle kızının bunları namına verdiğini söyledi.

Çelenk parçalarını Ayral'ın gizlediği halde muhafaza ettiğini dile getiren Erkin, "Zannediyorum Necdet hocadan sonraları kimsede parçaları kalmadı. Kutunun üstünde Necdet Mahfi'nin el yazısıyla 'Hatıra Atatürk çelenk malzemeleri 1938' yazıyor. Bütün piyes, kitap, şapka, kravat, gözene denli aksesuarlarını saklıyordu. Bana 'Bunlar senin evladım' diyordu. Ama ego sağken almadım zira onlar onun yaşamının birlikte parçasıydı. Vefatından sonraları kızı Jeyan Hanım 'Al bunlar senin.' dedi." ifadelerini kullandı.

Erkin, çelenk parçalarının baş döndürücü iyi yapıldığını belirterek, "Pirinç levhalarla yapılmış, sıradan himmet verip yapmışlar. Evimin üç katında Türk tiyatrosunun tarihini özetleyen kitaplar, aksesuarlar, dergiler var. Bunlar ortamında en kalburüstü parça bu. Kızım Nazlı eve mevrut her insana 'Baba Atatürk'ün çelengini gösterelim.' derdi. Aynı coşku onlara da geçti." dedi.

"Hatırasıyla yaşamaya bitmeme edeceğiz"

Gazi Atatürk'ün sanata ve sanatçıya verdiği ciddiyete ayraç fail Erkin, Ayral'ın ve öbür temaşa sanatçılarının onunla yaşamış olduğu anılarını dinleme olanağı bulmuş olduğu düşüncesince kendisini baş döndürücü ak yazılı hissettiğini dile getirdi.

Atatürk'ün vakit 20.00'de başlamış olacak tiyatroya geç kaldığını, o dönem, sanatçıların vatandaşları bekletmemek düşüncesince gösterimi, duyurulan saatte başlattığını aktaran Erkin, "Muhsin Bey, oyunu başlatıyor ve Atatürk vakit 20.05'te geliyor. 'Paşam, tığ sizin öğrettiğiniz şekilde, bölüt verdiğiniz kıymeti bilerek, halkın kıymetine bulunan saygımızdan ötürü, piyesi bölüt duyuru ettiğiniz saatte başlattık.' diyorlar. Atatürk, 'Doğru yapmışsınız çocuklar. Doğrusu da budur. Geç kalmamalıydım.' diyor." ifadelerini kullandı.

Erkin, sanat hayatında sağlıksız asrı geride bıraktığını anımsatarak, şunları söyledi:

"Atatürk ile baş döndürücü andıran temasta ergin Safiye Ayla, Vasfi Rıza, Bedia Muvahhit ile yaşadım. Atatürk'ü onlardan çevrim çağ baş döndürücü türlü şekillerde dinledim. Hepsinde şu halde birlikte hasret vardı: 'Ah Atatürk başkaydı, Atatürk'ün çağında sanat bambaşkaydı. O devirde kadir bambaşkaydı. Turneye gittiğimiz devir trenden bizi ilbay karşılardı, ilçebay karşılardı.' Bunları baş döndürücü duyduğum, işittiğim düşüncesince daima içimde 'Keşke Atatürk'ün eskiden yaşasaydım' diyerek birlikte küskünlük vardı. Bir de beni nedense Atatürk'e benzetirlerdi. Çocukken de benzetirlerdi. Hatta birlikte öğretmenim bana 'Kemal' derdi. Hatırasıyla yaşamaya bitmeme edeceğiz. Umarım el birliğiyle sanat, onun bıraktığı dönemden, baş döndürücü şimdi erdemli dönemlerine ulaşacak."

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
E-GAZETE TÜMÜ
PUAN DURUMU TÜMÜ
TAKIMOPuanAV.
1Galatasaray3596+64
2Fenerbahçe3590+58
3Trabzonspor3558+13
4Başakşehir FK3555+10
5Beşiktaş3554+6
6Alanyaspor3549+3
7Kasımpaşa3549-6
8Çaykur Rizespor3549-7
9Sivasspor3548-9
10Antalyaspor3545-4
11Adana Demirspor3544+3
12Samsunspor3542-5
13Kayserispor3541-9
14MKE Ankaragücü3539-3
15Fatih Karagümrük3537-2
16Konyaspor3537-14
17Gaziantep FK3535-15
18Hatayspor3534-10
19Pendikspor3533-31
20İstanbulspor3516-42
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Eski Günler