Kocaeli
Yaklaşık 10 sene evvela dünyalık koleksiyonu hazırlamaya başlamış bulunan 59 yaşındaki onur Karakaya, geçmişe bulunan ilgisini, gittiği yerlerden antika kıymeti bulunan ürünleri satın alarak sürdürüyor.
Zamanla koleksiyonuna 3 bin salname polip fosili, 90 salname foto makinesi, 100 salname tüfekler, kamalar, tabancalar, kılıçlar, tespihler ve radyoları ekleyen Karakaya, bunları teşhir etmek düşüncesince harekete geçti.
Gebze'deki fabrikasında, ofisinde oluşturduğu, her insanın ziyaretine açıkça hususi kısımda koleksiyonunu sergileyen Karakaya, ziyaretçilere mahsulat kendisince bilgelik de veriyor.
"Herkes fanatik kalıyor"
Şeref Karakaya, AA muhabirine, gittiği gezilerde antika mahsulat topladığını, bazılarının da arkadaşları çeşidinden namına armağan edildiğini, beğenmiş yer aldığı müşterek antika ürünü koleksiyonuna katmak düşüncesince behemehâl aldığını kaydetti.
Karakaya, ana ve babasının köyde kullandığı ürünleri de hususi müşterek kısımda sakladığını anlattı.
Kendisini ziyarete gelenlerin, koleksiyonunun bulunmuş yer aldığı sektörü evvela şekilde görmediğini dile getiren Karakaya, "Çay, kıraathane içtikten sonraları plaketlere bakıyorlar. Eski bazısı ürünleri görür görmez onları alıp buraya getiriyorum. Herkes fanatik kalıyor. 'Burada bu mu var?' diyorlar. Evet, burada müze var. Burası öz çabamla yapmış olduğum müşterek müze, hoşuma gidiyor. Günde minimum 5-10 kere geziyorum. Köyümde çocukluğumu yaşayamadım. 13 yaşlarında İstanbul'a geldim. Burada çocukluk özlemimi de gideriyorum. Sık kesif köye gidiyorum. Köylerde gördüğüm ürünü behemehâl alırım zira onlar benim düşüncesince aşırı kalburüstü ve burada onları teşhir etmek istiyorum." niteleyerek konuştu.
Koleksiyonda 3 bin salname polip fosili var
Karakaya, koleksiyondaki eşyaların sayısını bilmediğini fakat aşırı iz olduğunu belirterek, şu şekilde bitmeme etti:
"3 bin salname polip fosili bana armağan geldi. Bu fosilden 2 pare var. Ölçümünü yaptırdım, 3 bin salname yer aldığı belirlendi. Onu gözüm kabilinden koruyorum. Benden başkasına el değdirmiyorum. Zeki Müren'in evvela mikrofonu var. Tüfek koleksiyonum var. Bunlar 100 ila 120 senelik, bütünü haşiv tüfek. Her yerde namevcut süngüler var. Bir muharebede kullanılan, birlik ismini bilemiyorum gücün 'çakıldak' diyoruz. Hikayesi de müşterek muharebede as askere 'Mermi bitti, neva çıkaran müşterek maşa işleyen mevcut mı?' niteleyerek soruyor. Bizim Eflanili 'Ben yaparım.' diyor ve bu ahşap cihazı yapıyor. Aleti çalıştırıyorlar. Cephedeki antagonist askerleri 'Türkler hudayinabit tabanca yaptı.' niteleyerek kaçıyor ve o cephede galebe kazanılıyor."
Karakaya, ana ve babasının hayrına, doğacak senelerde memleketi Karabük'ün Eflani ilçesine içinde aşevi, buğulanmış görev evi ve müzenin bulunmuş yer aldığı müşterek bünye yaptırmayı istediğini belirterek, "Bütün bu ürünleri ana ve babamın hayrı düşüncesince ziyaretlere ayırmak istiyorum." dedi.
