İslamabad
1984’te Pakistan’ın başkenti İslamabad’a Uluslararası İslam Üniversitesine okumaya mevrut Tayfur, SSCB işgaline dirlik Afganistan'ın yanı sıra savaşanlara destekte bulunmuş oldu ve devir kurnaz da Afganistan saflarında mücadeleye katıldı.
10 Ocak 1988'de Afganistan'dayken yakınına sakıt ortak bomba dolayısıyla martir sakıt Tayfur’un cenazesi, Peşaver’e getirilerek buradaki Rahman Baba Mezarlığı’na defnedildi.
Tayfur’un babası Muzaffer Tayfur, 1993’te yağız kanalıyla Peşaver’e gelmiş olarak oğlunun mezarını yaptırdı. Daha sonradan devir kurnaz arkadaşları gelip gitse de Tayfur'un mezarı unutuldu.
Aradan sabık 28 senenin arkası sıra Tayfur’un kardeşleri, mezarını bilmek düşüncesince Pakistan’a geldi.
Pakistan’da okuyan Türk öğrenciler ve Peşaver'deki çıkışlı makamların yardımı ile Tayfur'un mezarını beş altı günce çalışmanın arkası sıra bulundu. Bakımsız ortak şekilde bulunan mezar, baştan yaptırılarak hesabına Türkçe ve Urduca yazıt ile Türk bayrağı eklendi.
Tayfur'un kardeşleri, onun mücadelesini, martir düşmesini ve burada geçirdikleri müddette yaşadıklarını AA muhabirine anlattı.
Rus bombardımanında martir oldu
Tekiner Tayfur'un ağabeyi Gökay Tayfur, kardeşinin Pakistan’da hem darülfünun okuduğunu bununla beraber "Afganistan savaşına eklenmiş bulunan mücahitlere" iane götürdüğünü,1988’de Rus bombardımanı esnasında martir düştüğünü ve cenazesinin Peşaver’e getirildiğini söyledi.
Gökay Tayfur, babasının 1993’te Peşaver’e gelip mezarı yaptırdığını fakat sonrasında buraya gelemediklerini belirterek, "Geçen hafta kardeşlerimle buraya geldik. (İlk başlarda) Yerini bulamayınca paniklemiştik fakat buradaki arkadaşların yardımı ile gömüt yerini bulduk." diyerek konuştu.
"Onun hikayesi burada"
Kadir Tayfur ise ağabeyinin martir haberini ortak ay sonradan öğrendiklerini, o sürecin kendileri düşüncesince güç geçtiğini ve Tekiner'in fasile düşüncesince "hasret" bulunduğunu kaydetti.
Ağabeyinin cenazesini Türkiye'ye getirmeyi düşünmediklerini kail Kadir Tayfur, "Mücadele ettiği, çabaladığı, yetişek almış olduğu bölgeler burası. Onun hikayesi burada." dedi.
Zafer Tayfur ise ağabeyi martir olduğunda 11 yaşlarında bulunduğunu vurgulayarak, onunla aşırı dakika geçiremediğini ve bunun özleminin ortamında kaldığını dile getirdi.
Peşaver’deki mezarlığa geldiklerinde iri beklenmedik yaşadıklarını kaydeden Zafer Tayfur, kabristanın aşırı iri ve ağır aksak olduğunu, ağabeyinin mezarını bilmek düşüncesince kabirlere yegâne hiç baktıklarını söyledi.
Mezarı buldukları düşüncesince keyifli olduklarını tamlayan Zafer Tayfur, "Onun ne fedakarlıklarla buraya geldiğini, nelerden vazgeçtiğini beyan etmek lazım. Bugün her insanın düşsel bulunan nice şeye erişebilirdi fakat bunları elinin tersiyle iterek buralara denli geldi. O, ortak davanın adamı. Bu davanın önderlerinden. Bu davayı beyan etmek lazım." diyerek konuştu.
Rahman Baba Halk Kütüphanesi Müdürü Fazlı Emin ise Tekiner Tayfur'un mezarını aramaya başladıklarında önceki beş altı çağ menfi akıbet aldıklarını fakat hâlâ sonradan Tayfur'un kabrinin bulunmasıyla mutlu olduklarını kaydetti.