Medipol Mega Üniversite Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümünden Prof. Dr. Muhammed Emin Akkoyunlu, yaşamın devamlılığı düşüncesince araç bulunan uykunun önemine müteallik açıklamalarda bulundu.
Prof. Dr. Akkoyunlu, uykunun topu topu canlılar düşüncesince kaçınılmaz bulunduğunu belirterek, “İnsanın yaşına uyarınca hab evrelerinin gereksinimi ve çeşidi azda olsa değişir. Uyku, ön belleğe aldığımız bilgilerin etraflıca belleğe atılmasını sağlar. Bilginin işlenmesine araştırma görevlisi olur. Aynı sürede endişe hücreleri ortada ilişim kurarak, endişe dediğimiz beynin kullanılmasını sağlayıcı anne asliye yapı taşlarını oluşturur. Ayrıca ilgi toplaşımı ve tepke koordinasyonlarını sağlar. Bununla bu arada kalbin ritmini, düzentileme yolunu ve kardiyovasküler sistemi düzenler. Hormonları düzenleyerek büyümeyi sağlar. Özellikle nema hormonu yalnızca akşam olduğunda salgılanır. Bu sebeple anneler çocuklarına uyusun da büyüsün derler, yesin de büyüsün demezler. Yediği devir insanoğlu kilogram alır lakin uyuduğu devir büyür” sanarak konuştu.
"Cilt sağlığı düşüncesince iri ehemmiyet taşıyor"
Erişkinlerde ise nema hormonunun, nema durmasına karşın fazla ağırbaşlı müşterek işleve ehil bulunduğunu anlatım fail Prof. Dr. Akkoyunlu, şöyleki bitmeme etti: "Erişkinlerde nema hormonu yaşlanmanın gecikmesini, deri bütünlüğünün korunmasını, deri güzelliğinin sağlanmasını, topu topu organların korunmasını ve idamesini sağlar. Aynı sürede şeker rahatsızlığı hastalığı hastalığının oluşmasını, metabolik sıkıntı dediğimiz baş döndürücü kilogram alımıyla ait durumların ortaya çıkmasını engel olmak düşüncesince muktezi bulunan hormonları salgılamanın yolu da gine uykudur. Kısaca hab güneş ortamında mevcut olabilme ve yaşayabilmek düşüncesince kaçınılmaz bulunan en ehemmiyetli parametrelerden müşterek tanesidir".
"Hormonal balans hab evrelerini değiştirebilir"
Prof. Dr. Akkoyunlu, elden elden rastgele yaşta uykusuna hararetli kurda gerekseme duyulduğunu belirterek, şu detayları verdi: "Çocukluk çağında, er çocukluk devrinde hab gereksinimi azami düzeydedir. Neredeyse acemi doğanlar 20 bugün yöresinde uyur. Sadece tagaddi düşüncesince 1-2 bugün yöresinde devir harcarlar. Bu gerekseme gözyaşı ilerledikçe derece derece azalır. 12-13 yaşına gelindiğinde tahminî 8-9 bugün yöresinde müşterek uykusuna gerekseme vardır. Ergenlik devrinde ise hab etabında müşterek değiş meydana gelir. Normalde şeb ezanı bugün 22.00 ile sabahleyin 08.00 ortada hab süresi varken, ergenlikte hormonların aktivasyonlarına müteallik namına hab etabında müşterek kayma meydana gelebilir. Örneğin, gençler bunun düşüncesince az buçuk elan geç saatlere denli ayakta kalabilirler. Bu hormonal dengenin hab zamanlaması üzerinde etkisine müteallik namına çıkan müşterek durumdur. Erişkin çağa baktığımızda da sayı farkı 7-8 saatlik müşterek hab gereksinimi gır konusudur. Aynı bilinçlilik 65 gözyaşı üstü doğrusu yetersizlik dediğimiz fasıl düşüncesince de geçerlidir".
"87 değişik hab rahatsızlığı mevcut"
Yaş ilerledikçe uykunun aşamalarında müşterek değiş meydana geldiğini ayraç fail Prof. Dr. Akkoyunlu, “Yaşlandıkça afiyet durumlarıyla münasebetli namına yahut kesif pıtrak idrara çıkmaya müteallik namına hab elan kesif bölünür. Bunların ötesinde dip uykuda ve REM uykusunda müşterek eksilme meydana gelir. Fakat REM ve dip uykusunda eksilme sıfır yaşlılarda hayat süresinin fazla elan etraflıca olduğu, duygu ve haslet hastalıklarının elan az görüldüğü ayrımsız sürede yaşıtlarına uyarınca fazla elan dinç göründükleri ortaya konmuştur. Sonuç namına uykunun hoşnutluk uyarınca ve ek hastalıklara uyarınca miktarı, süresi ve tarihi değişmekle beraberce topu topu şahısların düzenli, tam ve mıhlı müşterek uykusuna gereksinimi vardır. Burada ihtimal de en ehemmiyetli bilinçlilik uykunun yapısında bozukluğa hastalık bulunan 87 ayrı hastalığın varlığıdır. Bunlar şayet belirleme edilemezse ne denli uyursanız uyuyun, uykunun kalitesi huzursuz bulunduğu düşüncesince ağırbaşlı semptomlara ve problemlere hastalık olacaktır” değerlendirmesinde bulundu.
"En iri belirtisi horlama"
Prof. Dr. Akkoyunlu, en kesif tanıdık hastalığın hab apnesi sendromu olduğuna uyanıklık çekerek, laflarını şöyleki tamamladı: "Bu hastalık grubu yukarı teneffüs yollarındaki daralmaya müteallik namına ortaya çıkar. En iri belirtisi horlamadır. Aynı sürede şems baş döndürücü hab ıssız dediğimiz doğrusu şems normalde ayık kalması müstelzim saatte uykunun mevcut olmasıyla revan müşterek durumdur. Bu sebeple bizim düşüncesince gerçekte en ehemmiyetli bilinçlilik şems uykunun gelip gelmediğidir. Bu gidiş hab rahatsızlıkları düşüncesince ehemmiyetli müşterek belirteçtir. Aynı sürede sabahleyin kalkıldığında aldığı kadar uykunuzu alıp almadığınız ve ayrımsız sürede horlamanın olup bulunmadığı da ehemmiyetli parametrelerdir. Eğer uykunuzda rastgele müşterek yapısında müşterek sıkıntı yahut süresinde rastgele müşterek kg verme tagayyür bahis konusu değilse lakin gine de güneş ortamında uykusuzluk çekiyorsanız, sabahleyin bitap uyanıyorsanız ve horlamadan bahsediliyorsa o devir banko döş rahatsızlıkları doktoruna başvurmalısınız".